Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Biz okul açalım

Hafta sonu Türkiye’nin dört bir yanından gelen akademisyenler, bürokrat ve eğitimciler Konya merkezli bir organizasyonda buluştular. Uluslar arası İmam Hatip(UİH) Çalıştayı. Necmeddin Erbakan Üniversitesi, TİMAV, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından düzenlenen çalıştay Alanya Bera Otel’de gerçekleştirildi.

İlkin şunu söylemeliyiz ki, Türkiye özellikle din eğitimi alanında dünyaya örnek olacak uygulamalara imza atıyor. Uygulanan bu imam hatip modeli yakın gelecekte çok güzel sonuçlar verecek. Çalıştayda bu modelin eksikleri, aksayan yönleri ve daha sağlam zemine oturması için yapılması gerekenler üzerinde duruldu.

NEÜ Rektör Yardımcısı Birol Akgün’ün koordinatörlüğünde yapılan çalıştayda gördük ki, UİH’ler  Türkiye’nin yeni dönem  dış politikasının yansımasına paralel hareket edecek. Türkiye’nin küresel aktör söyleminin eğitim alanındaki boşluğu bu yolla dolacak.

Şuanda sadece üç tane bu okullardan var. İstanbul, Kayseri ve Konya’da.Bu üç okulda toplam 72 ülkeden 800 civarında öğrenci eğitim alıyor. Bu okullar Türkiye’deki imam hatipler gibi. Hem din eğitimi, hem sosyal bilimler ders olarak veriliyor. Türkçe öğrenmek temel iş olunca haliyle dersler biraz ağır oluyor. Ancak öğrencilerin çoğunluğu öğretmenlerinden memnun.Sadece din eğitimi yanında, Tıp, mühendislik gibi okullara gitmek isteyenler de var. Onlar için de engel yok, üniversiteyi kazanan herkese her okul açık.İlahiyat fakülteleri tabiî ki teşvik ediliyor.

Katılımcıların çoğunluğunun kanaati ise bu düzeyde öğrenci çeşitliliği olan okullarda, şuanda “İslam toplumun temel ihtiyacı olan ortak hareket edebilme duruşunun” kazandırılmasıydı. Biz buna kısaca “Ümmet bilinci”diyebiliriz.

Evet İslam Dünyasında şuanda en önemli eksik, ortak bir söylem birlikteliği. Dünyada hemen her savaşta en büyük zararı gören İslam coğrafyasının yaşayanları, artık ortak bir duruş, net bir söylem geliştirmeliler.İşte bu okullardan mezun olacak gençler kendi ülkelerine döndüklerinde bu algıyı, bu duruşu, kendi toplumlarına anlatma ve kavratma gibi temel bir görevleri olacak.
Bu okullar yurt dışındaki ilk uygulamaları Belçika, Danimarka ve KKTC’de. Tabi, Avrupa’daki ahlaki yozlaşma ve kimlik kaybı için imam hatiplere fazlasıyla ihtiyaç var. Yapılanmada bu konular düşünülerek planlanmış.

Türkiye’de öğrenci sayısı bence hızla artırılmalı. Ayrılan bütçeden dolayı durum böyle. Bütçenin de artırılması şart.Diyanet Vakfı yetkilileri, Türkiye’de bu okullarda okuma talebinin şimdikinin en az 50 katı olduğuna işaret ediyorlar. Uganda’dan Mali’ye, Afganistan’dan Kırgızistan’a binlerce öğrenci UİH’de okumak istiyor. Çünkü Türkiye hem güvenli, hem konforlu hem de itikadı sağlam bir ülke.

Çalıştaya bir eğitimci de olan Çad Büyükelçisi Ahmet Kavas’da katıldı. Türkiye’nin Afrika açılımı ve bu kıtanın Türkiye sevgisi üzerine söyledikleri çok önemliydi. Ayrıca 12 Aralık’ta THY’nin Çad’a uçmaya da başlayacak olması da yeni ve önemli bir gelişme.

Pek çok özel konun tartışıldığı Çalıştay’da, Birol Akgün Hocanın, “Kardeş ülke halklarına en doğru eğitim, ancak Türkiye verebilir” cümlesi, TİMAV Başkanı Abdullah Öksüz’ün “ortak bir ümmet bilincinin oluşması ve gelişmesi için  UİH’nin büyük önem arz ettiği” söylemi ile Konya milletvekili Cem Zorlu’nun “Önümüzdeki 10 yıl içinde İmam Hatipler, Robert Koleji ve Galatasaray gibi  marka okul olacağı” ifadelerinin altını çizeyim.

Bir taraftan bakınca imam hatipler, Türkiye’nin şimdiki duruşu gibi. İki yönü de güçlü. Türkiye modeli ile imam hatip modelinin benzerlikleri,bunun için uzun bir yazı gerekir ama mutlaka yazmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi