Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Kurbanı ne yapmalı ve Yusuf Işıcık Meali

    Kurbanla ilgili eski yıllardan kalan bir cahillik vardır, hatırlarsınız; “Bu yılda Hacc, Kurban Bayramına denk geldi” diye. Türkiye bu tartışmaları geçeli çok oldu. Kurbanla ilgili yeni gündemimiz çok daha derin. Hem sosyolojik bağlantılı tartışmalar hem de ibadet yönlü mevzular bu yılın gündemi.

Sosyolojik olana çok girecek değilim, iri medyada tartışılan iki konu dikkatinizi çekmiştir. Beyaz Türk’lerin  Kurban’la imtihanı çerçevesindeki yazılarda, eskisi gibi Kurban’ı küçümseyen, Türkiye’ye yakışmıyor naralarının artık atılmadığı bir ortamdayız konuları işlendi. Diğeri de buna yakın bir konu. “Hem etin en iyi kısmını yiyeceksin, en iyi et lokantaları uzmanı olacaksın hem de diyeceksin ki, ben Kurban’a karşıyım, kesilen hayvanlara acıyorum.”

    Bu çelişkileri tartışan yazarların Kurban maddeleri daha da çeşitlendirilebilir aslında. 9 günlük bayram tatilinde 80 bin Beyaz Türk’ün yurt dışına çıkması ile tatil yapma hevesli diğer Türklerinde güneye inmesi mevzusu da sıcaklığını korudu bu bayramda. Bunlar daha çok tartışma götüreceği için biz asıl söyleyeceklerimize başlayalım.

       Pek çoğunuzun dikkatini çekmiştir veya zaten içinde olanlarınız vardır. Bir tarafta Türkiye’de üst perdede kurban kesilmesinin hijyeni tartışılırken, diğer tarafta da mesela Konya’da hiç kurban kesmeden (kan akıtmadan) kurbanını bağışlayan insanların durumu tartışılıyor.
Fıkhi olarak görüşler farklılık arz edebilir. İbadet boyutuyla da niyet önemlidir. Ancak sosyal dayanışma, ibadetin ruhu, Kurban’ın gelecek nesillere taşınması ve kelimenin aslındaki Allah’a yaklaşma unsurları kurban bağışlayarak mümkün olur mu?

Ortalama her evde maddi durumu iyi olan ailelerde hem kendinize hem de eşinize bir kurban vacip oluyor. Üzerinize kimine göre farz, kimine göre vacip olan Kurban’ın birini kendinizin bulunduğu şehirde kestikten ( o kanı akarken gördükten) sonra isterseniz on tane isterseniz yüz tane daha başkalarına kurban bağışı yapabilirsiniz. Ancak hiç kan akıtmadan kurban bağışı yapmanın ibadetin diğer fonksiyonları açısından ciddi sıkıntılar doğuracağını düşünüyorum.

 
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hocalarından Prof. Dr.Yusuf  Işıcık çok önemli bir çalışmaya imza atarak, gerçek Türkçe ile sade ve net anlaşılır bir Kuran meali hazırladı.Hoca’nın tek kaygısı Kuran’ın doğru anlaşılması.
Kur’an-ı Kerim’in iyi anlaşılamaması ve ayetlerdeki orijinalliğin keşfedilememesinden dolayı çeviri hataları yapıldığını söyleyen Yusuf Işıcık hazırladığı mealde bu yanlışlıkları elinden geldiği kadar düzeltmeye çalıştığını ifade ediyor.
     Konya İlahiyat Fakültesi tarafından basılıp dağıtılan mealin bu günlerde 3. baskısı yapıldı. Kim bilir belki bu günlerde size de bu meal hemen ulaşıverir.
    Kurban’dan bahsetmişken, Yusuf Işıcık Hoca’nın mealinde Kurban kavramlarından bir kaçını buraya almak istedim. İşte o ayetler; 
    Maide 27; Onlara Adem’in iki oğlunun şu haberini bütün iç yüzüyle anlat; “O iki oğul, Allah’a birer kurban sunmuşlardı da birinin ki kabul edilmiş, diğerinin ki kabul edilmemişti. Bunun üzerine öteki, berikine şöyle demişti; “Seni kesinlikle öldüreceğim” O dedi ki “ Allah ancak emirlerine titizlikle uyan kimselerinkini kabul eder!
     Hacc 34; Kendilerine rızık olarak verdiğimiz kurbanlık hayvanları Allah’ın adıyla boğazlasınlar diye biz her ümmete Kurban’ı gerekli farz kıldık.
     Kevser 2; Öyle ise Rabbin için namaz kıl ve kurban kes! 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi