
Kazım Öztoklu
Turizmde Marka Şehir Konya
Yayınlanma:
Turizm son 20 yıldır hızla gelişen, yarattığı katma değer ve istihdam açısından giderek büyüyen önemli bir sektördür. Ülkemiz sahip olduğu kültürel, doğal ve tarihi zenginlikleri bakımından özellikle de rekabet içinde bulunduğu Akdeniz çanağında bulunan ülkelerle mukayese edildiğinde turizm açısından dünyadaki ender ülkelerden biri olduğu açıkça görülmektedir. Bu potansiyelin kullanılmasından elde edilen sonuç Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine de yansımaktadır. Bu istatistiklere göre ülkemiz turizm sektöründe dünyada hem turizm geliri hem de ağırladığı yabancı ziyaretçi sayısı bakımından ilk 10’da yer alan ülkeler arasındadır.
Bir ticari ürün marka olabileceği gibi bir ülke, bölge, şehir veya yöre de marka olabilir. Varış noktası (destinasyon) olarak geliştirilecek bir yörenin markalaşması için özel bir kampanya yapılmalı ve markalaşma için özel düzenlemeler yapılmalıdır. Markalaşan bir yöreye ulaşım kolay bir şekilde sağlanmalı gerek sunduğu iş olanakları gerekse uluslararası fuar ve organizasyonlarla sürekli bir ilgi sağlanmalıdır. Bu noktada, uluslararası otomobil, moda ve turizm fuarları marka kentlerin imajının sürekliliği açısından çok önemlidir. Şehirler de markalar gibi işlevsel olmalıdır. İşlevsellik, ayrıca katma değer de yaratmaktadır. Yaratılan bu katma değer sayesinde marka kentler, her açıdan bir çekim merkezi olmaktadır. Bu anlamda marka şehir iş, sanat, kültür, eğlence, sanayi, ulaşım açısından da merkez olmalıdır.
Bu çerçevede, markalaşma için hazırlanacak eylem planlarında kısa ve orta vadede, kentsel restorasyon, altyapı, fiziksel düzenlemeler, tanıtım ve eğitim gibi konu başlıklarında ne tür eylemler yapılmalıdır. Markalaşma stratejisi farklı sektörlerin, profesyonel grupların, üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla oluşturulacak büyük bir organizasyondur.
Organizasyon kapsamında söz konusu şehirlerin, Doğal, tarihi, kültürel ve sanatsal yönden sahip olunan zenginlikleri, Ulusal kongre ve fuar etkinlikleri için elverişli konum ve olanakları, Geleneksel eğlence, festival ve gastronomi yönünden zenginlikleri, Sağlık ve spor turizmi dallarındaki potansiyelleri, Turist güvenliğinin sağlandığı bir kent olma özellikleri ön plana çıkarılacaktır.
Bu faaliyetlerin sonucunda marka kentleri ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin nitelik ve niceliklerini artırarak turizm gelirlerini en üst düzeye çıkartmak amaçlanmaktadır. Eylem planı, aşağıdaki başlıklarda markalaşmayı gerçekleştirmek üzere çeşitli alt projelerin hazırlanmasına odaklanacaktır.
Bazı kentler, hiç gitmemiş olsak da bizi büyüler.Bu şehirler tarifi zor bir sihre sahiptir. Sadece güzellikleri, tarihi özellikleri ya da mutfakları değildir onları çekici kılan, kendilerine has enerjileri vardır.Bugün bazı büyük şehirler ülkelerden daha önemli ve popüler.Gerçekten de Venedik, Floransa, Roma gibi şehirler İtalya’dan; Viyana, Avusturya’dan; Kazablanka Fas’tan daha değerlidir.
Dünya sadece küreselleşmiyor,aynı zamanda kentleşiyor da. Bugün dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşıyor. Büyük şehirler,daha stresli bir hayat yaşatsa da insanların gelirlerini,refahlarını artıran çok önemli medeniyet göstergeleri.
Yeni ekonomide bir ülkenin kaç tane marka şehri olduğu hayati bir konu haline geldi. Bugün artık ülkelerin marka şehirleri yoksa yaratıcı sınıfı kendilerine çekemiyor.Yeni ekonominin itici gücü üretim olduğu için üretimin yaşamadığı kentler gerilemeye mahkum oluyor. Bugünün koşullarında ekonomik büyüme teknoloji, yetenek ve hoşgörü bir araya geldiği zaman gerçekleşiyor.
Marka şehir kavramı dünyada bir geçmişe sahip olsa da Türkiye için oldukça yeni bir kavram. Biz ülkemizde henüz birçok şehrimizin temel altyapı sorunlarını çözebilmiş değiliz. Altyapı sorunlarını çözemediğimiz gibi henüz yaşlıların, çocukların, engellilerin, medeni bir şekilde yaşayabileceği engelsiz kentler’de hazırlayabilmiş değiliz.
