Yeryüzü Melekleri

Türkiye Ofisi oldukça faal olarak çalışıyor sağlık alanı dışında da önemli başarılara imza atıyor. Örneğin nüfusunun yüzde 15'i Müslüman olan Kongo için başlatılan Kurban Bağışı kampanyasına 2 bin 702 adet gibi müthiş bir sayıda bağış gerçekleştirildi. Derneğin bu yıl ki kurban hedefi ise on bin civarında kurban bağışı toplamak.

Hizmet götürülen yerlerde daima derin bir şükran duygusuyla karşılaştıklarını ve felaketzedelerin dualarını eksik etmediklerini kaydeden Doç. Dr. Karaman, Yeryüzü Doktorları’nın kısa vadeli acil müdahale, yardım ve tedavi hizmetleri, hastalık ve salgınların önlenmesi amacıyla genişletilmiş tıbbi yardım ve bakım hizmetleri ile felakete uğrayan ülke veya bölgenin sağlık sisteminin ve tıbbî hizmetlerin yeniden düzenlenmesini sağladığını belirtiyor.

Yeryüzü doktorlarını alkışlamamız ve sonuna kadara destek olmamız gereken başka bir çalışması da özellikle Misyonerlere karşı gösterdikleri mücadele. Bugün sağlık alanında Dünya’nın önde gelen derneklerini incelediğinizde arkasında misyonerlik faaliyetlerinin olduğunu görüyoruz. Yaptıkları çalışmaları ve misyonerlere karşı duruşlarını İhsan Karaman’ın bir söyleşide söylediği, her cümlesinde yüreğimde devleştiği kelimeleri onun söylemiyle aktarmak istiyorum sizlere.

Şöyle demişti Kahraman “Türk'ün şefkatini din, dil, milliyet, politik ayrım yapmadan bütün dünyada göstermenin onurunu yaşıyoruz. İnsani ve tıbbi temel ihtiyaçlardan mahrum bir insan varsa bundan bir ölçüde bizim de sorumlu olduğumuz düşüncesindeyiz. Buradaki düşüncenin kökeninin, Dicle'nin kenarında bir kurt bir koyunu yediği zaman, bunun sorumluluğunu yüreğinde hisseden, Hz. Ömer'in duygu dünyası olduğunu, söyleyebilirim. Çünkü Hz. Ömer Halife olmak sıfatıyla kendi siyasetinin yayıldığı alanda kurtların kuzuları yemesini, yani bir kuzunun bile mazlumluğu, mağdurluğunu kendine dert edinmişti. Biz ise doktoruz, sağlıkçıyız. Allah bize böyle bir meslek nasib etmiş. Allah bize böyle bir vazife nasib etmiş. Ve içinde bulunduğumuz dünya daha çok insanlar eliyle olmak üzere bir çok felakete maruz kalan bir dünya. Böyle olunca da tabiatıyla, biz bunda mutlaka bizim sorumluluğumuz da var diye düşünüyoruz. Ve bunun üstüne gitme ihtiyacını da hissediyoruz. Çıkış noktamız budur.

Yeryüzü Doktorları, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü benzeri kurumlardan da ayrılıyor. Çıkış noktamız sadece insan. Diğer kuruluşlar ise perdenin ön tarafında sağlık hizmeti verirken, arkada gizli misyonerlik faaliyetini, Hıristiyanlaştırma faaliyetini gerçekleştiriyorlar. Bu tür örgütler, görünüşte tabii ki insani amaçlarla, faaliyet gösteriyorlar. Tabi bizden çok daha eskiler, tecrübeliler, başarılılar. Bunu kabul etmek lazım. Ancak bu teşkilatların sahada yaptıkları faaliyetlere, faaliyetlerin arkasından devam eden kontaklara dikkat ettiğimizde; gizli -şu anda gizli gibi görünen, aslında bir çok insanın fark ettiği- bir misyonerlik faaliyeti olduğunu görüyoruz” diyen Kahraman’ın yeterli olan tüm gerçekleri dile getirdiği kanaatindeyim.

Yeryüzü Doktorlarının çalışmalarını arttırabilmeleri için hayırseverlerden gelecek maddi yardıma ihtiyaçları var. Onlar her ne kadar bütün acıları dindirmeye çalışsalar da maddi imkanlarının sınırlı olması bu içten çabalarını bir noktada kilitliyor. Türkiye ve Dünya ölçeğinde, insani ve tıbbî yardım hizmetlerinde kullanılan maddi destek, gönüllülerin nakdi ve ayni yardımlarıyla sağlanıyor.

Bizler küçük hayatlarımızda günlük kaygılar eşliğinde yaşamalarımızı sürdüre duralım bugün Dünya’nın bir ucunda inancı ve insanlık için mücadele eden melekler var. Gönlümden geçen ve gerçekleşmesini çok istediğim projeyse bu meleklerin karşılaştıkları durumları, yaşadıklarını, gözlemlerini ve yardımlarını öncelikli olarak güzel bir kitap, zaman içerisinde ise sinema filmine dönüşecek bir çalışmayla tüm insanlara duyurmaları. Şimdilik kitap ve film özlemiyle bekliye duralım, Yeryüzü Doktorları hakkında bilgi almak ve yardımda bulunmak isteyenlerin www.yeryuzudoktorlari.org sitesini ziyaret edebilirler. Yapılan çalışmaları gördükçe hayretiniz ve akabinde hayranlığınız daha da artacak.