
Mezarlıkta yılda 2 gün 15'er dakika
30. 11. 2011 tarihli bir gazetede, darbe hazırlık ve planlarına katkıda bulundukları iddiasıyla tutuklanmış olan gazetecilerden biri ile ilgili romantik bir haber okudum. Karısı ile çocuklarını ayda bir gün ve sadece 45 dakika görebiliyormuş. Onun için “mutluluk” denilen şey, “45 dakika” imiş… Sürenin bitiminde çocuğu:
“Kırk beş dakika doldu, gitmelisin baba!” diyormuş, bazen de ağlıyormuş…
Ne acınası bir durum! Ne kadar insani bir boyut! Ve de ne kadar dramatik bir söz! İçine bir parça da romantik ritimler katılmış besbelli…
Peki ya siz girişimlerinizde başarılı olmuş olsaydınız, bu ülkede milyonlarca insana neler olacaktı? Bunun yanıtını yazının sonunda verelim.
Darbe yapmak için oturup uzun uzun ve ayrıntılı planlar ve seminerler hazırlayanlarla işbirliği yaptıkları, bu doğrultuda talimat, tavsiye ve taktik alışverişinde bulundukları gerekçesiyle ve sağlam kaynaklı delillerle tutuklanıp mahkemeye, oradan da cezaevine sevkedilmiş birkaç sözde gazeteci var. Ayrıca sürekli okurlarım zararlı şeylerin reklamını yapmama konusundaki yüksek duyarlılığımı bilirler. Bu nedenle, isimleri lazım değil… Onların reklamı bazı gazetelerin ana sayfalarında her gün yapılıyor zaten ve benim takıldığım nokta da burasıdır.
Şimdi öncelikle şunun herkes tarafından iyice bellenmesi gerekiyor ki, bu adamlar “gazeteci” ya da “yazar” oldukları için tutuklanmış değiller. Tam tersine, doğru dürüst gazetecilik veya yazarlık yapmadıkları, o kisve altında girdikleri kara ilişkiler ağı içinde ülkede askeri bir darbe yaptırıp milyonlarca insanın hayatını cehenneme çevirmeye teşebbüs ettikleri için tutuklanmışlardır. Yani bazı askerlerin askerlikten başka işlerle uğraştıkları gibi, onlar gibi ve onlarla birlikte bu şahıslar da o işlere bulaşmış oldukları için enselenmişlerdir. Arıyla namusuyla gazetecilik ve yazarlık yapanlar tutuklanmıyor da, onlar neden
tutuklanıyor?! (İddianameyi okumadan atıp tutanlar, zahmet edip okusunlar).
Eğer gazeteci ve yazar olarak anılan bu şahısların gizli faaliyet ve çabaları sonuç verseydi de ülkede darbe yapılabilmiş olsaydı, bugün milyonlarca insanın yaşayacağı muhtemel travmaları bir parça anlayabilmenin en kestirme yolu 12 Eylül 1980 ihtilalinin sonuçlarına bir kuşbakışı atmak yeterli olacaktır. Böylesi bir durumda binlerce insanın hapishane ziyaretine değil, yılda iki kez dini bayramlarda mezar ziyaretlerine gideceklerini açık seçik anlatan aşağıdaki bilgiler, malum şahıslarla ilgili olarak her gün ana sayfalarında duygu sömürüsü içerikli haberler yayınlayıp duran bazı gazetelerin yöneticileri ve okurlarına duyurulur.
O yüzden, bugün Google Emmi’ye 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında kaç kişiye neler olduğunu sordum. Bana dedikleri, aynen aşağıdaki gibidir:
650 bin kişi gözaltına alındı. *1 milyon 683 bin kişi fişlendi. * Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. *7 bin kişi için idam cezası istendi. *517 kişiye idam cezası verildi. * Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı). * İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi. * 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı. * 98 bin 404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçundan yargılandı. * 388 bin kişiye pasaport verilmedi. * Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
*144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. * 14 kişi açlık grevinde öldü. * 16 kişi “kaçarken” vuruldu. * 95 kişi “çatışmada” öldü. *73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi. * 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi. * 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atıldı. *14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. * 30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışına gitti. * 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. *171 kişinin “işkenceden öldüğü” belgelendi. * 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı. *23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. *3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi. *400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. * Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. * 31 gazeteci cezaevine girdi. * 300 gazeteci saldırıya uğradı. * 3 gazeteci silahla öldürüldü. * Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
* 13 büyük gazete için 303 dava açıldı. * 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.