
'Bediuzzamanın yaşadığı topraklardasınız'
“ BEDİUZZAMAN’IN YAŞADIĞI TOPRAKLARDASINIZ” MAHKEMELİK
Geçtiğimiz aylarda Isparta İl Genel Meclisi aldığı kararla şehrin tanıtımında kullanılmak için yol kenarlarına tablolar konulmasını ve bu tabelalarda bölgenin özelliğinin anlatılması kararlaştırılmıştı ve oy çokluğuyla Barla Belediyesi anayol kavşağına “Bediuzzaman Said Nursi Hazretlerinin yaşadığı topraklardasınız” sloganına karar verilmişti. Ancak ADD yanlıları bu toprağa bu adı yakıştıramadılar ve Atatürk ve ilkelerine karşı birisinin ismini bu toprağa vermeyi kabul edemeyeceklerini, mahkemeye verdiklerini, yasal süreçte bu uygulamadan vazgeçilmez ise o tabelanın asıldığı gün onu gidip sökeceklerini belirttiler. Bediuzzaman Said Nursi Hazretlerinin Kürt ve Türk düşmanı olduğunu savunan ADD yanlıları çok değil bundan birkaç yıl evvel Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmaması için düzenledikleri Demokrasi mitinglerini adını anmak istemediğimiz örgütlerle düzenlediğini bu halk artık biliyor.
Bediuzzaman Said Nursi deyince hiç şüphesiz akla gelen ilk yerlerden biride Isparta, Barla mübarek çınar ağacıdır. Üstad’ın hayatının bir bölümü o topraklarda geçmiş ve kalbinde derin bir sevgi bırakmıştır. Barla’ya olan sevgisine ve övgüsüne bir çok konuşmasında yer vermiştir.Bir dönümdür, bir tohumdur Barla… Risale’nin dünyaya doğmasına sahiplik etmiştir o topraklar. Hatta Üstad “Risalenin birinci medresesi Barla’dır,” buyurmaktadır.
Esasında o tabelanın oraya asılması sadece gözlerin görmesine vesile olacaktır.Manevi gözleriyle görenler zaten o topraklara bastığında Üstad’ı gönül huşusuyla anıp, O’na duasını gönderecektir. Zaten onu okumaya gerek kalmadan gül kokusundan önce nur kokusunu alcaktır. Çınar ağacının Üstad’ı adeta selamlarcasına açıldığını hatırlayıp, çınar ağacına selamını yollayacaktır. Risaleyi en korkulu zamanlarda yazıp neşredenlerin Isparta’nın ve köylerinin içinden çıkan yiğitler olduğunu düşünüp, dualar edecektir.Yani o tabela sadece cesedi gözlerin tatmini içindir, tabelayı asmak bir vefa örneğidir, bir nazikliktir,bir teşekkürdür.
ADD yanlıları tabelayı mahkemeye vermeden önce keşke Üstad’ın hayatından bir parça okusalardı. Söyledikleri sözlerin dili olsa kendilerini eminim yalancı çıkartırdı. “Azılı bir Türk düşmanı, Kürtçülükte, Türk Askeri ve Polisini ve masum bebekleri öldüren, öldürten Abdullah Öcalan’ dan hiçbir farkı olmayan, Türkçe’mizin katili olan birinin bu topraklarda bir yere adının verilmesinin açıklanması bir çelişkidir.” diye savunan adamlar hapishanede aç kalan fareler ölmesin diye kendi yemeğini verdiğini bilmiyorlarsa artık onlara söyleyecek söz yok diyorum.
Isparta’dan ayrılacağı gün mübarek çınar ağacına sarılmış, ve arkadaşlarına bu ağacı yalnız bırakmamalarını vasiyet etmiştir. Ve odasına çekilip iki saat hazin bir şekilde ağlamıştır.Üstadın sesi dışarıdan bile işitilir. O toprağa olan sevgisinden dolayı hüzünlenip ağlayan, o toprakların kıymetini anlayan Üstad’a bir vefa borcudur tabela.
Taşın,toprağın kendi dillerince haykırdığı cümleyi, tabelaya yazanlara selam ederim…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.