
Pınar Kibar
Geç kaldın sevgilim
Yayınlanma:
Geç kaldın sevgilim
Seviyordu onu. Sevgisi bir umman olup içinde taşmıştı. Mehmet ile Betül beş
sene öncesi evlenip yuva kurmuşlardı. Mutlu bir yuvaları vardı. Bir düğün
merasiminde tanışmışlardı. Severek evlendiler. Betül\'de sevdi Mehmeti, çok
sevdi hem de. Zeytin gözlerine vuruldu. Hatta hani derler ya, delice belki
de. Mehmet\'de sevdi o sevilesi eşini. Akşam işten eve gelmeyi o kadar çok
özlüyordur ki Mehmet, bunun tarifi yoktu. Eşini göremediği zamanı bir kayıp
zaman olarak nitelendiriyordu. Mehmet sevgisini hep içinde saklardı. Sevdiğini
bilsede eşine sevgisini ifade etmekte zorlanıyordu. Çünkü Mehmet eşine,
SENİ SEVİYORUM diyemiyordu. Her demek isteyişinde yüreği kilitleniyordu.
Dili yanıyor, ama o sihirli kelime ağızından birtürlü dökülemiyordu. Mehmet,
aşkını tutsak etmişti kalbine. Kalbi bazen buna dayanamıyordu. Eşi Betül ise,
Mehmet\'in kendisini çok sevdigini biliyor ve hissediyordu, fakat bir günde „Seni
Seviyorum karıcığım“ sözünü bizzat onun ağızından duymak istiyordu. O günün
hayali ile yaşadı Betül bu gecen beş seneyi. Belki bu sene diye ümit etti Betül.
Mehmet\'de kendine söz verdi, evet bu sene hem de 14 Şubat\'da Sevgililer
gününde itiraf edecekti ne kadar sevdiğini. Sadece dört gün kalmıştı o güne.
Eşi Betül her yıl o gün kırmızı güller ile bir de küçük not alırdı eşinden. Şöyle
yazardı: „Biliyorsun, Seni çok Seviyorum sevgilim“.
sene öncesi evlenip yuva kurmuşlardı. Mutlu bir yuvaları vardı. Bir düğün
merasiminde tanışmışlardı. Severek evlendiler. Betül\'de sevdi Mehmeti, çok
sevdi hem de. Zeytin gözlerine vuruldu. Hatta hani derler ya, delice belki
de. Mehmet\'de sevdi o sevilesi eşini. Akşam işten eve gelmeyi o kadar çok
özlüyordur ki Mehmet, bunun tarifi yoktu. Eşini göremediği zamanı bir kayıp
zaman olarak nitelendiriyordu. Mehmet sevgisini hep içinde saklardı. Sevdiğini
bilsede eşine sevgisini ifade etmekte zorlanıyordu. Çünkü Mehmet eşine,
SENİ SEVİYORUM diyemiyordu. Her demek isteyişinde yüreği kilitleniyordu.
Dili yanıyor, ama o sihirli kelime ağızından birtürlü dökülemiyordu. Mehmet,
aşkını tutsak etmişti kalbine. Kalbi bazen buna dayanamıyordu. Eşi Betül ise,
Mehmet\'in kendisini çok sevdigini biliyor ve hissediyordu, fakat bir günde „Seni
Seviyorum karıcığım“ sözünü bizzat onun ağızından duymak istiyordu. O günün
hayali ile yaşadı Betül bu gecen beş seneyi. Belki bu sene diye ümit etti Betül.
Mehmet\'de kendine söz verdi, evet bu sene hem de 14 Şubat\'da Sevgililer
gününde itiraf edecekti ne kadar sevdiğini. Sadece dört gün kalmıştı o güne.
Eşi Betül her yıl o gün kırmızı güller ile bir de küçük not alırdı eşinden. Şöyle
yazardı: „Biliyorsun, Seni çok Seviyorum sevgilim“.
Evet biliyorum derdi içinden Betül. Yine de hüzün kaplardı kalbini, o sesi
beklerdi yine sessizce. Heyecanına dur diyemiyordu Mehmet, sanki eşine
ilk defa kırmızı güller alacaktı. Korkuyordu Mehmet, bu yılda söyleyemezse
sevgilisine onu çok sevdiğini. Bu sefer sevgisi kartta yazılmayacaktı,
söylenecekti.
beklerdi yine sessizce. Heyecanına dur diyemiyordu Mehmet, sanki eşine
ilk defa kırmızı güller alacaktı. Korkuyordu Mehmet, bu yılda söyleyemezse
sevgilisine onu çok sevdiğini. Bu sefer sevgisi kartta yazılmayacaktı,
söylenecekti.
