Medyanın klasik olanının içindeyiz ya biraz da sosyal olanına bakalım. İnternetin her geçen gün yeni açılımlar sunduğu bugünlerde, sanal alemin yeni yıldızı twitter.
Bu konuya ne zamandır değinmek istiyordum, hafta sonu tam da bu konuyla ilgili bir panele katılınca artık zamanı gelmiş oldu.
Sosyal medya ifadesi son zamanlarda daha çok Arap Baharı ile başlayan süreçte kullanılır oldu. Gerçektende, belki bu önemli toplumsal hareketlerden önce bu mecralar daha çok eğlence amaçlı kullanılan alanlardı. Şimdi tam anlamıyla medya işlevinde, ister sosyal ister bağımlılığı ile asosyal olsun.
Önce Perşembe gecesine gidelim. Telefonunuza yeni tabirle bir bildirim geliyor. Takip ettiğiniz veya edildiğiniz bir arkadaşınız Cuma sabah namazını Kapu camiinde kılma çağrısı yapıyor. Bir anda 7-8 kişi bu çağrıya tamam diyor. Birbirini görmeyen, duymayan bu topluluk o sabah namazda buluşuyor. Buluşan isimleri twitter isimleriyle analım;@eLKaf @okkafaruk @galipmarlali @mstfaltuntas @lutfbsrn @mikroniskonya.
Çağrı sanal olsa da Namaz gerçek. Kapu Camiinde kılınan o namaz insana bambaşka duygular veriyor. Hem imam hem müezzinin okuduğu ayetler o kadar etkileyici ki. Huşu bu olsa gerek. Namaz sonrası da o bölgede doğal bir çorbacı geleneğe oluştu. Hemen herkes güneşin doğuşuyla birlikte bir çorbacıda soluğu alıyor.Sonra herkes işinin başına…
Cumartesi günü Genç MÜSİAD’ın ev sahipliğinde yapılan “Değişim Gelecektir” panelinin ilk oturumunda Caner Arabacı Hoca’nın “bu sosyal medya, “eski köye yeni adet” tabirini çok tuttum. Tanımlama çok güzel hem ifadelerde karşılığını buluyor. Çünkü bundan sonra dünya bir şekilde köy oldu. Yeni tabirle global köy. Eski köyün yeni adeti bu sosyal medya araçları.
Hemen herkesin bir twitter hesabı var artık. Mesela Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin en çok takipçisi olan kişisi. Yaklaşık 1 milyon kişi takip ediyor, sayın Cumhurbaşkanını.Türkiye’de hiçbir gazete bu kadar satmıyor örneğin. O’da özellikle gezileri ve mesajlarını twitter üzerinden veriyor. İngiltere gezisi ile ilgili ilk açıklamayı ne bir ajansa ne bir haber kanalına yaptı. Kendisini takip eden 1 milyon kişiye direk yapmış oldu.Açıkçası bundan sonra basın müşavirlerin işi zor gibi, kendilerine yeni iş arayabilirler!
Siyasetçiler, sanatçılar sporcular ilim adamları ve tabiî ki gazeteciler için çok aktif bu dünya. Çok hızlı ve birebir etkileşim var. Önemli bir bilgi kaynağı iseniz çok takipçiniz oluyor. Ve söyleyecekleriniz için sadece 140 karakter hakkınız var.
O günkü panelde de paylaştım. Bu alan önemli bir etkileşim alanı. İnsanları çabuk etkileyip kendi mesajlarınızı doğru bir şekilde verebilirsiniz. Tabiî ki yanlış kişilerinde uğrak yeri. Bunlara da tedbir gerekiyor.
Onun için şöyle bir tabir kullansam sanırım yanlış olmaz. “Kanaat önderleri liderliği medya önderlerine bırakmak istemiyorlar” Muhafazakar kesim henüz burada yeni ve Arap Dünyası kadar etkin kullandıkları söylenemez. Ancak şimdilerde Tv’lerde Sosyal Doku’yu sunan Nurettin Yıldız Hoca, 4 bine yakın bir takipçisi var ki bu önemli bir sayı. Bazı örnekler verecek olursak, Cüneyt Özdemir’i 340 bin kişi takip ederken, Ahmet Taşgetiren’i 12 bin kişi takip ediyor.
Yazdığınız bir cümle, paylaştığınız bir kelime çok önemli etkiler uyandırıyor. Etkin bir propaganda, dinamik bir paylaşım, aktif bir yönlendirme yapabiliyorsunuz.
Biz o gün değişimi konuştuk, Rotahaber’in sahibi Ünal Tanık’ın internet örneklemeleri çok güzeldi. Tam bir değişim sunumu yapan A.Ecevit Öksüz ise meramını net olarak anlattı. Nurettin Bay, Sefa Özdemir ve Birol Gülnar konularıyla ilgili önemli detaylara işaret ettiler.Mısırlı Hamza Musa’yı da anmadan geçmeyelim. Gerçek işi onlar yaptı.
Kitle İletişim araçlarının değişime etkileri daha çok uzun tartışılır.Ancak Sağlam bir medeniyete sahip ülkenin değişimini köklerine bağlı kalarak düşünmek gerekir. Belki böyle bir panel yapılırsa söyleyecek çok söz bulunur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.