
Lokman Koyuncuoğlu
Başkanların derdi ne?
Yayınlanma:
Genelde aralık ayında görmeye alıştığımız farklı şehirlerin başkanları, bu hafta sonunu Konya’da geçirdiler. Antalya, Bursa, Gaziantep, Kayseri ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanları Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in misafir olarak Konya’daydılar. Bu başkanlara pazar günü Trabzon Belediye Başkanı M.Volkan Canalioğlu’da eklendi.
Trabzon Belediye Başkanının geliş sebebi, diğer başkanların katıldığı istişare toplantısı değildi. O, Trabzonspor maçı için Konya’ya gelmişti.
Cuma günü başlayıp üç gün süren bu programda altı Büyükşehir Belediye Başkanı düzenli periyotlarla bir araya geliyor. Bu buluşmalarda hem belediyecilik alanındaki yaptıklarını bir birleriyle paylaşıyorlar hem de sosyal ve siyasal gelişmelere ortak bir bakış açışı geliştiriyorlar.
Üç büyük şehri bir tarafa koyarsak, bu altı büyük şehir Anadolu’nun her yönüyle önemli birer prototipi olarak karşımıza çıkıyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’de bunu ısrarla vurguluyordu o günkü konuşmasında.
Türkiye’nin Ankara, İstanbul’dan ibaret olmadığını, Anadolu’yu tanımak isteyenlerin, mutlaka Kayseri’ye Konya’ya Gaziantep’e gitmesi gerektiğine vurgu yaparken, bir noktayı da ısrarla belirtti; “Ortalama Anadolu biziz”
Geçen hafta yazdığımız “ Anadolu İşbirliği” konusu da böylece kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor. Anadolu’nun şimdi sayamayacağımız pek çok konuda kendi arasında işbirliği yapması, ülke yatırımları bağlamında bir çekim gücü oluşturması için kendini iyi tanıtması, ekonomi diliyle “pazarlaması” gerekiyor.
Hollanda Kraliçe’nin Kayseri ziyaretine Başkan Özhaseki’nin verdiği cevap bile bu konuda iyi bir işaret. “Anadolu’da kısa sürede yüzlerce fabrika nasıl kuruluyor diye sormuş” Kraliçe Beatrix. Demek ki Anadolu’daki hareketlenme, ilgili herkesin dikkatini çekiyor. İşte tam burada bu iş, şehirlerin siyasilerine düşüyor. Anadolu için yeni bir kalkınma reformu hazırlayıp, becerikli iş kollarına destek vermeliler. Bu destek, hareket imkanı neredeyse minimuma inen İstanbul’u da rahatlatacaktır. Artık devletin önemli yatırımları çıkarılacak bir yasayla belli standartları bulmuş Anadolu şehirlerine yönlendirilmeli.
O günkü istişare toplantısında, küresel ısınmadan, eyalet sistemine, belediye kaynaklarının artırılmasından, Mevlana yılına, farklı konularda başkanlar kanaatlerini aktardılar. Başkan Akyürek’in ev sahipliğinde en çok Selçuklu Kulesi’nin 42. katında verdiği mangal partisi konuşulmuş diğer başkanlarca. Tabi bu arada, programın belli bölümlerine katılamayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i “Ağır Misafir”i için hoş görmüşler.
Konya, belediye başkanlarının yanı sıra bu hafta sonu, Türkiye’nin önemli spor yazarlarını da ağırladı. TSYD tarafından organize edilen “ Anadolu Spor Basını Eğitim seminerleri”nin başlangıcı Konya’da yapıldı. Türkcell sponsorluğunda yapılan bu organizasyonlarda Anadolu basınının kalitesini artırmak ve “Fair Play” ruhu öncelikle amaç.
O programda en dikkat çeken kişi ise, Türkçeyi doğru kullanmak konusunda verdiği mini seminerle Ahmet Çakır’dı. Anadolu’ya özel bir ilgisi olan Çakır’ın Türkçe için söyledikleri de her meslektaşımızın kulağına küpe yapacağı türdendi. Çakır’ın Türk spor Ansiklopedisini hala neden yazamadığı da trajikomik bir durum olarak hep karşımıza çıkacak bundan sonrada.
