Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

İletişim fantaziye gelmez

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelerinin çıkardığı bir kitabın ismi “İletişim ve Ötesi”. Bu kitapla ilgili söyleyeceklerimiz elbette var. Ancak kişisel iletişimle ilgili iki tespiti yapmam gerek.

Bir kaç haftadır gündemimdeydi, şimdi tam sırası geldi açıkçası. Konya Ticaret Odası Meclis Başkanı da olan Mustafa Kabakçı’nın “Ülkeler ve İnsanlar” fotoğraf sergisi kitapçığından bahsediyorum. Bir arkadaşı öyle tarif etmiş Mustafa Kabakçı’yı “Bir Derviş Fotoğrafçı” ve şöyle demiş; “Hiç bir zaman yerini yadırgamadı Derviş. Cihanbeyli O’nun kalp otağı Ben buraların delisiyim diyor, serçe kuş gagasında besliyor ümitlerini”

Dünyanın ve ülkemizin dört bir yanından çektiği resimleri sergiledikten sonra bir de küçük bir kitapçık yapıvermiş Mustafa Kabakçı.
O kitapçıktaki bir resim aslında benim iletişim açıklamamım arka planı. Beyaz Nil’de resim çekmeden önce cadde boyu meraklı yerli halkla konuşurken Mustafa Kabakçı’nın bu becerisini merak edince, özetleyivermişti bize. “Tebessüm ve güler yüz evrensel bir dildir, merak etmeyin hiç bir zaman tercümansız kalmazsınız.”

İletişimdeki bu dilin başka bir temsilcisi de Ahmet Taşgetiren ağabeydir. O’nun içe işleyen sohbetlerini dinlemiş olanlar mutlaka haz alırlar. Cuma akşamı “İnanç-Hayat İlişkisi Açısından Kişilik Problemleri” sohbeti de bu bağlamda oldukça etkileyiciydi. Şu cümleler çok önemli örneğin “Zamanın değişmesi ile birlikte ahlak değerleri de değişiyor. Toplumda yaşanan manevi erozyonun en önemli sebeplerinden birisi de dini ve milli değerlerden uzaklaşmaktır. Günümüzde artık haramların ve günahların normal bir şey gibi algılanmaktadır. Yeni bir din yapısı ortaya çıkarılmak isteniyor. İnsanlara günah ve haramlar normal bir şey gibi sunuluyor. Müstehcen resimlere bakmak doğal bir şey gibi karşılanıyor. Haram yiye yiye harama alıştırıldı insanlarımız.” O’nun duygu yüklü, ruh dünyasını öne alan betimlemeleri iletişimin zirvesi oluyor.

Mustafa Kabakçı ve Ahmet Taşgetiren ile en son Beyaz Nil’de birlikteydik, son olarak ta Cuma akşamı bir araya gelince, bir hatırlatma yapayım dedim.

Bugün bahsedeceğimiz kitap ise, Konya İletişim’in yeni nesil akademisyenlerinden Bilal Arık ve Mustafa Şeker’e ait. Bilal Arık Doçent oldu, Mustafa Şeker’de olmak üzere. Eskiler bir işi kısa süreli yapmaya “Hoşaf bulaşığı kadar” derler. Mustafa Şeker’in işte o kadar yazarlığı var Yeni Şafak’ta. Şimdi iletişim öğrencilerinin başucu kaynağı.
Fakültelerde hocalığa devam edenlerin kitapları genelde ders kitabı olarak algılanır, bilirsiniz. “İletişim ve Ötesi” öğrenciler için olduğu kadar medyayı tam olarak bilmek, anlamak isteyen herkese yazılmış. Televizyon incelemeleri, Medya Siyaset ve Yabancılaşma, Türk Basın Tarihine Bir Bakış ve Halkla İlişkilere Teorik Yaklaşımlar kitabın dört ana bölümü.
Mustafa Şeker, “Film Tadında Haber” isimli çalışmasında, Türkiye’de yayın yapan TV’lerin haber bültenlerinde, kurgusal programlara özgü yöntemlerin ne ölçüde kullanıldığını saptama amacıyla kapsamlı bir araştırma gerçekleştiriyor.
Kitabın yazarları gibi yayıncısı da genç bir isim. Konya’daki yeni bazı eserler gibi “İletişim ve Ötesi” de Tablet Kitapevinden çıktı.
Medya kirliliğinde sıkıldıysanız, kitap okuyun. Üstelik medya ile ilgili kitaplarda okuyalım ki, temizlenme yollarını da öğrenelim

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi