Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Köşke kim, neden çıkmalı?

Cumhurbaşkanlığı seçiminin çok daha erken tartışılmaya başlayacağını düşünenler fena halde yanıldı. Aday belirleme takvimi için bir haftadan az süre kaldığı bu günlerde konu sıcak bir şekilde konuşulmaya başlandı.

Herkesin bu konuda bir tahmini var; ama tahliller farklılık gösteriyor. Dün, İhsan Deniz “Çankaya’ya Erdoğan Çıkmalı” başlıklı yazısında Perşembe günkü Rasim Özdenören’in yazısına da atıf yaparak ancak farklı bir gerekçe göstererek, Tayyip Erdoğan’ın neden Cumhurbaşkanı olması gerektiğini şöyle özetledi; 'Şiir okuyan' bir Cumhurbaşkanı”: Geleceğin parlak Türkiye'si için ne büyük bir pâye, onur.. Düşünebiliyor musunuz?”.

Rasim Özdenören ise toplumsal ve siyasal çok sayıdaki gerekçeyle Tayyip Erdoğan’ın mutlaka cumhurbaşkanı olması gerektiğini yazdı, hatta son cümlesi oldukça dikkat çekiciydi; Hiç kimse, dünyanın en sadık ve en basiretli vekili bile asilin yerini tutamaz. Hâlihazırda cumhurbaşkanlığı makamının doğal ve asal sahibi Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında tecelli ediyor. Bu imkânın, bu fırsatın isabetle tasarruf edilmesi gerekmektedir.”

Edebiyat çevrelerinden verdiğim bu iki yazı aslında bir noktaya işaret etmek içindi. Toplumun farklı pek çok kesiminde insanlar Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasına artık inanmış durumdalar. Dahası bundan geri dönüşü anlamlı bulmayacaklarını net bir dille ifade ediyorlar.

Geçen haftalarda bu konuyla ilgili özellikle internet sitelerinde sayısız anket yapıldı, yapılıyor. Özellikle kendilerine sorulan bu soruya Ak Partililer mutlaka “Evet Cumhurbaşkanı” olmalı diye cevap vermeliler. Nedeni çok basit; Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını kesin olarak destekleyerek, tercihi kendisine bırakmak.

Benim bu konuda düşüncem şöyle; Tayyip Erdoğan’a oy verenler başta olmak üzere, O’na saygı duyan kitle, Cumhurbaşkanı olması için gerekli bütün desteği vermeli. Bu destekle Tayyip Erdoğan, çok yakın çevresiyle yapacağı değerlendirmeyle Köşke çıkabilir ya da görevine devam edebilir. Bu karar O’na aittir. O’nun dışında köşke çıkacak kişi de sadece Abdullah Gül olabilir. Yani önümüzdeki haziran ayında sadece Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı ve Başbakan olarak görmeliyiz. Bu mecliste başka arayışlar yapmak gereksizdir.
Tayyip Erdoğan’ı sevenler kesin olarak Cumhurbaşkanı olması için destek vermeliler. En baştan beri kanaatim, o makamın Tayyip Erdoğan’ın hakkı olduğu, özellikle partililerin bu konuda farklı bir bakış sergilememeleri yönündeydi. Çünkü Tayyip Erdoğan varsa o partililer vardı. Bu gerçeği inkâr etmeden, genel başkanları için en üst makamı istemeliler.

Cumhurbaşkanlığı konusunda bilinen çevrelerden cırtlak seslerde çıkıyor. Ancak bu seslere kulak vermemek lazım, hep bilinen kişiler hep bilinen ucuz numaralar. Bu yazarlara en güzel cevabı yine dün Fikri Akyüz verdi; “Adamın biri lokantada yediği yemeğin içinden kıl çıkınca garsonu çağırıp “Sizde hiç utanma yok mu?” Garson “Hayır yok, ama mıhlamamız var..” (Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bazıları Emine Erdoğan'ın başörtüsünü diline doladı. Bazıları Başbakan Erdoğan'ın dokuz yıl önceki bir mahkûmiyetini ileri sürdü. Demokrat isimler “Sizde utanma yok mu?” deyince, cunta garsonları bu kez “Oohhoo, bizim mutfakta 367 de var..” demeye başladı)

Sen de hep Yeni Şafak’tan örnek getirmişsin diyebilirsiniz. Fakat diğer popüler pek çok yazar da aynı kanaati savunuyor. Siyaset yazanlarda zaten ciddi bir öngörü var, ekonomi yazanlar öyle diyor, hatta spor yazanlar bile Tayyip Erdoğan’ın Köşke çıkması gerektiğini yazıyor.

Durum bu minvalde gelişirken, eski gerginlik hikâyelerini önemsemeyin. İnandığınız doğruları söylemekten çekinmeyin.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi