
GELENEKSEL ROL PAYLAŞIMI
Bir köylü düşünün. Büyük baş bir hayvana ihtiyacı vardır ve sabahın erken vaktinde kalkıp hayvan pazarına gider. İstediği hayvanı bulduğu takdirde pazarlık ederek alır ve eve getirir. Onu ahıra koyar ve yemini suyunu verir. Ortada görünmeyen, yazılı olmayan, ancak satın alma muamelesinden hemen sonra otomatik olarak yürürlüğe girmiş, oldukça açık seçik bir anlaşma bulunmaktadır: Bir barınak sağlama ve karnını doyurma karşılığında, onun etinden ve sütünden yararlanacaktır. Yazık ki, yeryüzünün birçok kültüründe evlenmek isteyen erkeklerin aklına evleneceği bayanla kuracağı ilişkinin formu ile ilgili olarak gelen temel anlaşma şeklinin bundan farklı olduğunu söyleme olanağı yoktur. Kendisi ona yaşamak için gereksinim duyduğu barınma ve beslenme olanakları sağlayacak, o da kendisinin ev içindeki işlerini görecek, malum bazı istek ve ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Erkek ev içinde yan gelip yatacak, kadın ise tıpkı bir cariye gibi etrafında dolanarak onun bütün hizmetlerini görecektir. Örneğin masada yemek yerken tuza ihtiyacı olduğunda, önündeki tuzu bile ona kadın verecektir. Buna, “geleneksel rol paylaşımı” veya “aile içi rol paylaşımı” deniliyor. Benzetme biraz ağır olabilir; ama her şey az ya da çok başka bir şeyleri andırdığı için, benzetmeler doğal karşılanmalıdır. İnsanların günlük yaşamın akışı içinde duydukları veya okudukları arasında inandığı pek çok şeyin özünde “hoşlanma” etmeni yatmaktadır. İnsan bir şeye inanıyorsa, bunun nedeni çoğunlukla salt doğru oluşu değil, işine yarayacak olması ya da hoşuna gitmiş olmasıdır. Doğrular acılaştığı ölçüde, yalanlar kulağa hoş gelir. Bağlam açısından kabulü zor olsa da doğru olan, her şeyin “ortak” olması gereken evlilikte, örneğin mutfağın ayrı tutulmamasıdır. İslam, kadını ev işlerinin sorumluluğuna tayin etmemiştir. Kadın ev işlerini yapmadığı gerekçesi ile suçlanamaz ve baskın olasılıkla ALLAH katında sorumlu da olmaz. Bunu duyan erkeklerin çoğunun verdiği ilk tepki genellikle, “O zaman neden evleniyorum ben onunla?!” demek oluyor. Verdikleri tepki, akıllarında yerleşik olan anlaşmanın sağlamlığına kanıttır. İslam’a göre, erkeğin kadını üzerinde (Allah’ın rızasına aykırı olmamak koşuluyla) iki temel hakkı vardır: Birincisi, onunla erotik ve romantik bütünlüğü sağlaması, diğeri onun istemediği kimseleri evine sokmaması ve onlarla görüşmemesidir. Kadınlarımızla aşkı paylaşıyoruz, mallarımızı paylaşıyoruz, evimizi paylaşıyoruz, ekmeğimizi paylaşıyoruz, paramızı paylaşıyoruz, salonu, banyoyu, yatak odasını paylaşıyoruz, çocukları paylaşıyoruz, peki mutfağı neden paylaşmıyoruz? Unutmayalım, kadınlar insandır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.