
Ahmet Sorgun'un demokratikleşme paketi
Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketi hemen her kesiminin büyük ilgisini çekti. Türkiye’de yaşayan kim varsa kendisini ilgilendiren bir noktayı gördü bu pakette.
Henüz bir asrını doldurmamış cumhuriyetin, şimdiye dek sürekli kısıtlayıcı, engelleyici zorlayıcı, kötüleyici dayatmalarından sonra ilk kez medeni bir açılım gerçekleşti. Bu ülkede yaşayan kim varsa hepsini kuşatacağı yeni ve yaşanabilir bir planlama.
Elbette henüz ilk sunum bu paket. Devamının geleceğini Başbakan Erdoğan söyledi zaten. Kendini bu ülkenin parçası gören herkes için gelecek, çok daha parlak çok daha huzurlu çok daha güvenli olacak. Bu paketten ilk algılarımız bu yönde oldu. Saygı duyanın saygı göreceği, paylaşanla her şeyin paylaşılacağı yeni bir döneme merhaba demenin adıydı.
Başbakan Erdoğan’ın ifadeleriyle;
“Bu paketin kıymetini en iyi, bu işin dertlisi olanlar, yüreği yananlar, ocağına ateş düşenler bilir…Bu paket, acıların tedavisi, özellikle, ölümlerin son bulması, akan kanın durması, akan göz yaşlarının dinmesi noktasında son derece önemli bir adımdır. Bu paket, 11 yıl önce hayali dahi kurulamayan, telaffuzu dahi yasak olan hak ve özgürlükleri getiren bir pakettir.
Bu konuyu daha geniş irdelememiz gerekecek ama en azından giriş yapmış olalım. Özellikle son 5-6 yılda artan refah seviyesi ve yükselen yaşam kalitesinin paralelinde genel inanç, kültür değerlerine bağlılık, aile mefhumu ve ahlak diyebileceğimiz unsurlarda bir savrulmuşluk yaşıyoruz. Maddi alanda yaşanan bu gelişmeyi manevi boyuta taşımada çok ciddi sorumluluklarımız var. Hele Konya gibi bir şehirde bunun çok yönlü ele alınması gerekiyor.
1990’lı yıllarda değiliz artık. Teknolojinin getirdiği nimetlerle hayatımız kolaylaşırken, kontrol edemediğimiz unsurlarla çocuklarımız büyük tehdit altında, gençlerimiz ise zaten yol ayrımına geldi. Şimdi bu boyutta top yekun bir “değerler eğitim eylem planı” hazırlamak gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.