
Konya'ya yar olmak!
Mutlaka gözlerden kaçmış olmalı, yoksa Türkiye’de manşet olacak bir haberdi. Oysa sıkışık gündem arasında kaybolmaması gereken çok önemli bir olaydı o.
Konya Valisi A.Nezih Doğan ve Konya protokol heyeti, geçtiğimiz hafta Konya’nın Cihanbeyli İlçesi Gölyazı Beldesinde bir jandarma karakolu açtılar. Burada dikkat çekilmesi gereken çok önemli birkaç nokta olduğu için sizinle paylaşıyorum.
Gölyazı, Kürt kökenli vatandaşların çoklukla yaşadığı ve BDP’li bir belediye. Bu açılışa Konya’nın askeri en üst komutası katıldı.Konya Garnizon komutanı Yılmaz Özkaya ile birlikte iki general ve diğer rütbeli erkanda açılışta vardı. Ayrıca bu açılıştan sonra Belediye Başkanı Mulla Şimşek’in heyete verdiği yemek birlikte yenildi, halkın şikayetleri açık yüreklilikle dinlendi ve kılmak isteyenlerle beraber Cuma Namazına gidildi. Gerçek bir devlet, millet kaynaşması Gölyazı’da yaşandı.
Belki de demokratik açılım olarak ortaya konulan “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” nin en somut yansıması Konya Gölyazı’da hayata geçmiş oldu. Buradan oradaki heyeti açık yüreklilikle tebrik etmek gerekir. O gün üç silah arkadaşları Hatay’da şehit edilmiş olmasına rağmen açılışa katılan bu projeye inanmış askeri erkanı, silahla çözümün bir çözüm olmayacağına inanan, heyete ev sahipliği yapan BDP’li Belediye Başkanını, Ak Parti’nin bu politikasına sözde değil özde destek veren Mustafa Kabakçı’yı ve tabiî ki Türkiye’nin en önemli sorununa, karşındakini ötekileştirmeden bakan, gerekli programı tarafları incitmeden oluşturan, halkını her platformda dinleyen Konya Valisi A.Nezih Doğan’ı takdir etmemiz gerekir.
Küçük bir beldedeki basit bir karakol açılışı olarak bakarsanız olaya, tabiî ki manzaranın büyüklüğünü göremezsiniz. Ancak uzun zamandır süregelen projenin nasıl hayata geçeceğinin işaretini görmek isterseniz, Gölyazı’ya bakmanız yeterli olacaktır.
Çok etkileyici sunumlar ve konuşmalar vardı. Oldukça faydalandığımı belirtmeliyim. Öncelikle harika bir tanıtım filmi çeken Konya Sanayi Odası’nı tebrik etmek gerek. Konya şehri ve sanayisi ancak bu kadar güzel anlatılır ve özetlenebilirdi. Mesela “Konyalı ile iş yapmak sırtını çınar ağacına dayamaktır” cümlesi Konya’ya her dönem mihenk taşı olmaya devam etmeli.
2-Selçuklular döneminde, kervansaraylarda-şehirde malı kaybolan, çalınan, gasp edilen tüccarlara mallarını geri ödeyen, yani sigortacılığı uygulayan ilk şehir.
3-Malların toplu bir yerde bedestende satışını sağlayan, modern AVM’lerin ilk izlerini ortaya koyan şehir
Özellikle Meram ve Selçuklu Belediyesi’nin konserleri uzun süre unutulmayacak türden. Bir tarafta, Uğur Işılak, İbrahim Sadri, bir tarafta Uğur Arslan,İkbal Gürpınar, Seyfullah Kartal, Mustafa Demirci, Alper Kış.
Bu kadar ismi bir arada görünce şöyle düşündüm; “Türkiye’de o kadar şehir var, Meram ve Selçuklu Üstat’la ilgili başka kimseye program yapma imkanı vermemişler, bütün sanatçıları Konya’ya toplamışlar! Artık, bu kadar sanatçıyı toplama gücünü gösterenlere, ilçelerindeki her öğrenciye de birer Üstat’ın Çile’sini hediye etmeleri yakışır.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın Meram’ın programına özellikle Başkan Serdar Kalaycı için geldiği dikkatlerden kaçmadı. Çünkü Atalay “Yoğun programım içinde özellikle bu programı tercih ederek geldim” dedi.
O programda konuşan Vali Doğan dedi ki; " Biz nice darbeler, ihtilalleler, post modern darbeler atlattık. Her birini yaşadığımızda üstadın şiirlerine sığınırdık. Onlar bizi korurdu."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.