Bu günlerde Konya hareketli, Anadolu hareketli, demek ki hareketten bir bereket göreceğiz.
Mevlana Diyor ki;
Söz söylemek için önce dinlemek gerekir.
Trabzon Belediye Başkanının geliş sebebi, diğer başkanların katıldığı istişare toplantısı değildi. O, Trabzonspor maçı için Konya’ya gelmişti.
Cuma günü başlayıp üç gün süren bu programda altı Büyükşehir Belediye Başkanı düzenli periyotlarla bir araya geliyor. Bu buluşmalarda hem belediyecilik alanındaki yaptıklarını bir birleriyle paylaşıyorlar hem de sosyal ve siyasal gelişmelere ortak bir bakış açışı geliştiriyorlar.
Üç büyük şehri bir tarafa koyarsak, bu altı büyük şehir Anadolu’nun her yönüyle önemli birer prototipi olarak karşımıza çıkıyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’de bunu ısrarla vurguluyordu o günkü konuşmasında.
Türkiye’nin Ankara, İstanbul’dan ibaret olmadığını, Anadolu’yu tanımak isteyenlerin, mutlaka Kayseri’ye Konya’ya Gaziantep’e gitmesi gerektiğine vurgu yaparken, bir noktayı da ısrarla belirtti; “Ortalama Anadolu biziz”
Geçen hafta yazdığımız “ Anadolu İşbirliği” konusu da böylece kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor. Anadolu’nun şimdi sayamayacağımız pek çok konuda kendi arasında işbirliği yapması, ülke yatırımları bağlamında bir çekim gücü oluşturması için kendini iyi tanıtması, ekonomi diliyle “pazarlaması” gerekiyor.
Hollanda Kraliçe’nin Kayseri ziyaretine Başkan Özhaseki’nin verdiği cevap bile bu konuda iyi bir işaret. “Anadolu’da kısa sürede yüzlerce fabrika nasıl kuruluyor diye sormuş” Kraliçe Beatrix. Demek ki Anadolu’daki hareketlenme, ilgili herkesin dikkatini çekiyor. İşte tam burada bu iş, şehirlerin siyasilerine düşüyor. Anadolu için yeni bir kalkınma reformu hazırlayıp, becerikli iş kollarına destek vermeliler. Bu destek, hareket imkanı neredeyse minimuma inen İstanbul’u da rahatlatacaktır. Artık devletin önemli yatırımları çıkarılacak bir yasayla belli standartları bulmuş Anadolu şehirlerine yönlendirilmeli.
O günkü istişare toplantısında, küresel ısınmadan, eyalet sistemine, belediye kaynaklarının artırılmasından, Mevlana yılına, farklı konularda başkanlar kanaatlerini aktardılar. Başkan Akyürek’in ev sahipliğinde en çok Selçuklu Kulesi’nin 42. katında verdiği mangal partisi konuşulmuş diğer başkanlarca. Tabi bu arada, programın belli bölümlerine katılamayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i “Ağır Misafir”i için hoş görmüşler.
Konya, belediye başkanlarının yanı sıra bu hafta sonu, Türkiye’nin önemli spor yazarlarını da ağırladı. TSYD tarafından organize edilen “ Anadolu Spor Basını Eğitim seminerleri”nin başlangıcı Konya’da yapıldı. Türkcell sponsorluğunda yapılan bu organizasyonlarda Anadolu basınının kalitesini artırmak ve “Fair Play” ruhu öncelikle amaç.
O programda en dikkat çeken kişi ise, Türkçeyi doğru kullanmak konusunda verdiği mini seminerle Ahmet Çakır’dı. Anadolu’ya özel bir ilgisi olan Çakır’ın Türkçe için söyledikleri de her meslektaşımızın kulağına küpe yapacağı türdendi. Çakır’ın Türk spor Ansiklopedisini hala neden yazamadığı da trajikomik bir durum olarak hep karşımıza çıkacak bundan sonrada.
Bu günlerde Konya hareketli, Anadolu hareketli, demek ki hareketten bir bereket göreceğiz.
Mevlana Diyor ki;
Söz söylemek için önce dinlemek gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.