
Lokman Koyuncuoğlu
Kimler milletvekili olmalı?
Yayınlanma:
Türkiye’de seçim kararı alındı; ama 22 Temmuz da seçimi yaptırmamak için çabalarda sürüyor. Kimisi öne alınsın kimisi daha ileri bir tarihe alınsın diyor. Tam bir belirsizlik ortamı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu belirsizliğe ülkemizin bilinçli olarak götürüldüğünü mutlaka fark etmişsinizdir.
Bu günlerde çok dikkatli olmak, olup biteni çok iyi süzmek gerekir. Özellikle son 20 günde Türkiye’nin yaşadıklarını çok iyi analiz etmek gerek. Kim tam olarak ne dedi, ne diyor. Öyle hukuki yada felsefi analiz değil söylediğim. Çıplak, anlaşılır, fasih ne diyor parti liderleri.
Yakın zamanda oy verecek olan, halkın bu günleri çok iyi algılaması lazım. Zira öyle liderler var ki, tam olarak ne demek istediği hep belirsiz. Mesela siz eski ANAP başkanı Erkan Mumcu’nun ne dediğini tam anlayabiliyor musunuz? Bir bakıyorsunuz demokrat bir yapıyla Cumhurbaşkanını halk seçsin diyor, bir bakıyorsunuz öyle demiyor. Baştan beri kesin olarak Cumhurbaşkanı seçimi için 367 şart değil ifadesini kullanıyor, öte yandan meclise girmediği gibi, kendisini dinlemez korkusuyla parti grubunu İstanbul’a götürüyor. Mumcu’nun yeni partneri Mehmet Ağar’da Mumcu’dan hiç farklı değil. Zaten refklesleri aynı olduğu için bir araya geliyorlar ya.
Sonuçta her hareket tarihe kayıt düşüldüğü için, bu “demokrat” birleşme halk nezdinde bence hiç itibar görmeyecek.
Bu dönemde geçen dönemde olduğu gibi en büyük rağbet yine Ak Parti’ye. Bu teveccühün doğru yönlendirilmesi ve maksimum fayda sağlayacak kişilere şans verilmesi bugünkü Türkiye için mutlak şart gibi görünüyor.
Kimler milletvekili olmalı? Sorusuna verilecek cevap ise oldukça uzun gibi görünse de bence kısa ve net. Önce isterseniz kimler milletvekili olmamalı? Sorusuna cevap bulalım. Bunun da cevabı oldukça kısa. Ancak birazcık açalım bunu.
Enerjisi tükenmiş vekiller artık bu işi bırakmalılar. Tekrar tekrar şarj olup bir kez daha şansını deneme yoluna gitmemeliler. Türkiye’nin artık dinamik, çok yönlü vekillere ihtiyacı var. Dünya eski dünya değil, Türkiye’de eski Türkiye değil. Bunun için vekillerin eski alışkanlıklarını mutlaka değiştirmeleri, şartları zorlamamaları gerekir. Bunları kendileri için değil, çocukları ve torunları için istemeliler.
Kimler vekil olmalı? Sorusuna vereceğimiz cevapta böylece kendiliğinden ortaya çıkıyor. Başta morali hep yüksek ve enerjik kişiler tercih edilmeli. Ayrıca muhtemel 22 Temmuzda ki seçim için, Türkiye’nin son 20 günde yaşadığı hadiseleri halka doğru ve sıkılmadan anlatacak kişiler tercih edilmeli.
Bu dönemde de Ak Parti’den milletvekili olmak için yine çok sayıda aday adayı çıkacak. Tam da burada Ak Parti teşkilatlarına ciddi bir görev düşüyor. Tüm aday adaylarını bulundukları şehirlerde herkesle yüz yüze konuşmak üzere yönlendirmeliler. Bu antidemokratik süreci halka en iyi anlatmanın yolu buradan geçiyor. Hem böylece önceki iki seçimde bir tek liderin vizyonuyla kazanılmış seçimlere olan borçlarını da ödemiş olurlar.
Türkiye’yi, cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en büyük beş ülkesinden biri yapma çabasına, dünyanın gözü önünde anlamsız kararlarla “kara” çalanlara en iyi cevap verecek kişiler sorumluluklarının bilinciyle aday olsunlar. Hem bu adaylıkları hiç bir zaman kendileri için olmayacak. Çocukları ve torunları için yapacakları bu tercihte bencillik ve tembellik olmayacak. Ona göre karar vermeliler.
Ülkemizde son yaşananlar moralinizi bozduysa fazla üzülmeyin. Bu olup bitenleri anlamayanlara özellikle anlatın. Bunu ne kadar çok kişi anlarsa bilin ki Türkiye, cumhuriyetin 100. yılında o kadar güçlü olacak.
