
Lokman Koyuncuoğlu
Üzülmezin seçimi ve Golanda meydan okuyanlar
Yayınlanma:
Cumartesinin hareketli bir gün olacağı kesindi. Hem seçimlerle geçecek bir gün, hem de Konya'da eğitim gören İsrail uçaklarına bin araçlık protesto ile Golan’a giden ekibin geceyi Konya’da geçirmesi çünkü o gündü.
Ticaret Odası için seçim vardı ama ne kadar önemliydi tam kestiremiyorum. Sonuçları bilerekte söylemiyorum bunu. Çünkü seçimden çok seçime giden süreç daha önemliydi. Mevlana Kültür Merkezi (MKM), bir Şeb-i Arus programı dışında ancak o kadar kalabalık olabilirdi. Öyle ki, normal zamanda bir ayda yapılabilecek görüşmeyi orada bir saatte yapabilirdiniz. Ben de bu fırsatı kaçırmadım. Seksen ila yüz kişiyle bilfiil görüşmüşsem, bir o kadarı ile de selamlaşmış olmalıyım. Seçimin en faydalı taraflarından biri buydu; uzun zamandır görmediğiniz insanların hepsiyle görüşme fırsatı yakalıyorsunuz. O günkü seçimlerde Konya’da bir “iletişim guru” olan Mustafa Özdemir bin 500 kişiyle öpüşmüş. Başka biri bu rekoru çok zor kırar!
Bu seçimin Konya için hayırlı olmasını dilemek lazım öncelikle. Sandığa gittiğimde, kabinde çok fazla turkuaz pusulayı görünce daha ilk saatlerde benim için sonuç kesinleşmişti. Hüseyin Üzülmez’in seçimi kazanması bekleniyordu ama hakkında çok şey konuşulması farklı yorumlara yol açıyordu. Seçim bunun için belki de en çok Hüseyin Üzülmez için önemliydi. Bu konu da daha sonra geniş bir Hüseyin Üzülmez değerlendirmesi yapalım.
Öğle saatlerinde bin konvoyluk organize araç zinciri, Konya’da eğitim gören İsrail uçaklarına protesto için Ankara yolunda ilerlerken, Golan Tepesi ne varıp İsrail’e Müslüman duruşu göstermek isteyenler ise İzmit’i geçmiş Adapazarı’na doğru geliyorlardı.
Akşam saatlerinde Ankara temsilcimiz Mehmet Altın, Konya’da olan Engin Noyan’ı almaya geldiğinde, Hakan Albayrak’ta Gölbaşını geçtiklerini hızla Konya’ya doğru hareket ettiklerini söylüyordu. Engin Noyan’ın İsrail’in sistematik soykırım yaptığını anlattığı konferansı da görülmeye değerdi. Konevi salonu en son ne zaman bu kadar dolmuştu ki?
Gece 23 sularında Dayanışma Vakfının organize ettiği ve Golan’a gidip Hakan Albayrak’ın ifadesiyle “Siyonist işgal bölgesinin kapısında ''İsrail'' denilen soykırım çetesine öfkemizi ve Gazze'ye desteğimizi haykırmak.” amacıyla yola çıkanlar MKM’ye ulaşmıştı.
Kucaklaşmalar tekbir sesleriyle bütünleşirken, Konya sanki, kendi üzerine farz olan bir ibadeti yerine getiren bu kardeşlerine minnet duygularıyla sarılıyordu. Gerçektende olaya öyle bakmak lazım; Golan’a gitmek tek başına sembolik bir hareket değil. Sonuçları düşünüldüğünde İsrail’in anlayabileceği en önemli eylem budur. Bu açıdan işini gücünü bırakıp, bizleri temsilen bu yola çıkanlar çok önemli bir iş yapıyorlar.
Konya ise gelen misafirler için üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Bir misafiri ağırlamak anlatılacak bir şey değildir ancak 400-450 kişiyi gece geç saatlerde karşılayıp tümünün karnını doyurup, hepsini gecenin ayazında sıcak yerlerde ağırlamaktan sanırım bahsedebiliriz.
