Gazze acısını içinde hissetmeyen insana insan denilmez elbet. Ancak o kadar çok insanlık duygununu yitirmiş insan var ki dünyada. Nedir bu böyle; genç, yaşlı, çoluk çocuk demeden vurmak. Hastane, ambulans, cami, okul ayrımı yapmaksızın her yeri vurmak. Nedir bu sahi, hangi vicdana sığar, hangi insanlığa?
İsrail kendi varlığının gereğini yapıyor olabilir peki biz hangi insanlığımızın gereğini yapıyoruz. Evet bu soruyu soralım ve cevabını arayalım “Biz hangi insanlığımızın gereğini yapıyoruz”
Demek ki yetmiyor. Konya’da on binler, İstanbul’da yüz binler, Türkiye’de milyonların meydanları doldurmaları yetmiyor. Dahası gerekiyor demek ki.
Gün boyu ve geceleri analistlerin hemen her TV ekranında tahlil yapmaları, yorum üretmeleri, orantısız güç kullanılıyor diyerek durumun vahametini anlatmaları yetmiyor demek ki. Dahası gerekiyor demek ki.
Bütün gazetelerde hemen her yazarın öyle ya da böyle, hissederek ya da siyaseten yazdığı duygu yüklü veya okumaktan utandıracak gerçeklikteki yazıları yetmiyor demek ki.Bunların ötesinde daha fazlası gerekiyor demek ki….
Dünyanın yakın geçmişte şahit olduğu en acı görüntüler, en acı duygular bunlar. Nerede duracağı belli olmayan azgın İsrail yetmezmiş gibi, onun bu halini destekleyen insanlık duyguları kalmamış zavallılar yok mu? Asıl ürkütücü olan bu. İsrail’in zaten nasıl bir terör ürettiğinden hiç kimsenin şüphesi yok. Ancak pek çok basit bile olsa insan hakları konusunda mangalda kül bırakmayanların şimdi, süt dökmüş kedi gibi sus pus, bu katliama destek mesajları var ya, asıl üzerinde düşünülmesi gereken odur.
Çünkü, insanlığın bittiği anda kaybedilecek başka ne kalmış olabilir ki. Aşağılıkta dip göründükten sonra, daha ne konuşulup, yazılabilir ki. Yok insan hakları, yok medeniyetler arası diyalog falan filan, kompozisyon yarışmalarından farkı kalır mı? Asıl şimdi müdahale olmayacak tepki gösterilmeyecekse, başka ne zaman olacak bu tepki. Sonrasında Gazze bitikten sonra umurumda mı olur senin “insan haklarının”.
Cumartesi günü Dünyanın pek çok merkezinde olduğu gibi Konya’da da Sivil Toplum Örgütlerinin düzenlediği Gazze’ye destek mitingi yapıldı. Miting için söylenecek pek çok şey olabilir. Ancak İsrail uçaklarının Konya semalarında yaptığı eğitim ve Konya’nın çok önemli ve geniş arazilerine bırakılan bombalarla ilgili etkin bir güç gösterisi yapılmalıydı. Konya belki sadece buna odaklanmalıydı.
Öyle ki, İsrail pilotları Konya kamuoyunun tepkisiyle Konya’ya gelmeyi akıllardan bile geçirmemeliler. Elbette Gazze için yazılar, konuşmalar, mitingler olacak. Ancak bu saatten sonra Konya için yapılacak en önemli iş; İsrail uçaklarını ve pilotlarını Konya’dan kovmak ve Konya’ya tekrar döndürmemek olmalıdır. Var olan anlaşmaları iptal ettirmek, tekrar hiçbir anlaşmaya izin vermemek olmalıdır. Bu çoğunlukla siyasetin işidir ama siyasete yön verecek baskı yapacakta yerel halktır. Artık İsrail ile Konya’da yapılacak bir anlaşmaya kim karar verecekse onun bunu aklından bile geçirmesine müsaade etmemek gerekecektir.
Gazze ile ilgili en acısı da ne biliyor musunuz? Bu işin çözümünü yine Amerika’dan ya da AB’den beklemek. Dua edelim de Allah bu işi Müslümanların beklendiği şekilde bitirmesine yardım etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.