Aydoğan Deveci
Aydoğan Deveci

EKŞİ GÖZLÜK

Başı sonu olmayan bir yazı okuyacağınız. Görünmeyen başlık: “Edep” alt başlık: Oktay Ekşi. Basın Konseyinin duayen başkanı, tapulu malı olduğu için asırlarca bu görevi sürdürmek istiyor. Dahası 70 li yaşlarda ve 58 yıldır da gazeteci. “Boru” değil! Memleketin 58 yılında onunda katkıları (!) hizmetleri (!) var.

 

Ekşi 28 Ekim tarihli yazısının bir yerinde “Analarını bile satan zihniyet” ifadesini kullanmış. Sonra da “Ayarı kaçırmışız” başlıklı bir özür yazısı kaleme alıp ardından da istifa etmiş. Veda yazısından alıntı yapalım: “Benim 28 Ekim tarihli yazımın son cümlesinde (nasıl istismar edilebileceğini hesaplayamadan) değiştirdiğim iki kelime buna örnek teşkil etti. Gerçeği olduğu gibi anlatmam anlamak istemeyenlere yetmedi. Bu durumda 1966 yılından beri mensubu olduğum, 1974 yılından beri de “Başyazar”ı sıfatını taşıdığım Hürriyet Gazetesi’nden ayrılmaya karar verdim. Bana ne mutlu ki bunca yıl en iyi patronlarla ve mükemmel gazetecilerle çalıştım…” Dokunaklı mı? Bir yorum yapmayacağım satır aralarında dolaşınca kararı birlikte veririz.

 

Efendim yazmak konuşmaya benzemez, malum: Düşünürsünüz, yazarsınız, silersiniz sonra tekrar yazarsınız. Arkanızdan atlı da kovalamaz, provokatörler dikkatinizi dağıtamaz. Laf sokana cevap vermek için süreniz vardır. İş kabiliyettedir. Ahmet Kekeç hicvin en önemli üstatlarındandır. Bilgi ve kültür gazetecilikle birleşince sövmeden de adamı yerin dibine sokabilirsiniz. Hele araştırmacıysanız argoca malum; bir başka yere “sokup çıkarabilirsiniz.”

 

58 yıllık gazeteci 36 yıllık başyazar, üstelik en iyi patronlarla çalışmış tonton ihtiyar “Analarını bile satan zihniyet” sözünü hesaplayamadan sarf etmiş! Sormak lazım “Hesabı doğru yapıp bu edepsiz ifadeyi kullanmamanız için kaç asır daha gazetecilik yapmanız gerekiyor?” İşin hesapla kitapla alakası yok sevgili dostlar pille ilgisi var. Hangi pil mi? Ekşi’nin pili. Batarya boşalmış; Konya tabiriyle “Rabbim Selamet versin” demişler dayıya, “sana uğurlar ola, sizin devir bitti” demişler. Ne yapsın? Biraz asabiyet, biraz gubuzluk, gece “23.30’dan sonra 180 Promilin üzerine de çıktınız mı aslına rücu etmiş Bay Oktay.

 

Olur be, neler gördü bu millet. Oktay Ekşi’nin başyazarlığını, pek kıymetli tacir patronlarını, gecelik % 1500 faizli repoları, devlet kredisiyle devlet kurumu satın alan dürüst işadamlarını gördü. Fadime Şahin’le Ali Kalkancı’yı devleti yıkmak üzereyken basıp Türkiye’yi kurtaran büyük kahramanlar da Oktay ve adamlarından başkası değildi. Nasıl laik kaldık sanıyorsunuz? Darbedar demeyin Oktay’a; O ne demokrattır Oooo… Kopya çekti demezseniz gökyüzünü maviye boyayanları da açıklayayım.

 

Gelelim soruya; veda yazısı dokunaklımı dı? Oktay için olabilir, “Aramızdan bir Beyaz Türk daha kaydı” diyenler için de öyle. Ama ben; kaçınılmaz sonun ambalajlı vedasından öteye gitmez diyorum. “Ekşi’ye CHP’nin yolu göründü” sözü de yabana atılmayacak kadar önemli. Yaşı tutuyor, gözlükte “At tipi”… Sıkı durun Bab-ı Ali’den yeni bir güneş doğuyor, ekşise de Oktay’ım siyasete atılıyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydoğan Deveci Arşivi