Konya'nın açılımı nasıl olacak?

Bu günlerde çok önemli gelişmeleri peş peşe izliyoruz. Demokratik açılım tüm hızıyla gündemde.Bu gelişme Türkiye’nin dönüşümü açısından çok önemli bir süreç. Doğru yönetilip, kışkırtmaların önüne geçilirse, Türkiye’nin gücü ve önemi çok daha artar.

Tabi bu gelişmelerden sonra, başka açılım bekleyenlerde beklentilerini dillendirmeye başladı.

Bunlardan birini, Konya İnanç özgürlükleri Platformu, her hafta düzenli olarak Kayalı Park’ta yaptığı basın toplantısında dile getirdi. Platform üyeleri bıkmadan usanmadan her hafta cumartesi aynı saatte, aynı yerde bir araya geliyor. Bu hafta 111. kez bir araya geldiler. Konya İnanç Özgürlükleri Platformu sözcüleri, devlet yetkililerinden şimdi de başörtüsü açılımı beklediklerini söyledi.

Evet Türkiye’de uzun zamandır bu sıkıntıyı yaşayan kitle haklı olarak, kendilerinin bu demokratik olan açılıma dahil olmalarını istiyorlar. Hiç tartışmasız çok haklılar. Ancak bu konuyu paylaştığımız Konya siyasilerinin kanaati bu konuda biraz daha bekleneceği yönünde. Anadolu halkı sabırlıdır, ülke refaha ersin de en son sıra kendilerine gelsin, bunu problem yapmazlar. Tek problem bu sabır, suiistimal edilmesin.

Diğer gündem konumuz pek açılım sayılmaz ancak yüreklerde hep bir sorun olarak duruyor. Hafta sonu Konya’da çeşitli ziyaretlerde bulunan Malezya Üniversitesi İslami Bilimler Akademisi Dekanı Ahmet Hidayet’in “Faizsiz Bankacılık” konusundaki konuşması, açıkçası, pek çok işadamının ekonomik açılımını değiştirdi. Ahmet Hidayet’in katılım bankacılığı sisteminin kuruluşu ile Müslüman hassasiyeti örneklemesi yeterliydi. Özetle, kurban kesiminde uyulması gereken şartları hatırlatırken, bir Müslüman’ın niyeti ile kesilen kurbanla bir Budist’in kestiği hayvan örneklemesi çok iyiydi. İlle de bir banka tercihi yapacaksanız bu neden daha az tartışmalı katılım bankaları olmasın diye de son noktayı koydu.

Türkiye’de çok tartışmalı bir konu olmasına rağmen, Türkiye’deki katılım bankalarının işlem oranı, tüm bankacılık sistemi içinde %5 bile değil. Türkiye’deki Müslüman nüfus ile bire bir kıyaslamasak bile, orantısız bir durum var ortada. Bu konuda Katılım Bankalarının kendilerini daha çok anlatmaları gerekiyor. Bence en büyük eksikleri de bu.

Geçtiğimiz hafta içinde MÜSİAD Konya şubesi bir basın toplantısıyla gündemle ilgili konuları kamuoyu ile paylaştı. Her biri başlı başlına üzerinde uzun tartışmalar gerektiren konulardan ekonomiyle ilgili olan kısmında “Piyasalarda iyileşme belirtileri var ancak reel piyasaların Konya özelinde hala daralma yaşıyor” denildi.

Sosyal konularla alakalı bölümde demokratik açılıma atıf yapılarak, bu açılımın 70 milyon için uygulanması istendi. Özellikle sınır komşularıyla iyi ilişkilerin geliştirilmesinin ekonomik kalkınmaya büyük katkı sağlayacağına işaret edildi. Burada Suriye ve Irak’ta Konya’nın Ticaret Üslerinin kurulmasının teklifi önemli. Bu konu üzerine uzun uzun planlama yapmak lazım.

Komşularla ilişkiler demişken, Türkiye’nin komşularını da kaygı veren İsrail’in Konya hava sahasında yaptığı tatbikatların bitirilmesi hatta NATO üssünün Konya dışına taşınması talep edildi. Burada Başbakan Erdoğan’a bu tatbikat iptali ile teşekkür edildi, ancak Konya’nın bu konuda yüksek bir ses çıkaramadığını hatırlatmamız gerekir.

Bu toplantıda Konya açılımı olarak nitelendirilecek konular ise, Ulaştırma Şurası’nın 2023 yılında yapılması öngörülen100 güzel projesine, Konya’nın dahil edilmesi talepleriydi.  Özellikle Konya’ya otoyol bağlantısı, 15 milyon kapasiteli havaalanı,  yeni duble yol projeleri, taşımaya yönelik demiryolu bağlantıları ile turizmi destekleyecek hızlı tren projeleriydi.

Tüm bu konuları kamuoyu ile paylaşan MÜSİAD belki de gözlerden kaçan bir teklifte daha bulundu. 2023 Konya’sının yol haritasını şimdiden çizme talebi. Şöyle dediler bu konu da; MÜSİAD olarak bu süreçte 2023 Konya’sının planlanmasında üzerimize düşen görevin farkındayız, tüm gücümüzle bu işe hazırız. Gelin Konya’yı 2023’e hep birlikte taşıyalım” Öyle görünüyor ki, bu hassasiyeti şimdiden taşıyan MÜSİAD gereğini de yapacak.