
Lokman Koyuncuoğlu
Muharrem Candan, Recep Konuk, Hüsnü Tuna
Yayınlanma:
Yüzleşmeye az kaldı. Uzun zamandır konuşulan seçim için artık geri sayım başladı. Bana öyle geliyor ki, kararsız olduğundan bahsedilen bir kitle için son on gün çok önemli olacak. Büyük partilerin çalışmalarında bu bağlamda ciddi bir artış gözleniyor.
Geçtiğimiz hafta özellikle Ak Partili vekiller açısından oldukça hareketliydi. Hemen hepsi seçim bürolarını açarken çalışmalarını da hızlandırdılar.
Bu dönemde milletvekili adayı olan Bozkırlı Hüsnü Tuna ile geçtiğimiz günlerde uzun uzadıya bir sohbet etme imkânı bulduk. Türkiye’de sivil toplum anlayışını geliştirme ve bu konuda sıkıntı yaşayanların en önemli yardımcısı konumundaki Tuna’nın sivil toplum bağlantısı sadece Türkiye ile de sınırlı değil. İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliğinin kurucu üyeleri arasında yer alan Hüsnü Tuna, AGİT (OSCE) tarafından Brüksel ve Varşovada ''Ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğe karşı mücadele) konusunda düzenlenen İnsani Boyut toplantılarına katılan ve toplantıda raporlar sunan biri. Bu boyutuyla Hüsnü Tuna’nın yeni mecliste hukuk ve felsefesi üzerine söyleyecek ve yapacak çok işi olacak gibi.
Vekil adayları ile sözlerimize başlamışken, Pazar günkü Mavi Tünel sunumu ile ilgili Muharrem Candan’dan bahsetmemiz gerekli. Candan bir buluşmayı haber verecekmiş Muharrem Bey. Bölgesi olması sebebiyle Mavi Tünel’e gösterdiği ilgi önemli Muharrem Bey’in. Ovanın can damarı olacak bu suyun gelmesinde tüm arkadaşlarıyla bu dönem verdiği mücadeleyi hatırlatmalıyım. Gecikmeli de olsa bu işin başarılmış olması çok önemli. Sonuçta Konya Ovası ekstra 500 milyon m3 suya kavuşacak. Tüm dünyada su krizinin zirvede olduğu bu günlerde bunun ne demek olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
Ovanın susuz bölgelerinden biri de Altınekin yöresi. Tabi Altınekin ilçesinin tek sorunun da “su” değil. İlçesinde çok ciddi bir eğitim hareketi başlatan ilçe Kaymakamı Adem Kaya’nın bu konudaki heyecanı da bir o kadar önemli. Cuma gecesi yörenin önemli kişilerini toplayıp, kalkınma ve Altınekin’in kurtuluşu için tek yolun “eğitim” olduğunu söylerken salonda bulunan vekil adayları Ali Öztürk ile Ayşe Türkmenoğlu’nu bu cümlelerden çok etkilenmiş olmalılar. Her ikisi de hukukçu olan vekil adaylarının eğitim konusunda bu kadar istekli bir kaymakam görmekten çok mutlu olduklarını düşünüyorum.
Geçtiğimiz günlerde önemli seçim etkinliklerine imza atan başka bir vekil adayı da Recep Konuk. Kendisi eğitimci de olan Konuk’un çiftçilere, toprağı ve suyu doğru kullanmak üzerine verdiği mesajlar yankı buluyor. Gazeteciler Cemiyetinde görüştüğümüz Recep Konuk’un temposu imrenilecek boyutta. Demokrat Parti’nin önünde giden Recep Konuk’un 22 Temmuz’dan sonra siyasette nasıl bir rol alacağı çok önemli.
Hafta sonu gözlerin kendilerini aradığı vekil adayları Sami Güçlü ve Mustafa Kabakçıydı. Yeni Şafak’ın önemli yazarlarından Yusuf Kaplan’ın “Öncü Kuşak” seminerini her iki adayda mutlaka dinlemeli, biraz da bu yönde strateji geliştirmeliydiler. Hadi pazar günkü “Diriliş Okumaları”nı tartışmanın içine katmayalım. Ancak Türkiye’nin yeni döneminde üstlenileceği kültürel misyonu doğru algılamak için Yusuf Kaplan’a iyiden iyiye kulak vermek lazım.
Geri sayım başladı ve artık zaman hızla akıp geçecek. Bir birimizi kırmadan bu işi tamamlamalıyız. Seçimin sadece bir araç olduğunu unutmadan devam etmeliyiz. Hakaret ve saygısızlık olmadan yapmalıyız politikamızı. Testiyi kırdıktan sonra akıl veren çıkar belki, ancak o zaman bir birimize bakacak yüzümüz olmayabilir.
