
Mert Aslan
ERDOĞAN İSYANLARA İLHAM MI VERİYOR?
Yayınlanma:
Halk devrimi önce Tunus’ta oldu… Ardından, yangın Mısır’a sıçradı. Başarılı olursa, bundan sonra domino etkisi yapacağı belli olan bu kitlesel hareketin nerede duracağını kestirmek çok zor görünüyor. Bu kitle hareketinin iki başat nedeni var: Birincisi iletişim teknolojisinin, özelde twitter ve facebook gibi sosyal medya araçlarının dünyadaki tüm halkları ve bireyleri birbiri ile olabildiğince hızlı ve etkin bir yakın temasa geçirmiş olmasıdır. Artık herhangi bir birey veya toplum için dış dünyadaki “daha iyi” olan herkesin ve her şeyin kolayca erişilebilir olması, aynı zamanda birer özlem kaynağı ve model olabilmesini sağlamaktadır. Mc Luhan’ın yerinde benzetmesiyle, iletişim marifetiyle oluşturulmuş olan bu “küresel köy”de artık ulusal kimlikler yerlerini “dünya yurttaşlığı” kimliğine terk etmektedir.
Böylece, dünyada daha iyi olan her şeyi görebiliyoruz, onların özlemini duyuyoruz. Bu yol, eninde sonunda, çeşitli çap ve markada devrimlere varacaktır. Artık, o sürece girmiş durumdayız. Eklemek gerekir ki, Mısır’da yoksul ve yoksun olan her kesimden taraftarı bir araya getirerek patlatan isyan hareketine katılanlar, herhalde yaptıkları şeyin bir ölüm kalım meselesi olduğunun bilincindedir. Çünkü başarısız olmaları halinde, rejimin intikamı şiddetli olacak, on binlercesinin bedeni hapishanelerde işkence altında çürütülecektir. İkinci neden, Türkiye faktörüdür. İşin istihbarat yönünü bilmem, bilsem de yazmam; ancak son sekiz yıldır ekonomik reformları ve demokratikleşme hamleleri ile güçlenen ve zenginleşip gürbüzleştikçe dış politikada fırtına gibi esen yeni Türkiye’nin, iletişim teknolojilerinden, özellikle uluslar arası yayın ağına sahip 100’ün üzerinde TV kanalından (Bu rakam, örneğin İngiltere’de ortalama 5’tir) optimum düzeyde yararlanarak Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlar’da çok çekici bir “rol model” oluşturduğu, “bakar görme özürlü” olmayan herkesçe bilinmektedir. Demek oluyor ki, bazı CHP’li yöneticilerin Anadolu halkını hükümete karşı kışkırtma yönünde fırsatçılık yapmaya kalkışırken düştüğü komik durumun tam tersine, Ortadoğu’da art arda boy veren halk isyanlarının en büyük ilham kaynağı zaten bizzat Tayyip Erdoğan’dır. İsyancıların taleplerine baktığınız zaman, orada özgür demokratik seçimlerle iktidara gelecek olan yeni Tayyip Erdoğanları görebilme özlemlerini çok açık görürsünüz. İstedikleri şey, şeriat da değildir, tipik bir Türkiye modelidir. Nitekim ortalama yirmi yıllık bir sürgünün ardından geçen gün Tunus’a dönen muhalif lider Raşid El Gannuşi’nin ülkesinde AK Parti modelini uygulama niyetinde olduğunu açıklamış olması, gelinen nokta açısından yeteri kadar açıklayıcı bir tavır olmuştur. Tayyip Erdoğan’ın göz dolduran başarıları ve dünyayı sallayan dış politika atakları ile özellikle İslam dünyasında bir pop star kadar popüler hale gelmiş olmasının, o bölgenin insanının içinde yaşadığı sefil hale karşı isyan duygularını tetikliyor, kışkırtıyor olmasından daha doğal bir şey olabilir mi?
Ana muhalefet kimi kime şikayet ediyor? Ekonominin, demokrasinin ve diplomasinin kitabını yeniden yazan adamı mı? Onu üçüncü dönemde de iktidara getirmeye hazırlanan ve kendisi gitmediği takdirde sürekli seçerek “demokrat bir diktatör”e dönüştürmeyi düşünecek kadar seven ve böylece haklı olarak çevreye de cazibeli bir model olarak sunan halkına mı şikayet ediyor? Unutmasınlar ki, rol model olarak o isyan hareketlerinin fitilini ateşleyen kişi Tayyip Erdoğan’dır. İşte tam da bu nedenle, isyancıların istediği şeyleri halkına daha erken sağlamayı başarmış olan bir lideri kendi halkına isyana teşvik etmek gibi bir hatanın yapılmış olması inanılmaz bir düşüncesizlik eseri olmuştur. Bu fikri ilk ortaya atan uyanık her kimse, bir an önce bir “komedi dükkanı” açmalıdır. Genel başkanının saftirik gaflarını da bir araya toplayıp kendininkilere eklerse, eminim çok para kazanır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.