Golan’a gitmek için gelen misafirlere çok iyi bir ev sahipliği yapan; Latif Selvi, Adem Seleş, Ahmet Sorgun, Sami Sorgun, M.Kazım Yılmaz ve katkısı olanların adını anmak istiyorum. Golan’a gidemesekte, gidenlere her türlü moral desteği vermiş olduk.
O gece gelecek misafirler için akşam yemeği ve pazar sabahı da uzun sürecek yol için kumanya hazırlayan ve her arabaya tek tek bunu dağıtan Zade yağlarının sahibi Kadir Büyükhelvacıgil’den bahsetmem gerek. Aynı şekilde Mevlevi Sofrası’nın sahibi M.Ali Kartal. Gece boyu misafirlere çay, kahve ve her türlü yemek ikramında bulunan ve gece yarısı 2’lere kadar orayı açık tuttuğu için isimlerini anmam gerektiğine inanıyorum.
Mevlevi Sofrasındaki çay sohbeti o kadar bereketliydi ki; o 15 kişilik oda 2 saat boyunca devir daim yaptı sanki. Bir grup geldi diğeri gitti. Kimler yoktu ki. Hatırlayabildiğim isimler; Ebubekir Kurban, İbrahim Paşalı, Hakan Albayrak, Yusuf Armağan, Gökhan Ekinal (Alperen Ocakları Genel Başkanı), İsmail Kılıçarslan, A.Settar Yarar, Mustafa Güçlü, Mehmet Doğanay, Ersin Altınsoy, Abdullah E. Öksüz, B.Bilge Toker, Ümit Savaş, Adem Seleş, Sami Palaz, Ercan Şen. Unuttuklarım ve ismini hatırlayamadıklarım….
Pazar sabahı yola çıkan Golan ekibi, dün 17 sularında Reyhanlı’da vize işlemleri için bekliyorlardı. Hakan Albayrak çok heyecanlı bir şekilde Golan’a gitmek isteyen binlerce kişinin olduğunu, ancak belki 500 kişiyle giriş yapabileceklerini söyledi. Ne diyelim. Her şekilde gazamız mübarek olsun.
Ticaret Odası için seçim vardı ama ne kadar önemliydi tam kestiremiyorum. Sonuçları bilerekte söylemiyorum bunu. Çünkü seçimden çok seçime giden süreç daha önemliydi. Mevlana Kültür Merkezi (MKM), bir Şeb-i Arus programı dışında ancak o kadar kalabalık olabilirdi. Öyle ki, normal zamanda bir ayda yapılabilecek görüşmeyi orada bir saatte yapabilirdiniz. Ben de bu fırsatı kaçırmadım. Seksen ila yüz kişiyle bilfiil görüşmüşsem, bir o kadarı ile de selamlaşmış olmalıyım. Seçimin en faydalı taraflarından biri buydu; uzun zamandır görmediğiniz insanların hepsiyle görüşme fırsatı yakalıyorsunuz. O günkü seçimlerde Konya’da bir “iletişim guru” olan Mustafa Özdemir bin 500 kişiyle öpüşmüş. Başka biri bu rekoru çok zor kırar!
Bu seçimin Konya için hayırlı olmasını dilemek lazım öncelikle. Sandığa gittiğimde, kabinde çok fazla turkuaz pusulayı görünce daha ilk saatlerde benim için sonuç kesinleşmişti. Hüseyin Üzülmez’in seçimi kazanması bekleniyordu ama hakkında çok şey konuşulması farklı yorumlara yol açıyordu. Seçim bunun için belki de en çok Hüseyin Üzülmez için önemliydi. Bu konu da daha sonra geniş bir Hüseyin Üzülmez değerlendirmesi yapalım.
Öğle saatlerinde bin konvoyluk organize araç zinciri, Konya’da eğitim gören İsrail uçaklarına protesto için Ankara yolunda ilerlerken, Golan Tepesi ne varıp İsrail’e Müslüman duruşu göstermek isteyenler ise İzmit’i geçmiş Adapazarı’na doğru geliyorlardı.
