AK Parti Kongresini nasıl okumalıyız?

Cumartesi günü Ak Parti’nin 3. olağan kongresinin bu kadar önemli izler bırakacağını sanırım kimse düşünmüyordu.

Kongrenin bırakacağı izlere iki şekilde bakmak lazım. İlki Başbakan Erdoğan’ın yaptığı o muhteşem kucaklayıcı konuşması. İkincisi ise “Biz birlikte Türkiye’yiz” cümlesinin yansımasının yaşanacağı, önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak parti yöneticilerinin bu kongrede belirlenmiş olması.

Çok etkileyici cümleler kuran gazeteci Ahmet Altan’ın Pazar günkü yazısı içinizi ferahlatacak türdendi. Açıkçası bu yazıyı tüm partililerin mutlaka okumaları gerekir. Hatta bu yazı parti girişlerine asılıp her gün, parti ideallerinin bundan sonra ne olduğunu hatırlatmak açısından göz önünde bulundurmakta gerekebilir.

İşte Altan’ın unutulmayacak üç cümlesi;

“Erdoğan, Bütün bu sözleriyle yeni bir Türkiye’nin haberini veriyor.”

Bir çarpıklığın içine sıkıştırılmış, kanla lekelenmiş bir sistemin yerine yeni bir sistem, yeni bir ülke kurulacak, bu kaçınılmaz ve bu yeni yapıyı kurmaya Erdoğan aday oluyor.

O, Nâzım’ı, Said Nursi’yi, Yesevi’yi, Ahmed-i Hani’yi, Tatyos Efendi’yi, Pir Sultan’ı, Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Ahmet Kaya’yı, Cem Karaca’yı bir arada saygıyla selamlıyorsa, bize de onu saygıyla selamlamak düşer."

Son cümle çok önemli. Türkiye’de bir yazar, sonuna kadar eleştirme hakkı olan bir lideri, ilk kez göz yaşartıcı bir şekilde saygıyla selamlıyor. Gerçekten Türkiye’de çok şey değişiyor.

İz bırakan bu konuşmanın biraz da gölgesinde kalan, Türkiye’yi 2023’e taşıyacak 50 kişinin analizine geçebiliriz.

Açıkçası sağlam bir kadro olarak gördüm. Bundan sonraki süreçte Erdoğan’ın partiyi çok güvendiği, uzun zaman çalıştığı arkadaşlarıyla birlikte taşıyacağı bir kadro olarak algıladım. Bu yapıyı, Türkiye’nin sosyal yapısının temsilcilerinin olduğu bir kadro olarak düşünüyorum.

Özellikle Bülent Arınç ve Ahmet Davutoğlu’nun yer aldığı bir MKYK, her şeyiyle nezih bir yönetimdir. Birazda bu taraftan bakıyorum. Öyle görünüyor.

Kongrenin Konya tarafı da oldukça ilginç oldu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu beklenen bir isimdi. Ancak Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu sürpriz bir tercih oldu. Bir Anadolu şehrinden bayan bir vekilin MKYK’ya girmesi gerçekten irdelenmesi gereken bir konudur.

Türkiye’nin çok önemli 10 yılına damgasını vuracak bu kadroda, Ahmet Davutoğlu’nun parti yönetiminde yer alması, bundan sonraki süreçte aktif siyasetin içinde olacağı anlamına gelir. 2011 seçimleri için Başbakan Erdoğan’ın son seçimim dediği ifadesini düşündüğümüzde, Türkiye için en önemli Başbakan adaylarından biri Ahmet Davutoğlu olur. Önümüzdeki süreçte Türkiye'de siyasetin en önemli aktörlerinden biri hiç kuşkusuz Davutoğlu olacaktır. Yaptığı işler ve kişiliği ile ilgili yorum yapmaya gerek yok sanırım. Örnek bir kişilik olan Ahmet Davutoğlu’nun, siyasette de örnek bir duruş sergileyeceği çok açık. Bu bağlamda Ahmet Davutoğlu’nun Konya’da işlerini kolaylaştırmak gerekecek.

Ayşe Türkmenoğlu’nun seçimi ise kabul edelim ki, Konya teşkilatları için önemli bir mesajdı. İl Başkanlığı sürecinde yaşanan olayları düşündüğümüzde, diğer vekiller yerine, bir bayan vekilin tercih edilmesinin anlamı açık. Önemli olan bu tercihten herkesin üzerine düşen mesajı çıkarması. Öyle görünüyor ki, siyaset Türkiye’de yenileniyor, değişiyor. Asıl soru bu değişimden kimin ne kadar etkileneceğidir.