Mayıs ayı her yıl böyle olur. Ancak bu hafta sonu çok daha yoğun bir gündem vardı Konya’da.
Aslında Konya’da demek yanlış oldu. Konyalıların olduğu yerlerde demeliyiz. Çünkü bu yılda “Ufuk Turu” Alanya’da Bera Otel’de yapıldı.
Öyle sanıyorum ki Anadolu’da başka bir şehir böyle kurumsallaşmış organizasyona henüz imza atamıyor. Bu, Konya’nın Sivil Toplum algısındaki köklü duruştan kaynaklanıyor.
Hem bilimsel hem sosyal pek çok muhabbetinin yapıldığı ve ailelerin de bulunduğu bu programda benim dikkatimi çekenleri özetleyeyim.
Açılış günü Kuran’dan Beled suresini okuyan M.Emin Parlaktürk’ün tercümesi de çok hoş oldu. Beled’de şöyle deniyor; Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) gösterdik, Fakat o, sarp yokuşu aşamadı, O sarp yokuş nedir bilir misin? (Öğrenmek isteyen Beled’i okusun)
Gece yarılarında gelen misafirleri karşılayan Adem Seleş, sabah açılışlarında da hazırdı. Temposu ve becerisi takdir edilmeli. Gece ayakta olanlara ikramları da cabası. Başından sonuna organizasyonu çok iyi yürüttü.
Bu programlarda Yasin Aktay’ı ve Şaban Çalış’ı moderatör yapmamak gerek. Asıl onları dinlemeliyiz. Neyse ki O’nlar da bir sempozyum klasiği olan “Korsan Bildiri” sunmaktan geri durmadılar da kendilerinden istifade ettik.
Yasin Aktay’ın şu cümlesi bundan sonra sıkça tartışılacak gibi; Biz Dünya’ya Amerika'dan farklı bir şey sunmayacaksak, Amerika kadar güçlü olmamıza gerek yok!
Konya’nın pek çok kanaat önderi küçük halkaları ile sohbetlerde bulundular. Mehmet İncili, Şerafettin Gölcük, Sami Sorgun…
Fakat biri vardı ki tüm ülkeyi eksenine halka yaptı. Mehir Vakfı Başkanı Mustafa Özdemir. Yeni iletişim uzmanımız. Sosyal Medya gurusu. Olup biten her şeyi, dostlarına resimlerle birlikte iletti an be an. Twitter, facebook. Ben olsam Selçuk İletişimde kendisine bir kürsü veririm.
Tabi bu işlerin yapılmasındaki beyin isim Latif Selvi. Çok güzel bir açılış konuşması yaptı. Hem STK, hem düşünce, hem Türkiye’nin gelişimdeki roller. Bu konuşmaları ve konuşmacıları artırmamız lazım. Birde başka yerde aramayı bırakıp, içimizdeki değerleri gerçekten bilmemiz gerek.
Konya’nın hafta sonu gündeminde ise gerçekten nitelikli programlar vardı. Dini Araştırmalar ve Küresel Barış sempozyumu ile Arapça yarışmaları final programlarına Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da katıldı.
Bekir Bozdağ’ın küresel barış programında Birleşmiş Milletlerle ilgili söyledikleri kaldı zihinlerde. Bozdağ; BM’nin yapısal sorunları olduğuna dikkat çekerek, BM sükut eden bir teşkilata dönüştü, BM küresel barışın seyircisi değil, sigortası olmalıdır derken, bu söylemleri daha çok artırmalıyız düşüncesi hakimdi bende de.
Mevlana Uluslararası Öğrenci Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte ise 50 İslam ülkesinden 500 kadar öğrenci bir araya gelerek, tam da bugünlerde ihtiyaç duyulan “Müslümanlar Kardeştir” söylemini gerçek anlamda pratize ettiler. Bizim bu kardeşliğe öğrencilerin inanmasının yanında, o ülkeleri yönetenlerin inanmasına daha çok ihtiyacımız var.
Pazar günü finalleri yapılan 4. Arapça yarışma finali ise küresel barış inşasını yapmak için ihtiyaç duyduğumuz dili gösteriyordu. Çok hoştu gerçekten orada anlatılanlar ve yaşananlar
TİMAV Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz’ün bir cümlesi şöyleydi; İmam Hatip Nesli bilir ki, teşekkür etmesini bilmeyen Allah'a hamd etmesini de bilmez.
Bu programlara katkı sağlayan herkese teşekkür etmek gerekir. Bu dönemde Yeni Konya’yı oluştururken, herkesin bir görevi olacak. Bize şimdilik güzellikleri anmak düşüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.