
Duruşunuz netleşsin!
Konya organizasyonlar konusunda oldukça beceriklidir aslında. En son Konya-Van kardeşlik buluşması bunun somut göstergelerinden biridir. İki hafta önce Van’a giden heyete iade-i ziyaret mukabilinden geçtiğimiz hafta Kalkınma Ajansı ve oda başkanları başta olmak üzere Vanlı bir heyet Konya’da üç gün önemli görüşmeler yaptılar. Bu güzel kardeşlik köprüsü meyvelerini vermeye başladı. Kısa vadede nasıl sonuçlanacak bilemeyiz ancak uzun vadede bu dostluk buluşması çok önemli kazanımlar elde edecektir.
Van Konya buluşması Türkiye’de bir örnektir derken hem sebepleri hem doğuracağı sonuçlar açından böyle olduğu apaçık belli olduğu içindir. Konya son 50 yılda Türkiye’deki önemli toplumsal hareketlerde önemli misyonlar yüklendi.
Bunların tümü, milletin menfaatine programlardı. Bölücüler, bozguncular, darbeciler ve emperyalist güçlere karşı ortak bir haykırış bir duruş göstergesiydi bunlar. Rahmetli Erbakan’a Milli Selamet’te sahip çıkmakla başlamıştı Konya’nın sağduyu, İslami değerler, millet ve Anadolu merkezli duruşu.
1980 darbesine sebep gösterilen o tarihi yürüyüşte de bir amaç vardı. Çarpıtılıp, Konya’nın değerleri derdest edilse bile. 90’lı yıllarda yine Erbakan Hoca’nın en gözde mitingleri Konya’da olur. Seçime bir gün kala yapılan mitingler her zaman rekor kırardı. 28 Şubat döneminde Konya düzenli eylemler yapan, haksızlığı sürekli gündemde tutan bir şehir oldu. O muazzam el ele yürüyüşüne Konya’dan binlerce araçla destek verilmişti.
Afganistan, Irak işgalleri, Filistin katliamları, Gazze kuşatmasında belki onlarca kez önemli mitinglere imza attı Konya.
Yakın dönemde 31 Mayıs Mavi Marmara sonrası Başbakan Erdoğan’ın katıldığı mitingde Konya’nın tarihi günlerinden biriydi. Başbakan Erdoğan ayrıca partisinin mitinglerinde Konya’dan hep memnun ayrıldı.
En son nerdeyse tüm Türkiye ayaklanmış, Gezi Parkı kalkışması yapıp, İstanbul’a destek verirken Konya gene vakurluğunu göstermişti. Birkaç cılız gösteri yapmak isteyen çapulcuya izin vermemiş, şehrini emperyalist işbirlikçilere meze yaptırmamıştı.
Örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Tüm bunları yapan Konya cumartesi günü “Türkiye’nin geleceği için sivil duruş mitingi” ne pek ilgi göstermedi. Gerçekten şaşırtıcı bir durumdu bu. Konya bu konuda neden bu kadar vurdumduymaz davrandı acaba?
Programın organize biçimi, tabana yayılması, tanıtım eksikliği, siyasetin katılım yetersizliği, sürenin kısa olması, bunun gibi pek çok konu gerekçe gösterilebilir. Ancak hükümete, Türkiye’nin en yüksek oy verdiği şehir, sorun ne olursa olsun fiziki desteğini daha güçlü yapmak zorundadır.
Aynı gün Kocaeli’de benzer bir program yapılıyor. Kocaeli’de 70 bin kişi fiili olarak katılırken, Konya’da 7 bin kişiyi kimse izah edemez.
17 Aralık sonrası yaşanan hadiselerin ne olduğunu anlatamadıysak tekrar yazalım.
Bu bir Türkiye’ye diz çökertme harekatı. 1923’de yapamadıkları Mandalı yıllara geri döndürme planı.
Ekonomik olarak büyüyen ve kendi başına yeten bir Türkiye, egemen güçleri tehdit etmeye başladı.
Çözüm süreciyle, kan durdu. Bu, en korktukları şeydi. Problemsiz Türkiye çok daha çabuk büyüyecek demekti.
Güçlü Türkiye, sadece kendisi için değil tüm Ümmet için bir kurtuluş demekti.
Tüm bu işler, duruşu ve net tavrıyla Başbakan Erdoğan sayesinde oldu. Hedef O’nu yıpratmak ve uzaklaştırmak olmalıydı.
Bundan sonra, bu yazılanlara inananlar, bu amaç için çalışanlar ile bu büyümeyi hikaye bulanlar ve bu gücü ne pahasına olursa olsun engellemeye çalışanların mücadelesini göreceğiz.
Sen varlığını net göster ki herkes görsün. Duruşun net, tavrın açık olsun, eyyamcılık ve denge zamanı değil artık. Gücünü ortaya koy ki, yapmayı planladıkları ne tür pis iş varsa kursaklarında kalsın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.