Bu durumun farkında olmakla birlikte,bu olumsuzluklara rağmen bizim de marka şehrimizi oluşturabileceğimize inanıyorum hatta marka şehirler oluşturma yolculuğunun bu sorunları daha hızlı çözmemize yardım edeceğine inanıyorum. Konya’yı marka şehirler arasında görmek istiyorsak önce bakış açımızı buna göre şekillendirmeliyiz.
Marka Şehir Konya kavramı, sıradan bir tanıtım veya pazarlama faaliyeti olmamalıdır. Konya’nın kendiliğinden markalaşan bazı değerlerini öne çıkararak şehri yurt içi ve yurt dışında bir cazibe merkezi haline getirmek, yatırımcıları Konya’ya çağırmak üzere hayata geçirilmelidir.
Marka şehir kavramı, artık kabına sığmayan Konya’nın “vizyon” projesi olmalıdır.Bu kavram Konya’nın geleceğine atılan bir adım, önüne açılan yeni bir “ufuk”tur.Bugünü değil, “yarını düşünen” bir anlayışın ürünü olmalıdır marka şehir kavramı.
Marka şehir olmanın amacı; öncelikle Konya’nın diğer şehirlerden farklılaşan değerlerini ön plana çıkararak, “entegre bir markalaşma süreci” başlatmaktır. Bu sürecin ardından da şehirde “markalaşma bilincini yerleştirmek” ve bu yönde planlı bir gelişim sürecini hayata geçirmektir. Nihahi amaç ise Konya’da ki bu bilinçlenmenin ardından şehri ulusal ve uluslar arası arenada yatırım, ticaret ve fuarcılık alanında cazibe merkezi haline getirmektir.
Bugüne kadar ara mal üreten Konya sanayisini, daha çok “katma değer yaratacak “ ve hem ulusal, hem de uluslararası pazarlarda “rekabet gücünü artıracak” bir yapıya kavuşturmaktır. Bu amaçla yürütülen markalaşma çalışmalarıyla nihai hedef; marka şehir Konya’yı yakın bir gelecekte “marka zengini bir kent” haline getirmektir.
Değişime açık girişimci insanlar’ın varlığı, mevcut sanayi ve turizm potansiyeli’nin sürekli artan bir gelişim içinde olması, sektörel yapısının zenginliği ve şehirde markalaşma yönünde oluşan ortak irade, Konya’nın markalaşma sürecindeki en büyük avantajlarıdır.Yatırım, ihracat ve fuarcılık alanındaki fiziksel ve somut avantajlar ise şehrin alternatif bir cazibe merkezi olması konusunda son derece önemli olanaklar sağlamaktadır.
Özetle, kente olan talebin sürdürülebilirliği noktasında, sistematik bir tanıtım-pazarlama ağı oluşturulmalıdır. Destinasyonların markalaşmasına, büyük önem verilmelidir. Konya olarak Akdeniz,Ege, Kapadokya, Mardin gibi markalaşacak çok güzel destinasyonlarımız vardır. Arz tarafında ise, turizme yönelik yeni ürünler çıkarılmalıdır.Konya’ya geldiğinde Mevlana’yı gezen bir turiste, başka ürünler de sunulmalıdır ki, bir daha kente gelmeyi gündemine alsın.
Selçuklu’nun başkenti olarak tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleri ile çok zengin bir mirasa sahip olan Konya bu zenginliğinin kültür ve inanç turizm açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.Konya’nın çok ciddi istihdam sıkıntıları var. Turizmin bölgede gelişmesi,bileşenlerini de beraber geliştirir. Bu bileşenlerin başında hizmet sektörü geliyor. Hizmet sektörü uzun vadede istihdama büyük katkı sunar. Bu nedenle Konya’nın, hazır potansiyeli ile turizm açısından değerlendirilmesi gerekiyor.
Bölgemizdeki turizm politikasının Türkiye'nin 2023 vizyonuna uyarlanması gerekmektedir.Kent dinamiklerinin, bürokratların, belediyelerin, il özel idaresinin, STK’ların ortak bir yapı içerisinde bu konuyu gündeme taşıması ve çözüm arayışında olması gerekir. Turizm kenti olmamız için yapılması hızlı trenin ardından planlanan uluslararası havalimanı acil olarak hayata geçirilmeli.
Marka kentlerin özelliklerine bakıldığında sanayi ile gelişen kentler ve turizm ile gelişen kentler var. Biz turizm ile marka şehir listesinde ilk sıralarda olmalı ve kentin lokomotif sektörleri sanayi ve tarımın yanına turizmi de katmamız ve Marka Şehir Konya logosu oluşturmamız gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.