
İhtiyarlar Yönetir,Gençler.
Hatırlarsınız Osmanlı Devletinin son dönemlerini, Neler yaşanmış neler, bunu birde neler yaşanmamış şeklinde de ifade etmemiz için hiçbir mahsur yok. Vagon-li olayını konuşalım bugün, ama konuşmadan önce, girişte ifade etmiş olduğum hususu bir paragrafla geçip esas konumuza dönmek istiyorum. İlhan Bardakçı İsmini ilkin 80’li yılların Zaman’ında mütevazi köşesinden hatırlarım. Dolu başakların boynu bükük oldugu gibi, Merhum İlhan Bardakçı’da köşesinde siyasi tarih ve toplum üzerine yazılar yazardı. Kendisini ve yazılarını önemserdim. Doğru ve isabetli tahliller yapardı. Babası Cemal Bardakçı bir Osmanlı Paşası idi. Döneminin Konya Valisi idi.Torunu Murat Bardakçı’yı biliyorsunuz.İyi bir tarihçi ve bir o kadar olmasa da fena sayılmaz bir tamburi.Onun yüzünden sabahladığımı hatırlarım.Şahbaba’yı okumuşsunuzdur. İlhan Bardakçı merhum,İmparatorluğa Veda isimli eserinde,Öyle şeyler anlatır ki,hayretler içinde kalırsınız.Osmanlıyı anlamak için bence sadece Osmanlıca bilmek kafi gelmez.Çok iyi bir Fransızca da bilmek lazım gelir.Rusça ve Almanca da işin cilası olur hani.Bütün bu meziyetlerde çok az tarihçimiz var.İlhan Bardakçı bunlardan birisidir.Orijinal Fransız gizli tarihi belgelerinden 1876-1912 dönemini dramatize eder ve bizlere bir tarih ufku açar. İstanbul’da şimdiki Fransız Konsolosluğunun tam karşısında cihangir yokuşunda iki konak vardır.Fransız Lorando ve Tubini’ye ait tir bu konaklar.SultanAbdülaziz’in tahttan indirilmesinde ihtilalcilere 750 bin altın borç para veren bu iki Fransızdır.Borcun geri ödenmesinde sıkıntılar yaşanmış,Padişah Katledilmiş iş başarılmıştır.Tahtta Abdülhamid vardır.750 Bin altın ile amcasının katledildigini söyleyememişler ve paranın ödenmesi gecikmiştir.Hadise Fransaya intikal ettirilmiş,Tubini ve Loranzo vasıtasıyla.Ve 1901 de,Fransızlar paranın tahsilini bahane ederek Midilli adasını müstemleke için istila etmişlerdir.Her iki Fransıza Ülke hükümetince ülkeye kazandırdıkları iyi işler için“Legion d’Honneur”madalyası verilmiştir.Padişah 2.Abdülhamid olayın fevkine vakıf olunca parayı ödemiş ve işgali sona erdirmiştir.İttihat ve Terakki zihniyetinin devleti düşürdügü bir rezalet daha böylelikle son bulmuştur. Vagon-Li Şirketi İşte bu Fransızlara aitti. 22 Şubat 1933'de şirketin telefonda Türkçe konuştuğu için şirket çalışanı Naci Bey'in şirkette resmi dilin Fransızca olduğunu belirterek, 25 kuruş para cezası ve 15 gün işten uzaklaştırma cezalarını vermesi ile ortaya çıktı.Olay gazetelerden duyuruldu.Bu haber dönemin gazetelerine yansıyınca 25 Şubat 1933 günü aralarında Peyami Safa, Cahit Arf gibi tanınmış isimlerin de bulunduğu Darülfunun ve Milli Türk Talebe Birliği öğrencileri, toplanıp şirketin Beyoğlu'nda bulunan şirket bürosu önünde protesto gösterileri yaptılar, sloganlar attılar, olaylar büyüdü, daha sonra camları kırarak büroya giren öğrenciler, Mustafa Kemal'in duvarda asılı olan resmini aldıktan sonra büroyu tahrip ettiler. Ellerinde Mustafa Kemal resmi ve Türk bayraklarıyla Vagon-Li Şirketi'nin Karaköy bürosuna geldiler, aynı şekilde Mustafa Kemal'in resmini duvardan aldıktan sonra burayı da tahrip ettiler ve İstanbul Valiliği'nin önüne geldiler, gazete binalarının önünde bir süre daha gösteriyi devam ettirdiler ve ellerindeki Mustafa Kemal resimlerini Halkevleri'ne teslim ettikten sonra dağıldılar. Yaşanan olaylar üzerine şirket, Naci Bey'i işe başlattı. Ayrıca, Vagon-Li kadrosunun tamamen değiştirilmesi ve Türk memurların sayısının artırılması gündeme geldi. Azınlıkların ve gayri müslimlerin yoğun olarak yaşadığı Pera civarında birçok yabancı şirket Türkçe isim kullanmaya başladı ve yeniden "Vatandaş Türkçe Konuş" kampanyası başlatıldı. Kampanya kısa sürede gelişti. Vagon-Li ise daha sonra Osmanlı döneminden kalan birçok yabancı şirket gibi devletleştirildi. Tarih şuuru bu yüzden önemlidir. Milli Tarih ve Devlet şuuruna sahip onurlu MTTB Gençligi daha bu gibi nice milli dava da Tarihe onurlu imzalar atmıştır. O gençlikten ebediyete irtihal edenlere rahmetler diliyorum.Diliyorum ki,9 Mayıs günü yapılacak olan genel kurul yine tarihindeki onurlu altın sahifelerine yeni bir başlangıç yapar. Çünkü devletleri ihtiyarlar yönetir sevk ve idare eder lakin gençler ayakta tutar. Yeni 60. Hükümetten beklentilerimi bir sonraki yazımda inşallah ele alacağım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.