
Değerli olan haber!
Türkiye demokratikleşme paketi ile kendisine yeni bir yol haritası çizmiş oldu. Bu paketin detaylarıyla ilgili Stratejik Düşünce Enstitüsü uzmanı ve bu işin koordinatörü Murat Yılmaz, Cuma akşamı MÜSİAD’da önemli bir sunum yaptı.
Genel anlamda Türkiye’nin nasıl bir süreçte yönetildiği, milletin maruz kaldığı keyfi seçme ve seçilme serüvenlerine şahit olduk. Geçirdiğimiz bu 90 yıla baktığımızda bugünlerde konuştuğumuz konular ve uygulamaya geçecek hamleler gerçekten çok büyük işler.
Gezi Parkı olaylarıyla birlikte yürütülen süreçte yaşananlar ise siyasi olarak çözüm üretemeyen güçlerin zorbalıkla Yeni Türkiye’nin oluşumunu engelleme çabalarıydı. Görünen o ki Türkiye bu demokratikleşme paketi ile hem Gezi kalkışmasından sonra yapılan eleştirilere en güzel cevap hem de cumhuriyet tarihinde halkın isteklerine oy kaygısı olmadan verilen en gerekli cevaptı. Bu iki durum, şimdiye kadar çok kere sekteye uğratılmış, Türkiye demokrasinin, geri dönüşü olmayan bir şekilde sağlamlaştırılmasının harcı olacak.
Çok özetle bu paket, Türkiye için çok büyük bir demokrasi hareketin henüz başlangıcı. Görünen o ki önümüzdeki günlerde her kesimden halkın, barış içinde yaşayıp, eşit oranda temsil edilme hakkı ile vatandaşlık haklarının tümünden adil bir şekilde faydalanacağı düzenlemeler gelecek.
Murat Yılmaz’ın seminerinin sabahında, Konya Dedeman Otel’de Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından düzenlenen Marka Şehirler buluşmasında, pek çok ünlü gazetecinin tecrübe paylaşımı programı vardı.
BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, göreve geldikten sonra Anadolu basını ciddi bir ivme kazandı. İnternet yayıncılığı ve akıllı telefonların artmasıyla etkisi ve gücü zayıflaması beklenen basılı gazete sayısında önemli bir artış oldu. Anadolu’da bu dönemde %20’lere varan oranda gazete sayısı arttı. Mesela Konya’da bu sayısı iki katına çıktı. Bu tercihte önemli faktör, yerel demokrasinin en önemli aracı olan yerel basının ekonomik olarak iyi duruma getirilmesi olmuştur.
28 Şubat döneminde yaşananlara ve medyanın bu süreçteki fonksiyonuna baktığımızda görürüz ki, şuanda ki medya ve güçlü yerel basın o dönemde de olsa bu süreç yaşanmayabilirdi. Veyahut yakın zamanda yaşanan Gezi kalkışmasına yaygın basın kadar yerel basında zamanında tepki koyarak, Türkiye’nin en önemli kazanımı olan demokrasiye sahip çıkmıştır. İşte bu bağlamda BİK, nitelikli ve kaliteli habercilik yapan her basın kuruluşuna bu seviyeli işini yapma konusunda önemli bir destekçi konumundadır.
Programın öğleden sonraki kısmında gazetecilerin, iletişimci öğrencilerine verdiği önemli dersler vardı. Bence en önemlisi de işlerini iyi yapmakla ilgili duyacakları heyecan ve alanlarında uzmanlaşmaları önerisiydi.
Öğrencilerden gördük ki, nitelikli bilgi her zaman değer görüyor. Belki derslerini bu ilgiyle dinlemiyorlar ama meslek büyüklerine ilgi bambaşkaydı. İletişim fakültelerinin olaya birde böyle bakmaları gerekecek.
Tabi, Konya’daki bu organizasyonu çok başarılı bir şekilde organize eden ve son zamanlarda başka programlarda pek göremediğimiz şekilde yoğun katılımı sağlayan, BİK Konya Müdürü Özden Konur ve BİK’in Konyalı Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Arslan’ı da buradan tebrik etmeliyiz.
Bu tecrübe paylaşımı gösterdi ki, mektepli de alaylı da olsanız gazeteci olmak için heyecan şart.
Türkiye’nin demokratikleşme paketi ile büyük hedeflere giderken duyulan heyecan aynen böyledir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.