Cumartesi günü Konya için olduğu kadar Anadolu’nun diğer şehirleri içinde önemli bir gündü. Basın İlan Kurumu Anadolu Gazete sahipleri temsilciliği için seçim o gün yapıldı. Bir taraftan bakıldığında “Bu işi Konya ne kadar abarttı” denecek düzeyde gelişirken, diğer taraftan ise bir işe soyundunuz mu “o işi en iyi yapmanın” tarifiydi bu seçimdeki Konya’nın çalışmaları.
Aslına bakarsanız Türkiye’nin iyi bir görüntüsüydü bu seçim. Tabi birde bundan sonra Türkiye’nin gideceği yönünde işaretleriydi.
Türkiye’nin görüntüsüydü çünkü Anadolu’nun temsil edilmediği bir yerdi orası. Şöyleki, Türkiye’de bin beş yüz civarındaki yerel gazete sahibi için 36 kişilik genel kurulda tek üyelik vardı. O kurulda 7 kişilik yönetim kurulunu seçiyordu. Bu dönem Anadolu’da ki temsilci sayısı üç kişiye çıktı. Onlarda Mustafa Arslan, M. Nuri Kolaylı ve Kemal Kapaklı oldu.
Bir nevi Anadolu hareketlenmesi oldu bu dönemde. Türkiye’nin gideceği yönün işareti de buydu. Anadolu, Türkiye’de Cumhuriyet tarihi boyunca uzak kaldığı devletin önemli kurumlarıyla tanışmaya başladı. Artık “halk devlet için değil, devlet halk için var” söyleminin içi de dolmaya başladı. Bundan daha güzel ne olabilirdi ki.
O gün Türkiye’nin beklediği kar, bizi yolda yakalayıp oldukça zahmet çektirse de orada yaşananlar ve bundan sonra özellikle Anadolu Basını için yapılacaklar için kesinlikle değerdi o stres dolu yolculuklar.
Programda Anadolu merkezli bir konuşma yapan ve sorunlara yürekleri ferahlatıcı çözümler sunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, karşısında yüzlerce gazete sahibi veya temsilcisini görmekten oldukça hoşnut olduğu kesindi. Zira demokrasiler için yerel basın vazgeçilmez unsurlardan biridir. Bu bağlamda halkla hareket etmek isteyen her siyasetçinin önemli referanslarından biri de o bölgenin medyasıdır.
Türk sporu için önemli çabaların mimarı, şimdilerde Basın İlan Kurumu Genel Müdürü olan bizimde eski Genel Müdürümüz Mehmet Atalay içinde durum aynen böyleydi. Kurumunun ilan gelirlerini artırma çabası içindeki Atalay, bu gelirleri de Anadolu’ya adaletli paylaştırmanın projelerini üretiyor. O gün programda pek çok gazete sahibiyle yaptığı görüşmenin özeti buydu. Daha çok çalışmak daha çok üretmek.
Programın ev sahibi olan Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya ekibiyle birlikte kusursuz bir program organize ettiler. Özellikle Basın Yayın Daire Başkanı Bahattin Akyön’ün program bitinceye kadar salonda bulunması ve gazete sahiplerinin her an yanında olması bu kurum açısından çok önemli bir artıdır.
Konya’dan o zor hava şartlarında seçime katılan herkesin bu çorbada azda olsa bir tuzu var. Ancak özellikle Konya Milletvekili ve Meclis İdare Amiri de olan Orhan Erdem’e ayrı bir paragraf açmak gerekir. Zira Orhan Erdem, bu sürecin en başından beri yapılması gereken her türlü desteği bir siyasetçinin ötesinde, Anadolu Basınına ve Konya’ya katkı sağlamak için gönülden yaptı. O gün seçime de gelerek gerçekten önemli bir moral sağladı.
Bu seçime Konya’da ismini burada sayamayacağımız pek çok kişi direk veya dolaylı katkıda bulundu.
Seçimin sonucu mu? Aslında seçim 11 Ocak günü hazirun listesi belli olduğunda bitmişti. Çünkü Konya’dan ekipler Türkiye’nin dört bir yanında gazete sahipleriyle o günlerde buluşup işi bitirmişlerdi. Bu önemli girişimle zaten başka bir ekip liste çıkarma cesaretinde bulunamadı.
Bize de seçim günü tasnif heyeti olarak, Arslan, Kolaylı, Kapaklı repliği hatıra olarak kaldı.
Bu seçimde Konya’yı temsilen Mustafa Arslan ve Gazeteciler Cemiyet Başkanı Sefa Özdemir’in önemli çabaları hiç unutulmayacak. Her türlü seçim kazanmak isteyenlere bir kez daha hatırlatalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.