Gün geldi çattı. Beklediği gün onu bekliyordu. Bugün söyleyecekti o sihirli
sözcüğü. Kırmızı güller taze ve çok güzel kokuyordu. Tam eşine layıktı. Bir
kağıt parcasına sardırdi gülleri üşümesinler diye. Evin yolunu tuttu. Hızlıca
yürüyordu, dayanamadı koşmaya başladı. Biran önce gidip eşini ne kadar
sevdiğini SÖYLEMEK istiyordu. Evin sokağına girdiğinde yüreğine anlatılmaz bir
acı saplandı, bilemedi sebebini. Aldırış etmeden hızla yürümeye devam etti.
Sokakda bir kalabalık vardı. Anlayamadı sebebini Mehmet. Oturduğu binanın
önü neden kalabalıkti ki? Yaklaştı. Aniden durdu. Durduruldu Mehmet. Bir
kaza olmuştu. Araba kazası. Ve bir ölü. Yaralı yoktu. Kalbine acılar saplanmaya
hızla devam etti. Eşine ulaşmak için çırpınıyordu. Uzaktan bir ses şöyle dedi
sözcüğü. Kırmızı güller taze ve çok güzel kokuyordu. Tam eşine layıktı. Bir
kağıt parcasına sardırdi gülleri üşümesinler diye. Evin yolunu tuttu. Hızlıca
yürüyordu, dayanamadı koşmaya başladı. Biran önce gidip eşini ne kadar
sevdiğini SÖYLEMEK istiyordu. Evin sokağına girdiğinde yüreğine anlatılmaz bir
acı saplandı, bilemedi sebebini. Aldırış etmeden hızla yürümeye devam etti.
Sokakda bir kalabalık vardı. Anlayamadı sebebini Mehmet. Oturduğu binanın
önü neden kalabalıkti ki? Yaklaştı. Aniden durdu. Durduruldu Mehmet. Bir
kaza olmuştu. Araba kazası. Ve bir ölü. Yaralı yoktu. Kalbine acılar saplanmaya
hızla devam etti. Eşine ulaşmak için çırpınıyordu. Uzaktan bir ses şöyle dedi
Mehmet\'e: „Gec kaldın Sevgilim“… kimse duymamıştı o sesi ondan başka.
Kaza yerine yaklaştı. Ve bir anda olduğu yere yıkıldı Mehmet, kırmızı gülleri
ile. Olamazdı. Bu bir rüyaydi sadece. Bu gercek olamazdı. Yerde cansız bedeni
ile yatan Mehmet\'in sevgili eşi Betül\'dü. Duyduğu ses de onun sesiydi. Evet
Mehmet anlamıştı anlamasına ama, ne yazik ki geç kalmıştı…
Kaza yerine yaklaştı. Ve bir anda olduğu yere yıkıldı Mehmet, kırmızı gülleri
ile. Olamazdı. Bu bir rüyaydi sadece. Bu gercek olamazdı. Yerde cansız bedeni
ile yatan Mehmet\'in sevgili eşi Betül\'dü. Duyduğu ses de onun sesiydi. Evet
Mehmet anlamıştı anlamasına ama, ne yazik ki geç kalmıştı…
SON…
Yukarıda okuduğunuz hikaye kendi hayal ürünüm olan bir hikayedir. Sevgililer
günü için yazıldı. 14 Şubat sevgililer günü bekleyenler için. En güzel hediyeyi
onlara alın diye. En güzel sözleri şimdi ve herzaman söyleyin diye. Sevgilinizi
hatırlayın diye. Geç kalmayın diye. Sırf o gün hediyeleşmeyelim diye. Sırf o gün
güzel sözler söylemeyelim diye.
günü için yazıldı. 14 Şubat sevgililer günü bekleyenler için. En güzel hediyeyi
onlara alın diye. En güzel sözleri şimdi ve herzaman söyleyin diye. Sevgilinizi
hatırlayın diye. Geç kalmayın diye. Sırf o gün hediyeleşmeyelim diye. Sırf o gün
güzel sözler söylemeyelim diye.
Ne mutlu o sevgililere ki, her gün sevgilisini „SEVGİLİ“ bilen. Seni Seviyorum
demekten çekinmeyen. Gözleri gözbebeklerine değen, ve SENİ SEVİYORUM
diyebilenlere ne mutlu.
demekten çekinmeyen. Gözleri gözbebeklerine değen, ve SENİ SEVİYORUM
diyebilenlere ne mutlu.
Sevgililer gününüz aşk olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.