Hürriyet Gazetesi’nden sevgili Şükrü Kızılot geçenlerde bir yazı yazmış. Kayseri’den, kendi ifadesiyle “üniversite mezunu olup işsizler ordusunun onurlu bir neferi” olma şerefine nail olmuş bir arkadaş haber verdi. Açıkçası, okuyunca dehşete kapıldım. Yazıyı ele alan değerli köşe yazarının belirttiği gibi haftalardır Fatmagül’ün suçunun ne olduğunu tartışan Türkiye, her nedense sessiz sedasız devreye sokulan yeni bir yasa ile erkeklerin acınası derecede mağdur edildiğini, dolayısıyla erkeklerin suçunun ne olduğunu hiç konuşmuyor. Yer yer Şükrü Bey’in ifadelerine sadık kalarak konuyu ele almak istiyorum.
Bilindiği üzere, kısa bir süre önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, 2011 yılından itibaren uygulanacak istihdam paketini açıkladı.
Açıklanan pakete göre;
1. 18-29 yaş arası erkeklerin,
2. Yaşı kaç olursa olsun (isterse 60 olsun) kadınların,
işe alınmaları halinde, 3 yıl boyunca asgari ücret üzerinden hesaplanacak sigorta primi işveren hissesi işverenden alınmayacak, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacakmış.
Görüldüğü gibi, kadınlarda yaş sınırı aranmıyor ama yaşı 30 ve üzerinde olan erkeklerin işe alınmasına teşvik yok! Daha açık bir anlatımla 30 yaş ve üzerindeki erkekler dışlanıyor. Sadece 30 değil, 32, 35 hatta 40 yaş genç değil mi? Peki ya otuz yaş ve üzerindeki erkekleri ıskartaya çıkararak 19-29 yaş aralığındaki erkeklerin işe alınmasını teşvik ederken emeklilik yaşını 65’e çıkarma garabetine ne demeli? Daha güçlü bir cins olan erkeklerin otuz yaş ve üzerinde olanlarının, çalışma yaşamında aynı yaş grubunda veya üzerinde, örneğin 50 ya da 60 yaşındaki kadınlardan daha verimsiz olduğunu kim söyleyebilir? Nedir bu akıldışı bir kadın yalakalığına dönüşen pozitif ayırımcılık?
Yine aynı yasaya göre, daha önce kademeli olarak 5 yıl için sigorta primi yönünden yüzde 100, 80, 60, 40 ve 20 olarak getirilen bu uygulama şimdi 3 tam yıl ve her yıl için yüzde 100 olarak uygulanacakmış. Haydi buyur!
Kısacası, kadın-erkek arasındaki bu ayrımcılık hiç mi hiç adil değil. Unutmayalım ki, 30 yaş ve üzerindeki erkeklerin çoğu evlidir, hatta çocuğu vardır.
Yazar haklı olarak şunu soruyor: “İşverene “Sen 18-29 yaş arası erkekleri işe alırsan, sigorta primi işveren hissesini ödetmem. 30 ve üzerindeki erkeği işe alırsan cepten ödersin” demek ne anlama geliyor?” Ve ekliyor: “Çalışma Bakanı’nın tıpkı diğer bakanlar gibi, 10 bin liranın üzerinde milletvekili aylığı, ayrıca Bakanlık ödeneği var. Bunun yanı sıra çoğu Bakan gibi, 3 bin liranın üzerinde de emekli aylığı alıyor. Lüks makam aracı, şoförü, sekreterleri ve diğer olanakları var. Bunlara bir sözümüz yok. Hatta mümkünse daha fazla olsun.”
İşsizlik en ciddi sorunlarımızdan biri değil midir? O halde, sorunu daha da kronik hale getirecek olan bu yasa da ne demek oluyor? Lütfen biri bize 29 yaşından büyük erkeklerin suçunun ne olduğunu izah edebilir mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.