Nihayet gerçekleşti. Mavi Tünel’in temeli atılarak Konya’nın önümüzdeki yıllarda yaşaması muhtemel su krizine ilk neşter vurulmuş oldu.
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün katıldığı bu programı yerinde izleyen biri olarak, bazı tespitleri paylaşmamız gerek. Hafta sonu katıldığımız TV programlarında ve diğer medya araçlarında gördüğüm muhalefet partilerinin temel eleştirisi; Mavi Tünel açılışını Ak Parti’nin siyasi bir şova çevirmesi iddiasıydı
Bana kalırsa Ak Parti bunu siyasi bir şova çevirmek şöyle dursun, tam anlamıyla Konya’ya anlatamadı bile. Türkiye’nin GAP kadar önemli bir projesinin temeli atılıyor, bir bölgenin ekonomik anlamda hemen her şeyi iyi yönde değişiyor, o bölge önemli bir kategori atlıyor ve bunu eh işte Konya’nın bir kısım insanı duyuyor. GAP’ı harekete geçiren siyasi güç, yıllarca bunu kendine politik malzeme yaptı. Hemen her konuda bu gündeme getirildi.
Ancak görüyoruz ki; Mavi Tünel,Dış İşleri Bakanı Abdullah Gül ismi sayesinde ancak haber olabiliyor.
Aslında Mavi Tünel’i gerçekleştirenleri, her ne zaman olursa olsun bu işin peşini bırakmayanları tebrik etmek lazım. “Su” tehlikesinin farkında olanlar bunun ne anlama geldiğini bilirler. Onun için Ak Partiyi eleştiren siyasi partiler seslerini kısıp, bu işi siyasi bir ranta dönüştürmedi diye teşekkür bile etmeliler.
Mavi Tünel bilindiği gibi pek çok iktidarın hayati projesiydi, şimdiki iktidara nasip oldu. Bunu şimdi bir siyasi tartışma meselesi yapmak yerine, emeği geçenlere bu şehir adına saygı duymak gerek. Bunu hem yukarıda saydığım gerekçelerle hem de nerdeyse 1/5 fiyata bitecek olmasından, ülke kaynakların heba edilmeyecek olmasından dolayı yapmak gerek. Bence siyasi erdemlilik bunu gerektirir.
Törenle ilgili söylenecek çok şey var aslında. Organizasyon aksaklıklarını, böyle bir programa yakışmayacak düzeyde olduğunu söyleyerek geçelim. Bunda da tüm sorumluluğun DSİ de olduğunu söyleyelim.
Bu programın üç yıldızı vardı. Üç Konyalı vekil. Bu konuda en çok bilgiye sahip ve bu işe en çok asılanların başında gelen Muharrem Candan. Kendisine ekstra konuşma verilen Candan, koşar adımla 10 saniyede kürsüye çıkıp, 3 dakikada Mavi Tünel’i özetlemesi vardı ki; işte tam gerekeni gerektiği yerde yapması gereken bir vekil tipiydi. Ne eksiği ne fazlası vardı Candan’ın.
Diğer iki vekil ise temel atma yerlerine giden Harun Tüfekçi ve Kerim Özkul’du. Mavi Tünel’e ilk kazma ve Bağbaşı Barajı temel atma töreni için, o bölgede bulunan Kerim Özkul’un, tüm bölgenin duygularını aktardığı konuşması Abdullah Gül’ü çok mutlu etti. Aynı şeyi Harun Tüfekçi için maalesef söyleyemiyorum, işte aksaklık dediğim şey bu. Gembos Derivasyonu temel atmasında yayın kesilince Harun Tüfekçi’yi dinleyemedik ne yazık ki. Ancak o bölge için ne kadar çaba sarf ettiği açık olan Tüfekçi’yi gıyabında tebrik etmeliyiz.
Mavi Tünel konusunda en detaylı raporu hazırlayıp kamuoyuna sunan Konya Gelişim Grubu’nun bir mensubu olarak, bunun ne anlama geldiğini en iyi bilenlerden biriyim. Onun için bu işte emeği geçen herkese kendi adıma teşekkür ediyorum.
Bundan tam iki yıl önce 4 Temmuz’da Mavi Tünel raporu sunan Konya Gelişim Grubunun sunumu için o günlerde şunları yazmışım; “Bakarsınız bundan sonra 4 Temmuz ABD’nin kurtuluşu değil de Konya’nın kurtuluşu olarak kutlanır.” Böylece iki gün farkla Konya’nın kurtuluş gününü tutturmuş oluyoruz. Bu günlerde sıkça seçim tahmini yapılıyor, merak edenlere kesine yakın sonuç verebilirim!
Mevlana Diyor ki: Doğru ve özden ağlayış, canlara dokunur, feleği ve arşı bile ağlatır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.