19 MAYIS

Milli Eğitim Bakanı, 19 Mayıs bayramı kutlamaları ile ilgili bir düzenlemeye gidileceğinden bahsetti.Aşırı abartılan gösteri sitillerinin vatana millete bir katkısının olmadığını, tam tersi bu tür uygulamaların geçmiş tarihlerde komünist veya faşist diktatörlerin idaresindeki devletlerde olduğunu ima etti.
 Sayın Bakan,Medeni Dünya da artık  genç öğrencilerin bu tür gösteriler değil, ilim irfan yuvaları olan okullarımızın bilimsel çalışmalarıyla kendilerini göstermelerini istemiş.
Hatta, soğuk havaya denk gelen bu tür gösterilerin öğrencilerin akşama kadar soğukta kalmasına sebep olduğundan, belli sıkıntılar doğurduğunu belirtmiş.
 Bir günlük gösteri için, iki ay gibi bir süre çocukların provalara gidip gelmesinin, derslerini aksattığına vurgu yapmış.
 Velilerimizin her yıl değişen kıyafet masrafları konusunda şikayetleri de cabası.
 Düşünülen bu uygulama asla bir bayramı kaldırma çalışması ve çabası değildir. Kutlamalar yapılmaya devam edilecek ama stadyumlar kullanılmayacak. Kapalı alanlarda kutlamalara devam edilecek.
Bu kadar açık ve net olan düzenlemenin sadece ve sadece muhalefet yapabilmek için nerelere çekilmek istendiğini hayretle gözlemekteyiz.
Allah’tan  dua edelim de Atatürk, Osmanlıdan sonra Türkiye Cumhuriyetini kurarken rejimi demokrasi olarak belirlemiş.
 Demokrasi içerisinde hiçbir değişikliğe tahammül gösteremeyen laik Atatürkçü! Kesime sormadan geçemeyeceğim.  Atatürk, bu günkü rejim yerine Komünizm veya Faşizm’i benimseseydi halimiz nice olurdu?
 Kuzey Kore halkının, liderlerinin ölümüne yaktıkları ağıt, Dünyada ve sosyal medyada ne kadar alaya alındıysa, bizim  10 kasımlarda saat dokuzu beş geçe her türlü ses çıkaran aletlerin çalınması ve insanların oldukları yerde put gibi durarak bir dakika boyunca gözlerini belli bir noktaya dikerek ağlaması arasında ne fark var.
 Başkalarının yaptıkları 21. yy Dünyasında ayıp ve komik, bizimkisi normal, yok böyle bir şey.
 Bu tür gösterilerin ne amaç taşıdığı ve nasıl bir saygı gösterisi olduğunu anlamak mümkün değil.
 Maalesef  Bazı Ak parti düşmanları, devlet veya millet için iyi yapılan  her ne olursa olsun, bunu eğer Ak Parti Hükümeti yapıyorsa karşı çıkmak lazım mantığıyla muhalefet yapmaya devam ediyor. Çünkü Ak Partinin diğer yaptığı işlerde olduğu gibi bu düzenlemede de bir takiyye  arama merakı nüksetmiş görünüyor.
 Mesela, paradan altı sıfır atıldı ya, ondaki takiyye de  olduğu gibi.
Mesela, Türkiye bir baştan bir başa duble yolla donatıldı ya, işte ondaki takiyye’de olduğu gibi. Mesela, Konya Ankara arası Yüksek hızlı trenle üç saat den, bir saat on beş dakikaya indi ya, işte buradaki takiyye gibi.
Mesela, enflasyonun iki haneden tek haneli rakamlara çekilmesini takiyye olarak gördükleri gibi.
 Halbuki 19 mayıslarda kapalı alanlarda bilimsel çalışmalarla Türk gençliğinin başarıları anlatılsa,yapılan icatlar, buluşlar sergilense  kötümü olur.
 Gençleri sadece bir et yığını olarak görüp, onların fiziki görüntülerinden  bir bayram çıkarmak, onları üst,üste yığarak yüksek kuleler kurmak Atatürk’e bilmem ne kazandırıyor. Her sabah çocuklarımızı okulların  öne dizerek rejime bağlılığını ifade etmek için okutulan andımız, acaba çocuklarımız  unutuverir diye bir hafıza yüklemesi mi, yoksa rejimi koruma iç güdüsü mü?
 Demokratik rejimlerde bu uygulamaların karşılığı nedir?
 Halkı sürekli hizaya sokma merakı ne zaman son bulacak merak içindeyim. Halbuki ise insanlar serbest bırakılsa hiç kimse tarihine sırtını dönmez, hiç kimse devletine karşı saygısızlığı aklından bile geçirmez. belki bu günlerden daha fazla anma etkinlikleri yapar ve ecdadına olan bağlılığını gösterir.
 Örnekleyecek olursak:
 Hiçte mecbur olmadığı halde her yıl daha da yoğunlaşan Mevlana Şeb-i Aruz anma törenlerine bakmak yeter, Ölümü, Allaha kavuşma ve bayram olarak gören düşüncenin nasıl halk tarafından sahiplenilip günlerce Mevlana anma törenlerine kendi istekleriyle katıldıklarını görürsünüz.
 Dünya Devleti olmak için, Çocuklara kısa etek giydirerek, statlara toplayıp,  bir düdükle sağa, bir düdükle sola döndürmeye gerek yok.
 Özgürlüğü ruhunda benimsemiş yepyeni, genç, inançlı nesiller yetişiyor artık.
 Bırakın düdük çalmayı.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Demirayak Arşivi