Akşam saatlerinde Ankara temsilcimiz Mehmet Altın, Konya’da olan Engin Noyan’ı almaya geldiğinde, Hakan Albayrak’ta Gölbaşını geçtiklerini hızla Konya’ya doğru hareket ettiklerini söylüyordu. Engin Noyan’ın İsrail’in sistematik soykırım yaptığını anlattığı konferansı da görülmeye değerdi. Konevi salonu en son ne zaman bu kadar dolmuştu ki?
Gece 23 sularında Dayanışma Vakfının organize ettiği ve Golan’a gidip Hakan Albayrak’ın ifadesiyle “Siyonist işgal bölgesinin kapısında ''İsrail'' denilen soykırım çetesine öfkemizi ve Gazze'ye desteğimizi haykırmak.” amacıyla yola çıkanlar MKM’ye ulaşmıştı.
Kucaklaşmalar tekbir sesleriyle bütünleşirken, Konya sanki, kendi üzerine farz olan bir ibadeti yerine getiren bu kardeşlerine minnet duygularıyla sarılıyordu. Gerçektende olaya öyle bakmak lazım; Golan’a gitmek tek başına sembolik bir hareket değil. Sonuçları düşünüldüğünde İsrail’in anlayabileceği en önemli eylem budur. Bu açıdan işini gücünü bırakıp, bizleri temsilen bu yola çıkanlar çok önemli bir iş yapıyorlar.
Konya ise gelen misafirler için üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Bir misafiri ağırlamak anlatılacak bir şey değildir ancak 400-450 kişiyi gece geç saatlerde karşılayıp tümünün karnını doyurup, hepsini gecenin ayazında sıcak yerlerde ağırlamaktan sanırım bahsedebiliriz.
Golan’a gitmek için gelen misafirlere çok iyi bir ev sahipliği yapan; Latif Selvi, Adem Seleş, Ahmet Sorgun, Sami Sorgun, M.Kazım Yılmaz ve katkısı olanların adını anmak istiyorum. Golan’a gidemesekte, gidenlere her türlü moral desteği vermiş olduk.
O gece gelecek misafirler için akşam yemeği ve pazar sabahı da uzun sürecek yol için kumanya hazırlayan ve her arabaya tek tek bunu dağıtan Zade yağlarının sahibi Kadir Büyükhelvacıgil’den bahsetmem gerek. Aynı şekilde Mevlevi Sofrası’nın sahibi M.Ali Kartal. Gece boyu misafirlere çay, kahve ve her türlü yemek ikramında bulunan ve gece yarısı 2’lere kadar orayı açık tuttuğu için isimlerini anmam gerektiğine inanıyorum.
Mevlevi Sofrasındaki çay sohbeti o kadar bereketliydi ki; o 15 kişilik oda 2 saat boyunca devir daim yaptı sanki. Bir grup geldi diğeri gitti. Kimler yoktu ki. Hatırlayabildiğim isimler; Ebubekir Kurban, İbrahim Paşalı, Hakan Albayrak, Yusuf Armağan, Gökhan Ekinal (Alperen Ocakları Genel Başkanı), İsmail Kılıçarslan, A.Settar Yarar, Mustafa Güçlü, Mehmet Doğanay, Ersin Altınsoy, Abdullah E. Öksüz, B.Bilge Toker, Ümit Savaş, Adem Seleş, Sami Palaz, Ercan Şen. Unuttuklarım ve ismini hatırlayamadıklarım….
Pazar sabahı yola çıkan Golan ekibi, dün 17 sularında Reyhanlı’da vize işlemleri için bekliyorlardı. Hakan Albayrak çok heyecanlı bir şekilde Golan’a gitmek isteyen binlerce kişinin olduğunu, ancak belki 500 kişiyle giriş yapabileceklerini söyledi. Ne diyelim. Her şekilde gazamız mübarek olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.