
Lokman Koyuncuoğlu
Terör nasıl biter?
Yayınlanma:
Kapalı bir Konya havası vardı dün öğleden sonra. İkindi ezanları okunurken de yağmur inmeye başladı. Alaeddin Caddesi gün boyu hareketliliği zirvesini yaşıyordu. Ellerinde Türk bayraklı olan herkes, henüz çiseleyen yağmura aldırış etmeden kin ve intikam duygularıyla buluşma alanına doğru ilerliyordu.
Bir önceki günde yine böyle bir havada o kötü haberi almıştık. 12 vatan evladı kahpe bir pusudan sonra çıkan çatışmada şehit edilmişti. Daha 13 şehidin kanı kurumadan yapılmıştı bu eylem. Demek ki, son bir haftadaki olaylar teröristleri kudurtmuş, böyle adice bir harekete sevk etmişti.
Ne olmuştu son bir hafta içinde. TBMM sınır ötesi hareket için hükümete yetki vermiş, tezkere çıkmış, uygun bir zamanda operasyon yapılacağının işaretleri belirmişti. Bu tezkere tüm dünyada, çok önemli bir olay olarak algılanmış, piyasaların yönünü değiştirmişti. Türkiye’nin terör konusunda kararlılığı çok daha net ortaya konmuş, tezkere kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.
Hükümet tezkereyi nasıl kullanacağı ile ilgili belirgin öngörülerde ortaya koymuştu zaten. 5 Kasım da Amerika’da, Başbakan Erdoğan’ın görüşmeleri önemli bir dönüm noktası olacak, yine Kasım ayı içinde İstanbul’da yapılması planlanan Irak’a komşu ülkeler toplantısında tezkerenin ne ifade ettiği komşulara net olarak anlatılıp, işin şakası olmadığı bir kez daha gösterilecekti.
Öte yandan Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Güneydoğu illerini ziyaret edip, o bölgelerde coşkuyla karşılanması, bölge halkını seçimlerde kaybeden terör örgütüne en büyük darbeydi. Zira devlet en üstüyle bölgeye sahip çıkmış, Abdullah Gül; “Türkiye’nin her yerinin Cumhurbaşkanıyım” demişti.
Bu, tüm yaşamını kan ve gözyaşı üzerine kurmuş terör örgütü için hiçte kabul edilebilecek bir durum değildi. Şuanda oluşturmaya çalıştıkları karamsar havanın temeli de buna dayanıyor. Ne kadar çok kan ve gözyaşı olursa onların yaşamı o kadar devam edecek, varlıklarını devam ettirmek için, olmazsa olmazları bu çatışma haliydi. Yoksa Kürt halkı için hiçbir kaygıları yoktu.
İşte dikkat edilmesi gereken hassas nokta burası. Milleti bir birine düşürecek provokasyonlardan uzak durmak şart. Amaçları etnik bir kavganın rantını almak. Irak’taki mezhep çatışmalarını bir kez daha gözünüzün önüne getirin.Şii’lerin Sünni camilere yaptığı eylem, Sünnilerin Şiilere karşı yaptığı. Bu işten kim kazanıyor sizce?
Türkiye bu oyuna gelmeden bu işi hızlıca çözebilecek bir ülke.
Çok değil iki hafta önce tekrar hatırlatmıştık. Kamuoyunun beklentisi ile düşünce adamları ve stratejistlerin farklı kanaatleri var. Tam da burada halkı doğru bilgilendirmek ve geri dönüşü olmayan kavgaları alevlendirmemek şart.
Vakit Konya’da akşama dönmüştü, yağmur iyice hızlanmış yoldaki herkesi ıslatıyordu. Caddelerdeki kalabalık öfkesini yitirmeden ve yağmura aldırmadan bağırıyordu “Kahrolsun PKK” . Aslında Konya’nın topyekun katıldığı bu “terörü lanet mitingi” önemli mesajlar verdi. Bu yürüyüşe katılan herkesin bir tükürüğü ile boğacağı bu terör örgütünün içimizi bu kadar acıtıyor olması insanı üzen asıl şey ne yazık ki.
Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Mevlana diyor ki: ‘Ümit güvenlik yolunun başıdır’
Bir önceki günde yine böyle bir havada o kötü haberi almıştık. 12 vatan evladı kahpe bir pusudan sonra çıkan çatışmada şehit edilmişti. Daha 13 şehidin kanı kurumadan yapılmıştı bu eylem. Demek ki, son bir haftadaki olaylar teröristleri kudurtmuş, böyle adice bir harekete sevk etmişti.
Ne olmuştu son bir hafta içinde. TBMM sınır ötesi hareket için hükümete yetki vermiş, tezkere çıkmış, uygun bir zamanda operasyon yapılacağının işaretleri belirmişti. Bu tezkere tüm dünyada, çok önemli bir olay olarak algılanmış, piyasaların yönünü değiştirmişti. Türkiye’nin terör konusunda kararlılığı çok daha net ortaya konmuş, tezkere kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.
Hükümet tezkereyi nasıl kullanacağı ile ilgili belirgin öngörülerde ortaya koymuştu zaten. 5 Kasım da Amerika’da, Başbakan Erdoğan’ın görüşmeleri önemli bir dönüm noktası olacak, yine Kasım ayı içinde İstanbul’da yapılması planlanan Irak’a komşu ülkeler toplantısında tezkerenin ne ifade ettiği komşulara net olarak anlatılıp, işin şakası olmadığı bir kez daha gösterilecekti.
Öte yandan Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Güneydoğu illerini ziyaret edip, o bölgelerde coşkuyla karşılanması, bölge halkını seçimlerde kaybeden terör örgütüne en büyük darbeydi. Zira devlet en üstüyle bölgeye sahip çıkmış, Abdullah Gül; “Türkiye’nin her yerinin Cumhurbaşkanıyım” demişti.
Bu, tüm yaşamını kan ve gözyaşı üzerine kurmuş terör örgütü için hiçte kabul edilebilecek bir durum değildi. Şuanda oluşturmaya çalıştıkları karamsar havanın temeli de buna dayanıyor. Ne kadar çok kan ve gözyaşı olursa onların yaşamı o kadar devam edecek, varlıklarını devam ettirmek için, olmazsa olmazları bu çatışma haliydi. Yoksa Kürt halkı için hiçbir kaygıları yoktu.
İşte dikkat edilmesi gereken hassas nokta burası. Milleti bir birine düşürecek provokasyonlardan uzak durmak şart. Amaçları etnik bir kavganın rantını almak. Irak’taki mezhep çatışmalarını bir kez daha gözünüzün önüne getirin.Şii’lerin Sünni camilere yaptığı eylem, Sünnilerin Şiilere karşı yaptığı. Bu işten kim kazanıyor sizce?
Türkiye bu oyuna gelmeden bu işi hızlıca çözebilecek bir ülke.
Çok değil iki hafta önce tekrar hatırlatmıştık. Kamuoyunun beklentisi ile düşünce adamları ve stratejistlerin farklı kanaatleri var. Tam da burada halkı doğru bilgilendirmek ve geri dönüşü olmayan kavgaları alevlendirmemek şart.
Vakit Konya’da akşama dönmüştü, yağmur iyice hızlanmış yoldaki herkesi ıslatıyordu. Caddelerdeki kalabalık öfkesini yitirmeden ve yağmura aldırmadan bağırıyordu “Kahrolsun PKK” . Aslında Konya’nın topyekun katıldığı bu “terörü lanet mitingi” önemli mesajlar verdi. Bu yürüyüşe katılan herkesin bir tükürüğü ile boğacağı bu terör örgütünün içimizi bu kadar acıtıyor olması insanı üzen asıl şey ne yazık ki.
Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Mevlana diyor ki: ‘Ümit güvenlik yolunun başıdır’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.