Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Yargıda bağımsızlık günü

                

2014 yılı kim ne derse desin milletten yana olanların kazancı olarak tarihe geçecek. Bu millet gibi düşünen hakim ve savcılar ise Pazar günü en son zafere imza attılar. Pazar günü yapılan HSYK seçimleri uzun zamandır gündemimizde. En az 30 Mart yerel seçimleri, bir o kadar 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri kadar önem atfedilen bir seçimdi bu. Haklılık payı var, zira yargı üzerine kurulu bir sistemde, her istediğini yapan bir organizasyonun ipliğini çekmek bu seçimle nasip oldu.

Cumhuriyet tarihi boyunca bu millet, sürekli kendisini hakir gören, tepeden bakan, oligarşik yapıların altında ezilmişti.Bu millet,askeri vesayet, bürokratik hegemonya, keyfi uygulanan hukuk, siyasi baskıların altında kendini anlatması hep engellenmişti.

Örnekler çok, 80 öncesi demokrasinin tam oturmadığı gerekçesiyle şimdi hukuk katliamı olarak görünen pek çok olayların üstü kapatıldı.80 darbesi sonrası yaşananları anlatmaya gerek yok sanırım. Refah Partisinin kapatılması henüz belleklerde diriliğini koruyor. Tam bir hukuk katliamı, başka bir bakışla kişiye ve sisteme göre hukuk tahsis etme. Fazilet Partisi’de aynı şeklide uyduruk gerekçelerle önemli bir kitlenin yok sayılması, siyaset yapmasına keyfi engel. Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu şiir yüzünden hem siyasi hayatının bitirilme çabası, hem de hapis cezası. 2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçiminde TBMM’de yaşanan 367 garabeti, devlete ait MİT tırlarının durdurulması…

Yakın geçmişte ilk akla gelen hukuk katliamları bunlar. Burada verilen kararların çoğunluğu belki ilk etapta müspetti ancak nihai kararı veren üst mahkemeler hep hukuk dışı güçlere göre hareket etmişlerdi. Çünkü o üst mahkemelerde karar verenlerin çoğunluğu, millete göre değil, sisteme, emir alıkları organizasyona ve duruma göre hareket etmişlerdi. Şimdi tüm karamsar yargı günlerine elveda deme zamanı.

Şimdi yepyeni bir dönem başlıyor. Pazar günü, uzun zamandır devleti tüm kurumlarıyla ele geçirme çabası içinde olan paralel yapı, son kale olarak gördüğü ve tüm işleri burada dizayn ettiği HSYK seçimlerinde bozguna uğradı. Yargıda birlik platformu ki onlar milletin gerçek temsilcileridir, adli yargıda 7, idari yargıda ise 1 adayını HSYK’ya gönderdi. Paralel yargı temsilcilerinin 2 adayı HSYK’ya gitti ama bu hiçbir şey ifade etmeyecek. Yargıdaki paralelciler artık yoklar, onlar tarih oldular. Bundan sonra hukuksuzluk yapan, hukuksuzluğa göz yuman hakim ve savcıları kollayan kimse HSYK’da karar merciinde olmayacak.

Türkiye çok önemli bir prangasından daha kurtulmuş oldu. HSYK seçimleri Yeni Türkiye’yi anlamayanlara sezonun son golü oldu. 30 Mart seçimleri ile milletin gücünü görmeyenlere gerçek bir ders verilmişti. 10 Ağustos seçimlerinde Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçilmesi bu dersi anlamayanlara yeni bir ders oldu. Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı ile Türkiye yeni rotasını çizmiş oldu. Tüm hayali bu HSYK seçimiyle Türkiye’deki egemenliğini devam ettirmek isteyen paralel yapı, artık geri dönmemek üzere, geri dönüşüme gönderildi.

Bundan sonra her şeyiyle yeni, yepyeni parlak ve umutlu günlere birlikte selam olsun deme zamanı. Korkmayın “Selam olsun” deyin, rahatlayın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi