Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Kalmakta mı Konmakta mı İttifak edelim?

“Parayı nasıl kazanacağız konusunda tecrübeli olabilirsiniz, ama işin temeli parayı doğru yönetebilmekten geçer. Doğru yönetilmeyen paranın vereceği sıkıntıların büyüklüğü hiçbir zaman doğru tahmin edilemez.” Bu cümleleri “Hayatın her alanında şeffaflık” başlıkla 2004 yılının başında yazmışız.

O zamanlarda Konya’nın en önemli firmalarından olan İttifak Grubu, yeni yatırımlara da devam ediyordu. O günlerde Selçuklu Kulesinin ne zaman biteceği ve Adese’nin yeni logosu gündemimiz olmuş.2004’teki yazımızın son cümlesi herhalde İttifak için evrensel bir mesaj içeriyor; “Güçlü öz kaynak, isabetli yatırım ve istikrarlı büyüme” İttifak demek.

Geçtiğimiz hafta İttifak Grubunun basın bilgilendirme toplantısında gündeme gelen iki temel konu vardı. Yerel basının üzerinde çok fazla durduğu “İttifak Holding’in icra merkezini İstanbul’a taşıması” ile Ulusal Basının temel gündemi olan 2011 yılında 1 milyar(1 Katrilyon) liralık ciro hedefi.

Zaten hayat böyledir. Durduğunuz yere, bulunduğunuz konuma göre değişir bakışınız. Ulusalda yerel yazan biri olarak bize de her iki açıdan birden bakmak düşüyor.

Bu yılın başında İMKB’ye de işlem görmeye başlayıp, çok ortaklı yapıya ve Anadolu sermayesine heyecan getiren grubun, kısa zamanda gönlünü İstanbul’a kaptıracağını doğrusu bekliyorduk.

 
Bu konuda nasıl düşünmeliyiz peki?
Açıkçası kalple düşünen biri olduğumda bundan üzüntü duyarken, akılla hareket ettiğimde oldukça mutlu oluyorum.
 
Konya’dan bir firmanın, her yıl en büyük şirket sıralamasında hep ilk başlarda yer alıp, vergi rekorları kırarken, bunun şimdilerde olmasa da 5-10 yıl sonra İstanbul kayıtlarına geçecek olması Konya açısından üzücü. Ayrıca, Konya’da firma geleneği, şirket yönetimi, sistem kurma, iş ahlakı gibi temel kaideleri çok ortaklı bir yapının oturtup, uygulaması ve devam etmesinin adıydı İttifak, şimdi bu büyü bozulacak.Yatırımların nereye yapılacağına tepe yönetimi karar verir, İstanbul’da yönetilen bir yapı için, duygusallık sıfır önem taşır, aslolan, uygunluk ve karlılıktır. Bu bağlamda da daha büyük yatırımlar için Konya’nın şansı herkes kadardır.
 
Madolyonun diğer tarafında;
 
Dünya küçülürken, rakipleriniz almış başını gitmişken, Konya’da günde üç uçağa mahkumken daha ne yapsaydınız.
 
Japonya’ya makarna satarken, Mısır’a, Sudan’a, Paraguy’a değirmen makineleri kurarken, Libya’nın güvenilir inşaat markası olmuşken, Dubai’ye gökdelen nasıl yapılır dersi verirken, Anadolu’da marketçiliği büyükşehirlere taşırken, Türkiye’de de bir dünya kenti İstanbul varken, daha fazla neyi bekleyeceksiniz ki.

1 milyar dolarlık ciro hedefi için, çok fazla iletişim, çok fazla müşteri ilişkileri çok fazla koşturmaca gerekir. Biz biliyoruz, Konya’nın bu işler için biraz daha zamana ihtiyacı var. Konya için ulaşımın çok daha kolay olması şart.

Her şeyiniz şeffaf ve kayıtlı çalışırken, lokal rakiplerinizin merdiven altı vuruşlarıyla uğraşmak artık iyice sıkıcı hale gelmişken, Türkiye’deki genel mantık gereği, hep en çok verenden istemek ve en öndekileri denetlemek şartken, rekabette adalet istemenin nesi yanlış olsun ki.

 
Yazıyı daha da uzatabiliriz. Ancak iki konuda anlaşalım. 1- Konya öyle ya da böyle bir merkez şehir olacak, olmalı. 2- İstanbul’u bir ticaret merkezi olarak görelim. Tamam. Ancak İstanbul her şeyin de merkezi olmasın.
  
Bunları, ulusalda yerel yazmaya da verebilirsiniz, kalbimle aklımın rekabetine de, bilemem. Durumun özeti işte bu!

 

  

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi