Etrafta yoğun bir referandum havası var. Önümüzdeki üç haftanın en temel konusu bu. Genel bir tahmin trafiği hakim. Herkes 12 Eylül referandum sonucu merak ediyor. Açıkçası Konya’da durum “evet” açısından çok rahat görünüyor. Ak Parti Konya Teşkilatının ilk önemli imtihanı bu referandum olacağı için, Ramazan olmasına rağmen müthiş bir tempoda sahada çalışıyorlar. İş sadece siyasetin de değil, STK’lar ve diğer örgütler de kendi gelecekleri için bu referanduma çok önem veriyor. Sanırım Anayasa değişiklik paketinin içeriğini, en iyi Konya sakinleri anlıyor. HSYK’nın yapısındaki değişikliği de, Anayasa Mahkemesinin üye sayısının yeni halini de çok bildikleri aşikar. Nasıl bilmesinler ki. O kadar çok bu konuda bilgi almışlar ki… Ak Parti Karatay İlçe Başkanı Ömer Ünal, bu dönemim en çok çalışan isimlerinden biri. Özel hazırladığı sinevizyonlarla da görsel olarak anayasa değişikliğinin ne ifade ettiğini anlatıyor herkese. Kendinden ve ilçesinden de oldukça emin Ömer Ünal. Son bir hafta içinde 3 bin kişiyle yüz yüze görüştüğünü, kendisine “hayır” diyeceklerin sayısının sadece 10 kişi olduğunu söylüyor. Bu tempoda giderse Karatay’da “evet” %90’larla çok rahat bir Türkiye rekoru kırabilir. Cuma akşamı MÜSİAD’da konuşan sivil toplum temsilcileri, bu bir özgürlük oylaması, siyasetin ötesinde bir tercih yapılacak ve herkes tarafını belli etsin, noktalarında buluşuldu. Örneğin avukat Ümit Olgun’un bir yerde özgürlük kısıtlaması varsa bilin ki bunu gerçek iktidar sahipleri istemiyordur, şimdi “hayır” diyenler iktidar nimetlerinin ellerinden gitmesini istemeyenlerdir” sözlerine çok dikkat edilmeli. Zira Türkiye için özgürlük demek, Anadolu halkının refah seviyesin artması demektir. Bu bir şekilde Anadolu’nun ülke yönetimine ortak olması demektir. Aynı programda konuşan Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Güçlü ise iktidar gücünün ne olduğunu çok iyi tarif ederek, 12 Eylül’de Türkiye’nin son 15-20 yıldaki kazanımlarının bir tercihi yapılacağını ifade etti. Herkesin tarafını doğru seçmek zorunda olduğuna vurgu yaparken, karga ve güvercinin Hz. İbrahim’in ateşine gösterdikleri dostluk ve düşmanlığın 12 Eylül’de aynen tekrarlanacağını söyledi. Kritik cümle bu; 12 Eylül’de bir taraf olunacak ve Türkiye’nin geleceği için dostluk ve düşmanlık olarak teraziye girecek. Önceki akşam Konya Milletvekili Muharrem Candan ile sohbet ediyoruz. Açıkçası konumuz pek dünyalık değil. Sonra gündemimiz bir şekilde referanduma geliyor. Konya’da %80, Türkiye’de %65’nin altında “evet” çıkmaz diyor Muharrem Candan. Gündüz saatlerinde susuzluktan bitmiş halde, Çumra -Karkın’da halka bu pakette neler olduğunu nasıl aktardığını anlatıyor bize. Şimdi sıkıntı çekelimde, paketten sonra huzur hepimize lazım olacak diyor. Konya milletvekili Mustafa Kabakçı ise daha farklı bir üslupla yaklaşıyor bu değişim paketine. Kimseyi ötekileştirmeden, siyasi ölçüte sokmadan, kendin için iste, çocukların için tercih yap, bilerek, inanarak, güvenerek “evet” demelerini istiyormuş, görüştüğü kişilerden. Mesele siyasi değil, halkın meselesi. Herkes öyle baksın “Bu benim meselem” Bu yıl Ramazan’da Konya’dan Umre’ye giden kişi sayısının 5 bin olduğu tahmin ediliyor. Ramazan Umresi bayramın son günleri ya da bayram sonu biter. Bu Umreyi yapan pek çok kişi gittiği turizm şirketiyle anlaşma yapmış, biz 12 Eylül’de evimizde olmayacaksak bu yıl umreye gitmeyiz diye. Turizm şirketleri nasıl bir düzenleme yaptılar bilmiyorum ancak Konya’dan Umre’ye gidenler bir “evet” için programlarını bile değiştirdiler, işin önemini binaen. Özgürlük dalgası için bir evet bu kadar önemli. Dahasını anlatmaya gerek var mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.