Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Demokrasi oyun mu?

Haberciliğini ve genel olarak objektif bakışını takdir ettiğim NTV kanalı, Cuma gecesi o şok açıklamayı ekrana getirdiğinde, Türkiye’yi seven milyonlar gibi şaşıp kaldım. Onca kazanımı bir çırpıda yok etme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımıza mı yanmalıydık, yoksa 10 yıl öncesine göre tehlike! diye adlandırılan konulara mı gülmeliydik.

Bu objektif! yayın kurumlarının tek taraflı bir yayını, hükümet açıklamasına kadar sürdürmesi de bir tarafa not etmemiz gereken bir durum.

Bir kaç haftadır görmediğim bir işadamı yakınım, geçen haftaları Çin’de geçirmişti. Dönüşte yaptığımız ilk konuşmada “Çin için ne diyorsun?” soruma verdiği cevap çok manidardı.
“Çin’i gördükten sonra moralim çok bozuldu, adamlar milli gelirlerini 10 bin dolara çıkarmışlar ve hala deli gibi çalışıyorlar. Tek yaptıkları çalışmak, kimse kimseyle uğraşmıyor. Bizde bir seçime çözüm bulmayıp, kavgaya tutuşuyoruz. Düzgün giden bir mekanizmayı bozmak için özel çaba sarf ediyorlar.”

Bu konu da hiçte haksız sayılmaz. Dünkü olumsuz ekonomik verilerin tek sebebinin bu anlaşılmaz açıklama olduğunu düşündüğümüzde, Türkiye’nin dünya gözünde nereye geldiğini, yatırım için çırpınıp duran işadamlarının emeklerinin bir çırpıda nasıl yok edildiğini çok daha rahat görebiliriz.

Hafta sonu Türkiye’nin farklı üniversitelerinden çok sayıda öğrencilerle görüşme fırsatı buldum. Çok kaliteli okullarda olmalarına rağmen, ne genelkurmay başkanlığının açıklamasından ne de Hükümetin verdiği net cevaptan haberleri vardı.Oldukça rahat tipler olmasına rağmen Türkiye’ye bakışları önemliydi.

24 Saatlik Türkiye özeti yaptığımızda, verdikleri tepki ibretlikti. “Bunları anlamıyoruz, Abdullah Gül’den daha iyi Cumhurbaşkanı mı çıkar bu meclisten?” Çok sempatik, oldukça birikimli, entelektüel ve başarılı bir devlet adamı saptaması genel kanaatti. Abdullah Gül’ün geçmişi ya da eşinin giyimiyle ilgili hiç bir eleştiri yoktu, Türkiye’nin genel bir ortalamasını temsil eden bu gençlerden.

Gerçekten de Abdullah Gül ismine şaşı bakmak ancak art niyet eseri olabilir. Son 5 yılda Türkiye’yi dünyada en çok tanıtan isim. Hem Doğu’da hem Batı’da. Durum buyken tepki ne şimdi?

Muhalefet partilerinin demokrasiye sahip çıkma yerine bu açıklamayı, siyasi ranta çevirme çabaları ise halkın gözünden kaçmıyor, kaçmayacak. Bu konuda onurlu duruş sergileyenleri de millet unutmuyor. Özellikle Anavatan'da Mardin İl Başkanı Süleyman Çelik, eski Konya milletvekili Ziya Ercan ve Konya İl Teşkilatı Üyesi Tahir Küçük, Kayseri'nin Ebiç beldesi belediye başkanı Ahmet Orhan bu isimlerden bir kaçı. Onlar partilerinden istifa ettiler, Erkan Mumcu’nun sahte demokratlığı yüzünden. DYP’den de istifalar peşi peşine devam ediyor. Halk ve sağduyulu partililer kendilerinin kandırılmasına çok kızıyorlar. Partililer şimdiden kızgınlıklarını gösteriyor. Halk ise zamanı gelince nasıl tepki vereceğini çok iyi bilir.

Geçen hafta bir kaza ile ilgili, sivil toplum örgütlerinin nasıl tepki verdiklerini yazmıştık. Türkiye’ye demokrasi ve bu kültürü oluşturmak için sivil toplumun avazı çıktığı kadar bağırması gerekiyor. Kimsenin hakkı olmadığı halde, sizin yaşam alanınıza müdahale etmesine izin vermeyin. Türkiye’de halkın istediği çözümün gecikmesi herkesi rahatsız eder, buna izin verilmemeli. Herkes bir şekilde tepkisini göstermeli.

Mevlana Diyor ki;
Ey oğul; bağı çöz, özgür ol! Ne zamana kadar altın ve gümüşün esiri olacaksın
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi