
Lokman Koyuncuoğlu
Neyi boykot edelim?
Yayınlanma:
Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı'nın ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nden geçmesinin yankıları sürüyor. Bu tartışma daha şiddetlenerek devam edecek gibi görünüyor. Size de garip geldi mi bilmiyorum.
Bu komitede oylama 27’ye karşı 21 oyla alındı biliyorsunuz.
Yani toplam 48 kişi bir ülkeyle ilgili yargıda bulunmuş oldu. Hem de hiç birinin yakından bilmediği 1915 olaylarıyla ilgili bu kanaatleri. Bana bu oylama hiç adil gelmedi diyeceğim ama siz de dünyada uluslar arası hangi yargılama adil ki diyebilirsiniz. Güvenlik konseyinin beş daimi üyesinin kararı hangi adaletle bağdaşır, ya da bu beş ülke hangi kriterlerle oradalar diyebilirsiniz.
Bu sözde soykırım yasa tasarısıyla ilgili sivil toplum örgütlerinin ciddi çabalarından da bahsetmek gerek. Mail grupları da bu konu da çok aktif, önemli tarihi bilgiler her saat postanıza düşebiliyor.
Tüketiciler Birliği ise “Boykot Vakti” sloganıyla Amerikan emperyalizminin finansörü ve simgesi olan sembolü boykota çağırıyor herkesi. Boykot kapsamında Kolasını (Cocacola-Pepsi), 2- Hamburgerini (McDonald's), 3- Sigarasını (Marllboro-Parliament), 4- Para birimini (Dolar) ve 5- Havayolunu (DeltaAirlines-AmericanAirlines) kullanmayacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz, deniliyor.
Şimdi bu ürünlere bakınca şaşırıp kaldım. Çok uzun zamandır, kola içmiyor, hamburger yemiyorum. Sigaraya henüz başlamadım. Türkiye’de bu günlerde dolar almak için “salak” olmak gerekiyor. Amerikan Havayollarına binmek için ise çoğunlukla orada yaşıyor olmak şart.
O zaman, bu boykot nasıl boykot olacak. Ancak Tüketiciler Birliğinin de postasını aldığım “Microsoft Office Outlook” ve diğer bilgisayar programları en çok satın aldığım ABD ürünleri. Ne olacak şimdi. Tüketiciler Birliği ile iletişimimi kesmek pahasına bilgisayarımdan vaz mı geçmeliyim ya da boykotu mu unutmalıyım.
İşin şakası bir tarafa bu tür organizasyonlarda topyekun ses getirebilecek ve açmazları olmayan işler yapmak gerek. Daha önce de söylemiştim; zaman zaman değil her zaman yerli ürün kullanmalıyız. Özellikle bilişim teknolojilerinde mutlaka alternatiflerimiz olmalı.
Mümkünse bunlarda yerli olmalı fakat bizim ülke olarak bu sektörde gerilerde kaldığımızda bir gerçek.
Son olarak bir hatırlatma yapalım. Önümüzde ki pazar referandum olduğunu unutmadınız değil mi. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine “evet” demek için herkes bu sorumluluğunu yerine getirmeli.
Mevlana Diyor ki:
Aşk, davaya benzer. Cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.
Bu komitede oylama 27’ye karşı 21 oyla alındı biliyorsunuz.
Yani toplam 48 kişi bir ülkeyle ilgili yargıda bulunmuş oldu. Hem de hiç birinin yakından bilmediği 1915 olaylarıyla ilgili bu kanaatleri. Bana bu oylama hiç adil gelmedi diyeceğim ama siz de dünyada uluslar arası hangi yargılama adil ki diyebilirsiniz. Güvenlik konseyinin beş daimi üyesinin kararı hangi adaletle bağdaşır, ya da bu beş ülke hangi kriterlerle oradalar diyebilirsiniz.
Bu sözde soykırım yasa tasarısıyla ilgili sivil toplum örgütlerinin ciddi çabalarından da bahsetmek gerek. Mail grupları da bu konu da çok aktif, önemli tarihi bilgiler her saat postanıza düşebiliyor.
Tüketiciler Birliği ise “Boykot Vakti” sloganıyla Amerikan emperyalizminin finansörü ve simgesi olan sembolü boykota çağırıyor herkesi. Boykot kapsamında Kolasını (Cocacola-Pepsi), 2- Hamburgerini (McDonald's), 3- Sigarasını (Marllboro-Parliament), 4- Para birimini (Dolar) ve 5- Havayolunu (DeltaAirlines-AmericanAirlines) kullanmayacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz, deniliyor.
Şimdi bu ürünlere bakınca şaşırıp kaldım. Çok uzun zamandır, kola içmiyor, hamburger yemiyorum. Sigaraya henüz başlamadım. Türkiye’de bu günlerde dolar almak için “salak” olmak gerekiyor. Amerikan Havayollarına binmek için ise çoğunlukla orada yaşıyor olmak şart.
O zaman, bu boykot nasıl boykot olacak. Ancak Tüketiciler Birliğinin de postasını aldığım “Microsoft Office Outlook” ve diğer bilgisayar programları en çok satın aldığım ABD ürünleri. Ne olacak şimdi. Tüketiciler Birliği ile iletişimimi kesmek pahasına bilgisayarımdan vaz mı geçmeliyim ya da boykotu mu unutmalıyım.
İşin şakası bir tarafa bu tür organizasyonlarda topyekun ses getirebilecek ve açmazları olmayan işler yapmak gerek. Daha önce de söylemiştim; zaman zaman değil her zaman yerli ürün kullanmalıyız. Özellikle bilişim teknolojilerinde mutlaka alternatiflerimiz olmalı.
Mümkünse bunlarda yerli olmalı fakat bizim ülke olarak bu sektörde gerilerde kaldığımızda bir gerçek.
Son olarak bir hatırlatma yapalım. Önümüzde ki pazar referandum olduğunu unutmadınız değil mi. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine “evet” demek için herkes bu sorumluluğunu yerine getirmeli.
Mevlana Diyor ki:
Aşk, davaya benzer. Cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.