Memleket alışıktır kaosa, kargaşaya; farklı gibi görünse de senaryo aslında hep aynıdır. İlk hareket çok önemlidir. Milleti huylandırmamalı ama sansasyonel de olmalı. İnandırıcılık tozu basın tarafından serpiştirilecek mutlaka ama mutlaka asker ismi geçecek, unutmadan bir de iş bittikten sonra biri çıkıp bu olayların nasıl yaşandığını anlatan kitap yazacak, her okuyan vay be diyecek ve bu en az hadiseden on sene sonra gerçekleşecek…Baykal krizini nasıl okumalıydık? Sadece Ana muhalefet liderinin al aşağı edilmesi operasyonu olarak mı görmeliyiz hadiseyi? Yani konuşmayı beceremeyen Önder mi bu işin arkasındaki? Son dönemde yaşananların bu operasyonla hiç alakası yok mu? Bir hafta öncesine kadar açlık grevi yapan CHP’liler bir hafta sonra ne oldu da Baykal ne yer ne içer akıllarına getirmediler. Baykal’ın yerine bulunan adam gerçekten de dengi mi Deniz Beyin. SSK. den emekli kavruk Kemal’mi en büyük umut?Tabi birde Amerika’dan Baykal’a özel gelen mesaj var. Baykal’ı duygulandıran, karşı tarafı gözyaşlarına boğan mesaj; onu nasıl okuyacağız. Zira mazrufun sahibi kısa süre sonra İsrail otoritesine başkaldırılmaması gerektiğini de salık vermişti! Ne oluyoruz, ne diyor bey efendi diye şaşkınlıklar süredursun on gün sonra bir başka Amerikan gazetesine daha açıklama yapıverecekti, üstelik anlamda zerre kadar kayma olmadan ve daha da ileri giderek. Anlaşılan SSK.dan emekli kavruk Kemal sadece aristokratların değil (CHP’liler) Amerika’daki misafirlerin de umudu olmuş.Hükümete gelince; Tayyip Bey her zamanki gibi hedefe kitlenmiş entrikalarla uğraşmıyor. Hoca şöyle demiş, Baykal’ın bacak kılı farklıymış, Kılıçdaroğlu yalan iftira kampanyası düzenliyormuş umurunda değil. Hedeflerini ve yürüyeceği yolu tayin etmiş, koşar adım ilerliyor. Aslında bu duruşu ona hep kazandırmış. Paşalar 2004’de darbe planı yapmış, sonuç ortada, Erkan Mumcu hesap kitap yol kesmeye çalışmış, adını hatırlayan yok. O işine baktıkça, memlekete yan bakanların maskeleri düşmüş, millet arkasında olmuş.Senaryoyu çözebilen var mı dostlar? Kimsenin sorgulamadığı bir Kılıçdaroğlu operasyonu var. “Nasıl Genel Başkan oldu” denmiyor artık. Baykal’ın kaseti kim servis etti? Kim ettiyse etti, ne güzel oldu işte, deniyor. Bu Baykal değimliydi kongre delegelerini elcağzıyla tek tek tespit edip seçtiren? Ne oldu da bu ev yapımı delegeler 500 liralık gömlek giyen halk adamı, SSK.dan emekli kavruk Kemal’i baş tacı yaptılar. Fethullah Gülen Baykal’a yolladığı geçmiş olsun mesajıyla ne demek istedi? İHH gönüllüleri ile ilgili yaptığı yorumda kime selam çaktı?Son hadiselerin baş aktörlerine bir hatırlatma yapmak isterim. Bakın beyler, paşalar, hacılar, hocalar… Sizin hesabınız varsa Allah’ın da hesabı var. 28 Şubat döneminin gözü dönmüş çakma solcuları Fethullah Gülen’i, okullarını, dershanelerini ellerine geçirebilselerdi yok edeceklerdi. İntikamları hiç bitmeyecek bir hırsla bu günlere geldi. Hayatı boyunca cemaati ve hizmetleri görmezden gelenlerin nahoş kasetlerine geçmiş olsun diyenlerin, Gazze yolunda (üstelik geminin rotası Filistin) uluslar arası sularda şehit düşenlerin yakınlarının hissiyatına saygıdan çenelerini biraz tutmaları beklenir. Bu ülke iyilik hareketlerini başlatmada dünyada öncüdür ancak milletten aldığı gücü millete çevirenleri al aşağı etmede de emsalsizdir. Varın gerisini siz düşünün, hesabınızı sağlam yapın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.