Mevlana Diyor ki: Ruh, ilimle ve akılla dosttur.
Geçtiğimiz hafta özellikle Ak Partili vekiller açısından oldukça hareketliydi. Hemen hepsi seçim bürolarını açarken çalışmalarını da hızlandırdılar.
Bu dönemde milletvekili adayı olan Bozkırlı Hüsnü Tuna ile geçtiğimiz günlerde uzun uzadıya bir sohbet etme imkânı bulduk. Türkiye’de sivil toplum anlayışını geliştirme ve bu konuda sıkıntı yaşayanların en önemli yardımcısı konumundaki Tuna’nın sivil toplum bağlantısı sadece Türkiye ile de sınırlı değil. İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliğinin kurucu üyeleri arasında yer alan Hüsnü Tuna, AGİT (OSCE) tarafından Brüksel ve Varşovada ''Ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğe karşı mücadele) konusunda düzenlenen İnsani Boyut toplantılarına katılan ve toplantıda raporlar sunan biri. Bu boyutuyla Hüsnü Tuna’nın yeni mecliste hukuk ve felsefesi üzerine söyleyecek ve yapacak çok işi olacak gibi.
Vekil adayları ile sözlerimize başlamışken, Pazar günkü Mavi Tünel sunumu ile ilgili Muharrem Candan’dan bahsetmemiz gerekli. Candan bir buluşmayı haber verecekmiş Muharrem Bey. Bölgesi olması sebebiyle Mavi Tünel’e gösterdiği ilgi önemli Muharrem Bey’in. Ovanın can damarı olacak bu suyun gelmesinde tüm arkadaşlarıyla bu dönem verdiği mücadeleyi hatırlatmalıyım. Gecikmeli de olsa bu işin başarılmış olması çok önemli. Sonuçta Konya Ovası ekstra 500 milyon m3 suya kavuşacak. Tüm dünyada su krizinin zirvede olduğu bu günlerde bunun ne demek olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
Ovanın susuz bölgelerinden biri de Altınekin yöresi. Tabi Altınekin ilçesinin tek sorunun da “su” değil. İlçesinde çok ciddi bir eğitim hareketi başlatan ilçe Kaymakamı Adem Kaya’nın bu konudaki heyecanı da bir o kadar önemli. Cuma gecesi yörenin önemli kişilerini toplayıp, kalkınma ve Altınekin’in kurtuluşu için tek yolun “eğitim” olduğunu söylerken salonda bulunan vekil adayları Ali Öztürk ile Ayşe Türkmenoğlu’nu bu cümlelerden çok etkilenmiş olmalılar. Her ikisi de hukukçu olan vekil adaylarının eğitim konusunda bu kadar istekli bir kaymakam görmekten çok mutlu olduklarını düşünüyorum.
Geçtiğimiz günlerde önemli seçim etkinliklerine imza atan başka bir vekil adayı da Recep Konuk. Kendisi eğitimci de olan Konuk’un çiftçilere, toprağı ve suyu doğru kullanmak üzerine verdiği mesajlar yankı buluyor. Gazeteciler Cemiyetinde görüştüğümüz Recep Konuk’un temposu imrenilecek boyutta. Demokrat Parti’nin önünde giden Recep Konuk’un 22 Temmuz’dan sonra siyasette nasıl bir rol alacağı çok önemli.
Hafta sonu gözlerin kendilerini aradığı vekil adayları Sami Güçlü ve Mustafa Kabakçıydı. Yeni Şafak’ın önemli yazarlarından Yusuf Kaplan’ın “Öncü Kuşak” seminerini her iki adayda mutlaka dinlemeli, biraz da bu yönde strateji geliştirmeliydiler. Hadi pazar günkü “Diriliş Okumaları”nı tartışmanın içine katmayalım. Ancak Türkiye’nin yeni döneminde üstlenileceği kültürel misyonu doğru algılamak için Yusuf Kaplan’a iyiden iyiye kulak vermek lazım.
Geri sayım başladı ve artık zaman hızla akıp geçecek. Bir birimizi kırmadan bu işi tamamlamalıyız. Seçimin sadece bir araç olduğunu unutmadan devam etmeliyiz. Hakaret ve saygısızlık olmadan yapmalıyız politikamızı. Testiyi kırdıktan sonra akıl veren çıkar belki, ancak o zaman bir birimize bakacak yüzümüz olmayabilir.
Mevlana Diyor ki: Ruh, ilimle ve akılla dosttur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.