Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Krizi aşma yolları ve eski başkanlar

Gündem siyasetle hızını almışken ekonomiye kısa bir gririş yapalım zira Türkiye’nin belli konuları acilen masaya yatırması lazım. Yeni Şafak'tan Mehmet Gündem’in söyleşisini okuyunca hatırladım. Oradaki ifadeleri okuyunca da paylaşmak istedim.
 
Ekonomist Süleyman Yaşar yapılan söyleşide çok önemli konulara dikkat çekiyor. Şirketlerini kötü yöneten “kriz lobisi” ekonomi yönetiminde IMF'yi etkin kılarak hükümeti pasifleştirip zararlarını devlete finanse ettirmeye çalışıyor. Bunun için küresel krizin Türkiye'ye etkilerini olduğundan çok daha fazla gösterme çabasındalar diyor.
Ekonomik krizin etkilerini piyasalarda bugünlerde pazlaca görmek mümkün. Bunun büyük çoğunluğu ise, kriz var, bizde krizi bahane edelim diyen kesimler. Aslında piyasanın temeli tüketmekten geçiyor. Nasıl bir tüketim.Elbette üretebildiğin, sahip olduğun kadarını harcama yöntemi. Bu kriz belki de insanlara “kriz var sakın tüketme, yarın başına ne gelecek korkusunu” verdi. Bu korkudan acil olarak kurtarmak lazım insanlarımızı.
 
 Geçtiğimiz hafta yüksek tempolu bir piyasa rallisi izledik. Dolar ve altının baş döndürücü yükselişi herkesi şaşırttı. Dolardaki yükseliş; Amerika’daki günü birlik ekonomiye çözüm üretme yöntemlerinin cevap vermediğinin çok daha radikal bir hareket yapmanın kaçınılmaz göstergesiydi. Altının bu kadar yükselmesi ise rezerv para konumundaki doların istikrarsız seyri olarak yorumlanıyor. Bu şu demek; ekonomik verilerin kötüleşip, piyasaların dip yapmaya başladığı anlarda yatırımcılar ve şirketler kendilerini koruyacak güvenli limanlar ararlar. Bu günlerde en güvenli liman altın görünüyor, dünkü gram fiyatının 55 TL ye yükselmesi ve hala nerde duracağının kestirilememesi de bunun işareti.

Bir şeyi hatırlatmakta fayda var. Altının bu beklemedik yükselişin piyasa verilerinin bu şekilde devam ettiği ortamda daha da yukarılara tırmanması normal görünüyor. Ekonominin toparlanması anında ise ilk tepki verecek metanın altın olduğunu ve hızla değer yitireceğini bilmek gerekiyor. Ona göre planlama yapılmalı.

Reel sektörde durum nedir o zaman. Öncelikle elinde imkanı olanların tüketimden kaçmamaları gerekir. Tüketim kısılmasının kaybı Türkiye için çok büyük yaralara yol açabilir. Özellikle sabit gelirlilerin bu dönemde standart harcama trafiğine devam etmesi gerekir. Hemen her sektörde çok önemli daralmaların yaşandığı bu günlerde halkın bu krize karşı koyacak argümanları da olmalıdır. Pek çok hizmet ve malın değerinin geçen yıllara göre önemli sayılacak şekilde gerilemiş olması aslında imkanı olanlara doğrudan tüketme fırsatı sunuyor. Bu sadece onlar için de değil üstelik, yerli üreticinin kaybını engellemek ve işsiziliğe en kesin çözümlerden biri, piyasada şok tüketim daralmalarının önüne geçmek. Krize bir de böyle bakmak gerek.

Veda ve Başlangıç

Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen veda ziyareti için yanımıza geldi. Elbette söyleyecek çok şeyi vardı. Cuma günü Rixos  Otel’de yapacağı veda toplantısına çağırdı bizi. Ne anlatacaksınız? Sorumuza ise, Adem Esen’in 10 senesini dedi. Bu dönem Başbakan Erdoğan’ın IMF ile ilişkilerinde elini en çok güçlendiren bizdik, borçsuz bir belediye olarak üzerimize düşeni yaptık derken işini tam olarak yapmanın mutluluğunu yaşıyordu. Bakalım Başkan Esen’in 10 yılı nasıl geçmiş. Bunu Cuma günü göreceğiz. Konya’ya 10 yılını veren Başkan Esen’e şimdiden güle güle diyoruz.

Diğer taraftan Konya Ticaret Borsası Başkanlığına Cuma günü Uğur Kaleli seçildi. Borsa esnafının sevdiği biri olan Uğur Kaleliye de yeni görevinin hayırlı olmasını dileriz.

Pazar günü Konya Milletvekili Kerim Özkul’un düğün yemeğinde bir arada gördüğümüz, MÜSİAD önceki başkanı Selçuk Öztürk, Adem Esen ve Uğur Kaleli derin bir sohbetteydi. Konya’nın yeni başkanlarına hoş geldin derken eski başkanları da bir şekilde Konya’ya hizmet etmeye devam edecekler.

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi