
BİR UCUBE DAHA..!
Bundan önceki ucube memleketin doğusundan idi, Şimdiki ucube ise memleketin batısından.
Hatırlarsanız kısa bir zaman önce Kars’a özgürlük(!) heykeli yapılmış başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise kaldırın bu ucubeyi buradan demişti.
Bu heykel bizim özgürlüğümüzü temsil ediyor diye yıkılmasına karşı çıkan, yıkılacağı için ağıt figan eden, bir kaşık suda fırtınalar koparan özgürlükçü(!) zihniyetin bir benzeri , şimdi de Edirne de hortladı.
Aslında bu ucube daha öncelerden varmış. Halkın tepkisi ile birkaç defa yıkılan bu heykel, “Türk Kadınlar birliği” derneği tarafından yeniden dikilmiş.
Milli gazetenin kaldırılması ile ilgili gündem yaptığı bu heykel bu günlerde revaçta.
Anlayacağınız “Özgür ve Çağdaş kadın” heykeli olarak adlandırılan, yeni bir ucube heykel bu.
Öyle bir ucube ki, bir öncekine rahmet okutacak cinsten.
Çıplak bir kadının başındaki başörtüsünü atarak özgürleşip, çağdaşlaştığını tasvir eden bu ucube heykele sanat diyenlere de, artık diyecek bir şey bulamıyorum.
Hem de, Osmanlıya 92 yıl başkentlik yapmış bir ilimiz olan Edirne de.
Aslında Edirne de, Ecdadımın yaptığı eserlere bir baksalar da Sanat neymiş bir anlasalar. Daha dün Edirne Selimiye camii, külliyesi ile birlikte “Dünya mirası” listesine alındı.
Şimdiye kadar bu çağdaşların bu listede kaç eseri var acaba merak ediyorum.
Çağdaşlığı, üzerinde ne varsa çıkarıp sokaklara dökülmek olarak benimseyen aciz beyinlere, ancak üzerinde giysisi olmayan hayvanlarla beraber yaşayabileceklerini biri çıksa da anlatsa bari.
Bu çıplaklık ne menem şey ki, insanları bu türlü davranışlara itebiliyor.
Şimdi bu ucubeyi buraya diktiren dernek müdiresi bayan, kendi kız çocuğunun elinden tutup bu nahoş görüntünün karşısına geçip “işte yavrum benim eserim” diyebilecek mi?
ÇOCUK, Anne bu heykel niye çıplak? derse ;
-Yavrum, ” medeni ve çağdaş insanlar çıplak olur” mu diyecek.
Şayet derse, ne olacağını hepiniz tahmin ediyorsunuzdur.
-Öyleyse Anne, sen neden giyiniksin? Sorusu arkasından gelecek…
Bunları anlamak mümkün değil.!
Bunların amacı Muhafazakar olarak tanımladıkları hükümeti sürekli köşeye sıkıştırarak siyasi rant sağlamak, Dine, dindarlara sataşarak gündeme gelmek.
Tamam da, bunu yapmak için hükümete veya muhafazakar halk kitlelerine sürekli bilmem nerenizi göstermenize gerek yok ki.
Bu işlerin daha medeni(!) yolları vardır elbet diye düşünüyorum.
İnanın acıyorum bu zavallı hallerine.
Yahu her şeyi çıplaklıkta aramak kime ne kazandırır.
Bizim bildiğimiz Sadece hayvanlar üzerlerini örtmezler, ama domuz hariç onlarda eşlerini ve mahremlerini diğer hayvanlardan kıskanırlar.
Medeniyet bunun neresinde?
Zaten, bölge halkı ilk tepkisini ortaya koymuş ve ”Edirne’yi kurtaranlar çağdaş ve çıplak kadınlar değildi, Edirne’yi Müdafa edenler İmanlı, inançlı ve Ahlaklı kadınlardı” diyerek heykeli yıkmışlar, ama ne hikmetse Çağdaş kadınlar bu ucubeyi yine dikmişler.
Anlaşılan bunlar kafayı yemiş.
Doktor değilim ki çare olayım.
Sen ne anlarsın sanat tan diyenler çıkabilir.
Bu heykele bakan bir çocuk veya bir yetişkin nasıl bir ince sanat ruhuna bürünür az çok kestirebiliyorum.
İğrenmekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Türkiye Cumhuriyetinin 80. Kuruluş yıldönümü anısına yaptırılan bu erotik heykelin en kısa zamanda kaldırılarak bir utanç abidesinden daha kurtulmak istiyoruz.
Edirne bizim Avrupa’dan Anadolu’ya giriş kapımız.
Edirne belediyesinin de bu konuya hassasiyetle yaklaşacağına inanıyoruz.
Son zamanlarda siyasi iradenin de katkısıyla memleket, üzerine yapıştırılmaya çalışılan bu tür pisliklerden temizlenmeye özen gösteriyor..
Biz de, bu ve buna benzer konuların üzerine giderek, elimizden geldiği kadar etrafımızı süpürmeye pisliklerin temizlenmesine katkı vermeye çalışıyoruz.
Atalarımız ne demiş:
Herkes kendi kapısının önünü süpürürse bütün şehir tertemiz olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.