Alev Ayyıldız
Alev Ayyıldız

Unutulmayanların Gölgesinde Medyanın Yeni Lideri!

Klasikleşmiş bir deyim vardır: “Lider olunmaz lider doğulur” diye. CHP’nin son dönemde (skandallarla dolu olsa da ) en büyük reklâmı olan kurultayında yaşananlar, bu sözlerin ne denli haklı olduğunu ortaya çıkardı.

Lider kavramına geçmeden önce medya’nın yeni lider adayı Kılıçdaroğlu çevresinde alevlenen yandaş – yoldaş  medya tartışmalarına değinmek istiyorum.

 
Kimileri kabullenmek istemese de artık halk, medyanın güttüğü koyun değil. Yazılı yada görsel basın kendini ne kadar parçalarsa parçalasın insanlar artık onların arkalarından gitmiyor.
 
Fakat yazık ki kendi fildişi kulelerinden kibirli gözlerle halkı etkilemeye çalışan medya grupları, insanların üzerindeki etkİlerinin kırıldığını anlamıyorlar. Çünkü vatandaştan bihaberler. Merak ediyorum da kendi insanını bu denli aptal mı görüyor bunlar?.
 
Geçmiş dönemlerde anketlerle, yaptıkları atmasyon haberlerle dahi halkı kandırmazken şişirme programlar ve pohpohlamalarla siyasi düşüncelerine yön mü vereceklerini sanıyorlar?.
 
Onlar at gözlükleriyle yaşaya dursunlar bariz bir gerçek var ki, basının Kılıçdaroğlu’nu lider yapma telaşı ve halkı etkilemeye çalışma politikası başarılı olmayacaktır. Geçmiş dönemde aynı taktiği Cindoruk ve Abdullatif Şener için de yapmışlardı, sonuç ortada.
 
Medya yeni kahramanını öve dursun asıl anlamak istemedikleri bir liderin ne özelikle taşıması gerektiğidir.Kılıçdaroğlu için yürütülen bu çabaları görünce yönetim ve organizasyon eğitimimde Abdullah Hocam’dan aldığım dersleri hatırladım. Kavramı üzerine basa basa anlatırken, lider ve diğerleri arasındaki ince ayırımından da bahsetmişti.
 
İdareci durumu kontrol eden, yönetici mevcut yollarda yürümeyi sağlayan, liderse yeni bir yol bulan kişi diye çokta akılda kalıcı bir tanımlama yapmıştı.

Medya’nın yeni lideri Kılıçdaroğlu’nu  bu tanımlamalar içerisinde düşündüğünüzde geçmişte yaptıkları hangi kategori içine alınması gerektiğini gösteriyor.

 
Örneğin lider yeni yollar bulması gerekendi ya, Kılıçdaroğlu’nun sorunlara çözüm getirecek bir açıklamasına şahit olmadım.Daha ziyade sorun etrafında odaklanıp reklam kokan değerlendirmeler yapmıştı.

Lider dediğin yalnızca eleştirmekle kalmaz, aynı zamanda çözümde sunar ki sana umut ışığı olabilsin, yeni heyecanlarla onunla omuz omuza yürümeni sağlayabilsin. Kemal Bey’se klasik CHP zihniyetinde olduğu gibi, karamsar ve “ülke bitti mahvolduk” tarzında takılıp kalan umut kırıntılarını da yok etti.

Başında kasketine tamamen ters düşen yarım milyarlık gömleğiyle, giysileri bile tezat olan Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinden geriye gömlek tartışmaları ve başbakana hitabı kaldı.

 
Lider dediğin için doğru tek olmalıydı ve yeri geldiğinde şimşekleri üzerine çekeceğini bilse dahi ödün vermemeliydi. Dersim katliamında başta “Onur Öymen gereğini yapmak zorundadır” diyerek istifa çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, kısa bir süre sonra geri adım atmıştı. Bugünse gayet araları iyi. Ülkemizde  tüm kesimlerin yüreğini yakan Filistin dramında da  Gandi Kılıçdaroğlu’nun tepkisi olmamıştı.
 
Liderlik kavramı ve Kılıçdaroğlu tepkilerini karşılaştırmaya yönelik daha birçok örnek vermek mümkün. Elinde belgeyle gezmek ve tekel işçileri üzerinden pirim yapmaya çalışmaktan başka öne çıkan yanı olmayan Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ı satmanın üstünü, yeni lider telaşına düşerek kapatmak isteyenlerin bir nevi son umudu.
 
Bariz bir gerçek var ki etkin bir lidere sahip olamayan siyasi oluşumlar zaman içerisinde çökmeye mahkumdurlar. Erbakan’ın yerine Numan Bey’i genel başkan yapan Saadet Partisi bunun en açık örneği olmuştur.

Genel başkan yardımcısı olabilecek isimleri parti başkanlığına getirmenin bir partinin kaderini ne derece etkileyebileceğini zaman muhakkak gösterecek. Onlar yeni bir lider oluşturma telaşı yaşaya dursunlar ben bu ülkede gerçekten lider sıfatını hak eden birkaç isme değinmeden geçemeyeceğim.

Bugün duayla andığımız, rahmetli Özal, rahmetli Yazıcıoğlu  ve rahmetli Türkeş gerçek birer liderdi. CHP içinde de bugün ülkeye verdiği zararlar ve aldığı yanlış kararlar hala tartışılıyor olsa da İsmet İnönü’de bir liderdi. Öyle ki hala kurultayda bile onun söylemlerine başvuruyorlar.

 
Ülkeye kazandırdıklarının kıymeti yeni anlaşılmaya başlanan en mazlum, en çok haksızlığa uğrayan ve unutulması bir yana acısı yüreklerde taptaze olan Adnan Menderes’te mükemmel bir liderdi.
 
Menderes’in kaybı gönlümüzde tazeliğini korusa da ,yazık ki güzel ülkem hala parti kapatma ve darbe planlarıyla uğraşıyor.Umutsuz söylemler ve iç karartan haberler bir yana ben geleceğe güvenle bakanlardanım. Artık bizler elli yıl öncesinde değiliz ve darbeyi meşru gören zihniyetin devri kapadı. Özellikle yeni nesil kuşaklar boyu devam eden demokrasi katliamlarına seyirci olmayacak kadar da bilinçli.
 
Menderes’in de ölmeden önce söylediği gibi yalnızca onun bedenini ortadan kaldırabildiler. Yaptığı hizmetler onunla aynı çizgide olanlar tarafından değil tüm toplum tarafından anılıyor. Darbeye karşı hayır diyenler hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun O’nun izinden gidiyor.

Bu ülkenin unutulmayan lideri olan ve değerini giderek artan bir kıymetle fark ettiğimiz Menderes’i dua ve minnetle anıyorum. Hem yaptıkları için hem de asıl LİDER nasıl olmalıymış dosta düşmana gösterdiği için.

      

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alev Ayyıldız Arşivi