Bu hangi Halin yangını?

Sakin bir hafta sonunu bekliyordu aslında Konya. Ramazan ayı gelmeden düğünlerini yapmak isteyenler bir tarafta, o düğünlerde bulunmak ve orada eş dostla sohbete katılmak isteyenler bir tarafta hafta sonları geçiyordu.

Pazar öğle saatlerinde “Konya sebze halinde yangın çıktı” haberini ajanslarda görünce doğrusu çok önemsememiştim. Küçük bir yangındır birazdan söndürülür diye düşündüm açıkçası. Sonradan öğrendiğim gibi pek çok gazeteci arkadaşında ilk etaptaki refleksi böyle olmuş. Pazar gününün rehavetiyle hareket ederken, birden ulusal yayın yapan kanalların Konya’daki yangını canlı yayınıyla irkildik.

Aslında haber açısından kısır geçen bir günün en dinamik haberiydi Konya’daki hal yangını. Olayın habercilik açısından durumu buydu. Ancak bu yangının nasıl çıktığı, neden bu kadar büyüdüğü, zamanında gerekli müdahale yapıldı mı, yapıldı ise böyle bir yangına sebebiyet verecek ortamın nasıl oluştuğu, helikoptere ihtiyaç duyacak çapta neler olduğu gibi sorular henüz cevabını tam olarak bulmuş değil.

İlk sorudan başlayarak cevap arayalım o halde. Bu yangın nasıl çıktı? Dün öğleden sonra ajanslara düşen haberde olay netleşiyor; “Konya halinde kundaklama sonucu çıkan yangını, işten kovulan bir işçinin alacak davası nedeniyle yaptığı iddia edildi. Yangını çıkardığı ileri sürülen O.D.'nin sorgusu devam ederken, emniyet. olaya karıştığı iddia edilen 2 kişiyi daha arıyor. Esnaflar yangının intikam için çıkarıldığını ileri sürerken, yangında 2,5 milyon TL zarar olduğunu ifade edildi”

Yangının neden bu kadar büyümüş olduğu da birden çok yerden bilinçli bir kundaklamanın işaretidir. Zanlı dışında iki kişinin daha aranması bu ihtimali çok güçlendiriyor. Yangına zamanında müdahale yapılmış olsa bile etkisiz bir müdahale olmuş ki, yangın büyümeye devam etmiş. Haliyle daha büyük ekipman desteği verilmiş.

Bu konuda görüşlerini aldığım Büyükşehir İtfaiye Daire Başkanı Cevdet İşbitirici olayla ilgili; “Yangına zamanında ulaşıldı. Ancak ilk etapta 3 yerde, sonra daha çok yerde yangın başladı. Çok büyük bir kasa deposundan bahsediyoruz, bunlar çıra gibi tutuştu mu sönmesi zorlaşıyor. Üstelik plastik kasalarda var. 200 itfaiyeci ile müdahale ettik ve can siparhane söndürmek için mücadele verdik” diyor.

Can kaybı olmadan ciddi maddi hasarla atlatılan bir yangın olduğuna göre, buradan önemli dersler çıkarmak gerekecek. Öncelikle bunu büyük çaplı bir yangın tatbikatı olarak görebiliriz. Ona göre kendimize bir rol biçeriz. Her gün büyüyen bir şehir olan Konya’nın itfaiyesinin böyle bir yangında nasıl performans göstereceğini görmüş olmak önemli bir artı. Personel anlamında eksiklik yaşanmasa da donanım anlamında aynı şeyi söylemek zor görünüyor. Yeni dönemde daha etkin yangın söndürme araçlarına sahip olmak gerekiyor.

Hatırlarsınız bir Kurban bayramı günü çöken Zümrüt apartmanı faciası hala zihinlerimizde diriliğini koruyor. Geçen yıl Balcılar’da çöken Kuran Kursunda hayatlarını yitiren tazecik çocuklarda herkesin yüreğini dağlamıştı.

Çok şükür ki, Konya doğal afetlere muhatap olan bir şehir değil. Sel baskını, deprem gibi felaketleri hatırlayan yoktur. Bunu Konya’nın pek çok özel durumuna yorabiliriz. Ancak garip bir şekilde insan ihmaliyle doğan büyük felaketler var. Zümrüt Apartmanı da aynı, Balcılar da, şimdi hal yangını da. Demek ki meselemiz insanla. Konya insan meselesini çözerse pek çok konuyu zaten çözmüş olacak!