Dedikodu, gıybet din kaygısı taşıyanlar için büyük günahların ilk sıralarında yer alır. Konu siyaset ise dedikodu kavramı “Siyasi Yorum” adını alır. Siyaset yazarken bu çizgiyi hep aklımın bir kenarında tutarım. Kimsenin hakkına girmemek, vatandaşı yanlış yönlendirmemek adına…
Kalem kırdığımız oldu okurlar bilir, yazımıza sansür koymak isteyenlerle olmamayı tercih ettik. Yeri geldi kan kustuk da, dudaklarımızdaki allık kızılcık şerbeti dedik. Siyaset böyle bir zehir işte, icrası da, lakırdısı da, yazısı da zor…
Malum yerel seçimler bitti, yorumlar havada uçuştu. Muhsin Bey’in vefatı o kadar tesirli oldu ki üzerimizde bir satır yazı bile yazamadık. Belki de böylesi hayırlı. Ardından bir de Obama rüzgarı salladı ortalığı her şey unutuldu… Aslında yerli yerine oturdu.
Konyalıysak Konya’yı yazacağız elbette. Ülke geneli oy oranları ilk önceliğimiz değil. Adalet ve Kalkınma Partisinin Büyükşehir ve Merkez üç belediyedeki tartışılmaz üstünlüğü seçime damgasını vurdu. Ben bu resimle yetinmeyeceğim zira DSP adayı dışında anketlere göre birinci benim diyen bir başkası var mıydı? Büyükşehir ve üç ilçenin sonucu beklenendi, oldu…
Oysa kaybedilen simge ilçeleri vardı Ak Parti için. Kadınhanı bunların başında. Seydişehir de gözden kaçmamalı. Keza Ereğli Ak Parti’nin sandıktan çıkamadığı ilçelerden biri. Bu noktaya nasıl gelindi dersiniz?
Beyşehir Yenidoğan Beldesindeki seçimler aslında Konya’nın içinde bulunduğu “Ahval ve şeraiti” açıklamaya yetiyor. Bir önceki seçimde çok büyük oyla belediyeyi kazanan Ak Parti bu seçimde başkanlığı MHP’ye teslim ediyor. Sebep? Yakın dostlarım arkadaşlarım anlatıyor: Ak Parti öyle bir aday çıkardı ki vatandaşın O’na oy vermesi neredeyse imkânsızdı. Bizler hayatımızda MHP ye oy vermedik ama aday çok iyi olduğu için MHP’yi destekledik.
Seydişehir ile ilgili konuşulanlar da kulağınıza gelmiştir. Ak Partili vekil ile teşkilat arasındaki anlaşmazlık başarılı belediye başkanının aday gösterilmemesi ile sonuçlanmış MHP’de arkadaşların yaptığı bu müthiş ortayı gole çevirmişti. Tabi golü yiyenin Ak Parti olduğunu unutmayalım.
Vekiller ile asiller arasındaki ilişki her zaman incelemeye değerdir. Aracını yanlış yere parkeden vekili uyaran polisin görev yerini değiştirilmesini duymayan var mı? Burada asil olan polis memuru, vekilin gazabına uğramış gibi görünüyor. Tabi asillerin de bazen kozları ele geçirdikleri dönem olur.
Seçim sonuçları değerlendirilirken hep Ak Parti konuşuluyor. Ortada bir başarı bir de başarısızlık var. Başarıyı yeterli bulanlar siyasiler, daha büyük başarı bekleyenler ise gerçek Ak Partililer. Oylarını başka partilere vererek Ak Parti’ye başarısızlığı tattıranlar da eski Ak Partililer. Bu seçimin en başarılı partisi MHP bence. Aldığı oy oranı için söylemiyorum: Vekiliyle, asiliyle, teşkilatıyla, üst yönetimiyle seçime çok iyi hazırlandılar. En iyi adayları belirlediler, anlamsız çekişmelerin peşinde koşmadılar, kimsenin burnunu sürtmediler, ceket asıp aday diye koymadılar… İyi çalıştılar netice aldılar.
Saadet Partisi ise Konya’da seçimin performans galibiydi. Çalmadık kapı, ziyaret edilmedik dükkân, ayak basılmadık sokak bırakmadılar. Sonuç bir başarıysa alkışlamak gerekir. Karatay’da elde ettikleri oy oranının gerçek bir başarı olduğunu kaydetmek istiyorum. Mehmet Şen’i tebrik etmek lazım. Ama siyasette 2+2 çoğu zaman 4 etmiyor.
Bu seçim; milletin oyunun kimsenin cebinde olmadığını gösterdi. Siyasi parti liderine duyulan muhabbet yerel yöneticilerin seçiminde ikinci plana itilebiliyor. Parti teşkilatları genel başkanın karizmasının arkasına saklanarak seçim kazanamayacaklarını bilmeli. Vekiller ise asillerden üstün olduklarını düşünmemeli. Düşünmenin de ötesinde tavırları, duruşlarıyla şehre ve partiye yakışmalı. Yaşananlara rağmen hatalarından dönmezlerse? Sanırım sonuç aleme ibret olur…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.