Mevlana Diyor ki; İnsan, içi su ile dolu, dışı kup kuru küp gibidir.
Bu günlerde çok dikkatli olmak, olup biteni çok iyi süzmek gerekir. Özellikle son 20 günde Türkiye’nin yaşadıklarını çok iyi analiz etmek gerek. Kim tam olarak ne dedi, ne diyor. Öyle hukuki yada felsefi analiz değil söylediğim. Çıplak, anlaşılır, fasih ne diyor parti liderleri.
Yakın zamanda oy verecek olan, halkın bu günleri çok iyi algılaması lazım. Zira öyle liderler var ki, tam olarak ne demek istediği hep belirsiz. Mesela siz eski ANAP başkanı Erkan Mumcu’nun ne dediğini tam anlayabiliyor musunuz? Bir bakıyorsunuz demokrat bir yapıyla Cumhurbaşkanını halk seçsin diyor, bir bakıyorsunuz öyle demiyor. Baştan beri kesin olarak Cumhurbaşkanı seçimi için 367 şart değil ifadesini kullanıyor, öte yandan meclise girmediği gibi, kendisini dinlemez korkusuyla parti grubunu İstanbul’a götürüyor. Mumcu’nun yeni partneri Mehmet Ağar’da Mumcu’dan hiç farklı değil. Zaten refklesleri aynı olduğu için bir araya geliyorlar ya.
Sonuçta her hareket tarihe kayıt düşüldüğü için, bu “demokrat” birleşme halk nezdinde bence hiç itibar görmeyecek.
Bu dönemde geçen dönemde olduğu gibi en büyük rağbet yine Ak Parti’ye. Bu teveccühün doğru yönlendirilmesi ve maksimum fayda sağlayacak kişilere şans verilmesi bugünkü Türkiye için mutlak şart gibi görünüyor.
Kimler milletvekili olmalı? Sorusuna verilecek cevap ise oldukça uzun gibi görünse de bence kısa ve net. Önce isterseniz kimler milletvekili olmamalı? Sorusuna cevap bulalım. Bunun da cevabı oldukça kısa. Ancak birazcık açalım bunu.
Enerjisi tükenmiş vekiller artık bu işi bırakmalılar. Tekrar tekrar şarj olup bir kez daha şansını deneme yoluna gitmemeliler. Türkiye’nin artık dinamik, çok yönlü vekillere ihtiyacı var. Dünya eski dünya değil, Türkiye’de eski Türkiye değil. Bunun için vekillerin eski alışkanlıklarını mutlaka değiştirmeleri, şartları zorlamamaları gerekir. Bunları kendileri için değil, çocukları ve torunları için istemeliler.
Kimler vekil olmalı? Sorusuna vereceğimiz cevapta böylece kendiliğinden ortaya çıkıyor. Başta morali hep yüksek ve enerjik kişiler tercih edilmeli. Ayrıca muhtemel 22 Temmuzda ki seçim için, Türkiye’nin son 20 günde yaşadığı hadiseleri halka doğru ve sıkılmadan anlatacak kişiler tercih edilmeli.
Bu dönemde de Ak Parti’den milletvekili olmak için yine çok sayıda aday adayı çıkacak. Tam da burada Ak Parti teşkilatlarına ciddi bir görev düşüyor. Tüm aday adaylarını bulundukları şehirlerde herkesle yüz yüze konuşmak üzere yönlendirmeliler. Bu antidemokratik süreci halka en iyi anlatmanın yolu buradan geçiyor. Hem böylece önceki iki seçimde bir tek liderin vizyonuyla kazanılmış seçimlere olan borçlarını da ödemiş olurlar.
Türkiye’yi, cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en büyük beş ülkesinden biri yapma çabasına, dünyanın gözü önünde anlamsız kararlarla “kara” çalanlara en iyi cevap verecek kişiler sorumluluklarının bilinciyle aday olsunlar. Hem bu adaylıkları hiç bir zaman kendileri için olmayacak. Çocukları ve torunları için yapacakları bu tercihte bencillik ve tembellik olmayacak. Ona göre karar vermeliler.
Ülkemizde son yaşananlar moralinizi bozduysa fazla üzülmeyin. Bu olup bitenleri anlamayanlara özellikle anlatın. Bunu ne kadar çok kişi anlarsa bilin ki Türkiye, cumhuriyetin 100. yılında o kadar güçlü olacak.
Mevlana Diyor ki; İnsan, içi su ile dolu, dışı kup kuru küp gibidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.