Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Yeni Dönem’e “Bismillah” derken

                “Yeni Türkiye” söylemdem icraata geçti, artık ne kadar şükretsek azdır. Geçen hafta Ankara’da Ak Parti 1. Olağan Genel Kurul’u görkemli bir şekilde yapıldı. O tarihi günü Ankara Arena’da canlı olarak yaşadık. Gerçekten Yeni Türkiye’nin bundan sonraki yol haritası bu kongreyle birlikte ortaya çıkmaya başladı.

                Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın o günkü 1,5 saatlik tarihi manifestosu hep söylendiği gibi bir veda değildi. Bundan sonrası için bir başlangıçtı. Zaten 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile devir teslim törenindeki görüntülerde bunu teyit etti. Türkiye için kaos hesabı yapanlar bir kez daha çuvalladılar.

                Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kongrede konuşması, Yeni Türkiye’den aslında ne demek istendiğinin en açık göstergesiydi. Çok titizlikle hazırlanmış, nerdeyse dünyadaki her bireye hitap eden bir konuşmaydı. Türkiye’deki her vatandaş için çok açık işaretlerle tanımlamalar zaten vardı. İşte bu sebeple Başbakan Davutoğlu’nun konuşması Yeni Türkiye’nin perspektifi olarak algılanmalıydı.

                Bir tarafta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, diğer tarafta Başbakan Ahmet Davutoğlu. Son bir haftada yapılanlar ve yaşanılanlara bakılınca, bu müthiş temponun ne anlama geldiğini söylemeye gerek yok. Boş bir söylem olarak kalmasın zihinlerde, Yeni Türkiye işte bu. Çok daha hızlı, daha fazla kararlı, müthiş dinamik, daha çok üretken ve çalışkan. Bu tempoya hazır olan kalsın, olmayan kendine başka bir yer bulsun!

                Dünkü Ak Parti Grup toplantısını da salondan izledik. Başbakan Davutoğlu’nun ilk grup toplantısında verdiği görüntü çok açıktı. Hiç kimse Ak Parti içine nifak sokmaya kalkmasın, “haddini bildiririz”. Kimse meclisin itibarını küçük düşürmeye kalkmasın, “millet gereken cezayı verir.”  Şeklindeydi.

                Gerek grup üzerindeki etkisi, gerekse salondaki misafirlerle bütünleşmesi, Ahmet Davutoğlu için, “siyasi yönü zayıf” eleştirisi yapanların ilk günde tezlerini çöpe gönderdi.  Olaylara hakimiyeti ve hocalığın verdiği kendine güvenle birleşince müthiş bir hatip çıktı karşımıza. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu ilk günden gördük ki, Türkiye için Yeni dönemin en uygun başbakanı olacak. Bunu çok önceleri bizim söylememizin önemi yok, fiili durumu gören herkes böyle düşünüyor.

                Cuma akşamı Başbakan Davutoğlu’nun Bilim Sanat Vakfından arkadaşı Mustafa Özel MÜSİAD’da özel bir söyleşi yaptı. “Bir arkadaş olarak Ahmet Davutoğlu” nu anlatan Özel’in “ikimizde de aklın ve kalbin sızlaması aynıydı”  cümleleri Yeni Türkiye için çok eski bir tespittir. Geçen hafta yazmıştım, “karanlıkta gören adam” Davutoğlu’nu.  Hem firaset sahibi, öngörüsü yüksek hem de aklı ve kalbi, ortak değerler için sızlayacak. Böyle bir Başbakan’ı inanın bulamazdık.

                Ahmet Davutoğlu için en ilginç tespitlerden biri ise şaşırılmayacak bir şey; filozof olması. Mustafa Özel’e göre,  O küçükken de,  lisede de fakülte de bir filozoftu. Herkes O’na bir şeyler sorardı. O’da bilmediği her konuyu sorar öğrenmek isterdi. Belki bu tanımlama sadece Özel’e ait ama oldukça hoş. Davutoğlu’nun 1978 ila 1990 yılları arasını “arayan adam” olarak, 1990-2002 arası “kurgulayan adam”, 2002-2014 arası “uygulayan adam”.

                Yeni döneme “bismillah” derken en çok buna dua ediyoruz. “Allah bu çalışkan bilge adamın umutlarını, kurgularını gerçekleştirsin.”  Zira umutları gerçekleşirse tüm dünya rahat edecek demektir. Haydi hayırlısı. Haydi Bismillah…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi