Mustafa Azılıoğlu
Mustafa Azılıoğlu

Üç Tarz-ı Siyaset

Siyasi Tarih üzerine merakım diğer hususlara nispeten daha fazladır. Ama hiçbir zaman Tarih okumaları üzerinden ne hâkim ne savcı ne de müdde-i umum olup ahkâm kesmem. Olaylar dönemin kendine has özel şartları içinde cereyan ettiğinden aynı şartlar altında hüküm verilmesini icap ettirir.

İngiliz işgal güçlerini Çanakkale önlerine kadar getiren Osmanlı hariciyesini o dönemin şartları imkânları çerçevesinde idrak etmek lazım gelir. Hali anlamak maziyi, istikbali anlamaksa mazi ile birlikte hali çok iyi tahlil edip sonuçlar çıkarmakla mümkün olur. Anlamak işin başı ise, tarihi sonuç sistematiği üzerinde strateji ve taktik geliştirmek işin bir diğer yanıdır.

Bernard Lewis’in Modern Türkiyenin Doğuşu, Anrew Mango’nun Atatürk, Armstrong’un Bozkurt, Halil  İnalcık ve İlber Ortaylı hocalarımızın milli tarih kitaplarını bir pota içinde birlikte mukayeseli tahlil sisteminde okumak tarih ilmini objektif ve olduğu gibi saplantısız berrak bir biçimde anlamayı ortaya koyar. Devletimizin son yüzyılını yanlış, saplantılı, yamuk okuyup anlamaya kalktığımızda çıkan tarihsel sonuç bizi doğru yöne götürmez. İstiklal Harbimizin beşi bir yerde paşalarını birini diğerine üstün göstermek yanlış olur.

Fatih Mehmet ile başlayan yükselişin sonu, netice itibariyle rakip ülke ve devletlerin aydınlanma Rönesans reform hareketleriyle güçlenip bizi her sahada ezip geçmesi sonucu batılılaşarak, batılılar gibi bir hayat nizamı yaşayarak onların üstünde bir medeniyete erişeceğimiz fikri aydınlarımız üzerinde hâkim olmaya başlamıştır.

Hani meşhur İf’li clouse denilen şayet cümlecikleri vardır. Filan feşmekan olsaydı Bağdat ‘a hünkar olurdu cinsinden. Eğer böyle düşünerek hareket edecek olursak, Batı eskiden olduğu gibi melekler dişimidir erkek midir tartışmalarıyla günlerini geçirmeye devam etselerdi, bizde ne kapitülasyonlar, ne Tanzimat, ne Osmanlı Rus harbi, ne İngilizlerin Çanakkale’yi geçip İstanbul’u işgali, ne de Osmanlı Sultanlarının İstanbul’u terkleri bugün bizlerin konularına girmezdi. Demem odur ki, Tarihi doğru okumak doğru sonuçlara ulaşmak doğru strateji ve taktikler geliştirerek, mensubu olduğumuz aziz milleti fakru zaruretten, batı karşısında kapıkulu olmaktan kurtaracak açılımlara yenidünyalar üzerinde yeni lakin asli kimliğinde onurlu haysiyetli bir duruşa yöneltmeyi icap ettirir.

Çinlilere karşı Bilge Kağanın Göktürk yazıtları, Rüşvet adam kayırma makam mevkii  nufüz’unu basit kişisel ve  kurumsal çıkarlara alet etmeler karşısında Koçibey Risalesini Yusuf Akçura’nın inkıraz sürecinden çıkmak için önerdiği üç tarz-ı siyasetini, Sait Halim Paşanın Buhranlarımızı bu kapsamda anlamak  değerlendirmek gerekir.

Bizler okuduklarımızla bir şeyleri anladığımız kanaatindeyiz. Anladıklarımızla çevremizi aydınlatmayı varsa eksik yanlış algı anlamalarını dost muhip meclislerinde doğrultmayı eksiklik kabul etmeyiz. Bu kapsamda Doktor Mustafa Güçlü’nün Sille Salı Sohbetleri çok önem arzederken, Vefakar Ahmet Köseoğlu’nun TYB’si 15 yıldan beri mütevazı bahçesinde mum kimin erimeye devam ediyorken bizim acizane Karapınarlılar Derneğinde her Cuma mutat hale getirdiğimiz Kültür Sohbetleri birer ışık birer meş’ale haleleri olarak karanlığa uzatılmış ufuk geniş görüşlülük kalkışmalarıdır. Mustafa Güçlü Bey  ile birlikte bir 11 yıl dost sohbet beraberliğim oldu. Onun İstanbul Tıbbiye yıllarında bende o  çevrede olmama rağmen tanışıklığımız Konya’ya nasipmiş. Ahmet Köseoğlu Bey, mütevazı yazarlar birliği bahçesinde önemli insanları önemli insanlarla buluşturarak ufuk açılımlarına vesile oldu. Bu iki güzel insanın yaptığı bireysel kültür kalkışmalarını kurumsal kimlik sahipleri yapmadılar. Yaptılarsa da ben görmedim.

Yaklaşık birkaç yıldan beri bizde bu seçkin mümtaz kültür fikir ve aksiyon adamlarına özenerek çıktığımız yolda, mensubu olmakla iftihar ettiğim memleketimin derneğinde Cuma kültür sohbetlerini gerçekleştiriyoruz.

Bu hafta Cuma Akşamı saat 19 da AKÇURAOĞLU Yusuf’un Üç tarz-ı Siyasetini Osman K.Mumcular Beyden dinleyeceğiz. Bekleriz efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Azılıoğlu Arşivi