Hz Nuh, Tufandan önce Allah'ın izniyle Kavminden kendine inanan insanları, hayvanlardan da birer çift olmak üzere gemiye alır.Daha sonra Tufan başlar ve Hz Nuh'un gemisi uzun zaman sular üzerinde gider. Günler geçer ve erzaklar azalır..
Derken, bunu Hz Nuh'a bildirirler ve derler ki, ' Ey Allah'ın nebisi, her erzaktan azar azar kaldı! Her birinden bir yemek çıkması mümkün değil, şimdi ne yapacağız? '..
Hz Nuh derki: ' O halde her birini birbirine katın ve bir yemek yapın'..
Bunun üzerine, sözünü dinlerler ve çok lezzetli bir yiyecek çıkar ortaya. İşte ona 'aşure' derler.
Günümüzde de aşure Hicri takvime göre muharrem ayının onuncu gününde kutlanır. Aşure bir ibadet değil adettir.Aşure, insanların ortak yaşama değeridir.
Aşure, Birliğin sembollerindendir.
Aşure, tek başına tatsız tuzsuz olan hayatın bir arada yaşanmasıyla ortaya çıkan tadın adıdır.
Aşure, birbirini hiçbir ilintisi olmayan, her biri ayrı ayrı bir değeri, her biri ayrı ayrı bir tadı yansıtan, nimetlerin bir araya gelerek sunduğu ortak bir lezzetin adıdır.
Aşure, Kaynamanın ve kaynatmadın sonucudur.
Aşure, pişmenin verdiği olgunluğun süslenerek servis edilmesidir.
Aşure, sevinçlerin paylaşmanın bölüşmenin adıdır.
Aşure, aynı zamanda ağıttır.
Aşure, yaraların sarıldığı yeniden dirilişin sembolüdür.
Aşure, aynı zamanda cemdir, semah dır.
Bir araya gelme, huzura durma, peygambere (s.a.v) salavattır.
Aşure, Kaynayan dünya denizine atılan buğday tanelerinin fasulye ve nohut un şişerek kabarması, irileşerek yumuşamasıdır. Büyüdükçe kibirleşen değil, tam tersi olgunlaşan insan misalidir.
Bu insanı daha güzel yapan, aşurenin diğer katkılarıdır.
Aşureye katılan bir avuç kuru üzümün verdiği lezzet, Kupkuru bilgilerini hiç Dünya deryasına sunmamış, sadece kendi beynine hapsetmiş bir alimin ilmini, insanlık deryasına zerk etmesine benzer.
Kısa zamanda değeri artan insanın ara ara karıştırılması, dibi tutup yanıp boşa gitmemesi içindir.
İnsana, yaşadığı çevrenin kültürünü hayat sevgisini, aile yapısının kutsallığını, anne baba ve komşu hakkının ilahi emir olduğunu, azar azar aşureye katılan şeker misali vermeli ki, yavaş yavaş tatlansın kendini bulsun.
Yılların kültür birikimini üzerinde taşıyan ecdadımızın viyana önündeki sesidir aşure. Devşirme yeniçerilerin bir araya gelerek Dünyaya hükmeden gücünün birleştirici gösterisini sunar aşure.
Büyük babalarımızın Çanakkale de yatan dedelerimizin imanının mukavemetini, nasıl bastığı yerden ses getiren bir ecdat olduğunu, o masum tatlının içine konan kenevirde hissedersin.
Aşure vatan sevgisidir.Şimdi küçük küçük doğradığınız elma, kayısı ve inciri de ekleyin.
Hayatın ve doğanın tadını verin o bedene.
Gül kokusu ilave edin,
Nar serpiştirin üzerine.
Aşure yeniden doğuştur.
Tufandan sonra insanlık için pişen ilk yemektir bu.
İnsanlığın ortak değerlerinin bir kazanda kaynamasıdır belki de.
Aşure, hayatın yaratılmış tüm canlılar tarafından paylaşılması gereken ortak bir lezzetidir. Sürdürülebilir ve bereketli bir hayat için hoşgörü, paylaşabilme, şükretme ve birlikte yaşamanın adıdır.Yerlerin ve göklerin yaratılması,
Hz. Âdem'in tövbesinin kabûl edilmesi
Hz. Nuh'un gemisi Cudi Dağının üzerine demirlemesi
Hz. Yûnus'un balığın karnından çıkması,
Hz. İbrahim (a.s.) 'in dünyaya gelmesi ve ateşten kurtulması
Hz. İdris'in göğe çıkarılması,
Hz. Süleyman (a.s.) 'a saltanat verilmesi,
Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf'a kavuşması, gözlerinin görmeye başlaması, Hz. Yusuf'un kuyudan çıkması
Hz. Eyyûb'un hastalıktan kurtulması,
Hz. Musa'nın Kızıldeniz'i geçmesi ve Firavun ordusu ile birlikte helak olması,
Hz. İsâ'nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması
Hz. Musa (a.s.) 'nın Firavun'un şerrinden kurtulması
Hz. Hüseyin (r.a.) 'in şehid edilmesi
Bunların tamamı aşure gününe denk gelen Allah’ın ayetleridir. (işaretleri)Ortak değerleri olan bütün insanlığın Nuh'un gemisindeki birlikte seyahatidir aşure.
Bu yolculuk Allah içindir.
Bundan haz alanlara
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.