TURKVISION SONG CONTEST İSTİYORUM

 
Daha önceki yazılarımdan birinde, tabelalara, rozetlere,
apoletlere, armalara, kıllara, tüylere, anlı şanlı unvanlara pek
ilgi duymadığımı belirtmiştim. Daha doğrusu, bunlara saygı
duyarım; ancak içlerinde keramet aramam.
O yüzdendir ki, ne kendisini dindar olarak tanıtanlara
ne de milliyetçilik edebiyatı yapanlara ilgi duymam. Kalbe
ve davranışlara bakmaya çalışırım. Asil olan tüm özellikler,
yüreklerde ve fiillerdedir. Ayrıca aciz kanaatime göre, “farklı
olan” gözlerime genellikle daha cazip görünür. Örneğin
İngilizce’de en sevdiğim fiiller “kuraldışı fiiller”dir.
Kuraldışı düşünmeyi başaramayan ve korkak olanlar,
tarihe not düşemezler.
Şimdi bazı yazılarımdan dolayı sinirlenip ileri geri
konuşan bazı milliyetçi kardeşlerime (Onlara kendilerini
öyle zannettikleri için “milliyetçi” diyorum) pratik görmek
istediğimi ve pratik görmeye çalışmaları gerektiğini söylemek
istiyorum. Bugüne dek size kendilerni milliyetçi olarak takdim
edenlerde bu milletin kalkındırılması, yüceltilmesi, başının
göğe erdirilmesi yönünde nasıl bir uygulama gördünüz?
Benim yakın tarihte gördüğüm şey, DSP ve ANAP ile
bir koalisyon ortaklığından başka bir şey değildir ve ortaya
konulan icraat tam anlamıyla bir faciadır, çünkü memleleketi
talan etmekten, arta kalan vakitlerinde de kadrolaşmaktan
başka bir şey yapmamış olan solun karşısında el pençe
divan durarak süzülmek olmuştur. Buna “iktidar olmak” ya
da “milliyetçilik” diyorlarsa, biz bunu anlamak istemeyiz.
Gülen’in gönüllüler hareketinin tüm dünyaya Türkiye
sevgisini ve Anadolu kültürünü taşıyan muhteşem hizmetlerini
hafife alanlara bu ülke için, Türklük alemi için, somut
anlamda ne yapmış olduklarını sormamın nedeni budur.
Etrafa tükürük saçarak “okyanus ötesi fetva makamları”
göndermesiyle bir vatan sevdalısına internette alemin
gözü önüne düşen kendi fecaatlarından beter hakaretler ve
iftiralarla dil uzatırken, birazcık olsun utanıp sıkılmamak
adına dünyanın gözü önünde yapılan o büyük hizmetlere eşit
sayılabilecek somut bir şeyler yapmış olmaları gerekmez
miydi? (Yanlış anlaşılmasın diye belirtmekte yarar
görüyorum: Kişiselolarak ne sayın Gülen’le ne de talebeleri ile
organik herhangi bir ilişkim yoktur. Dışarıdan bakan bir T.C.
yurttaşı olarak konuşuyorum. Geleceğin “Büyük Türkiye”sine
yapılan en görkemli yatırım olan bu hizmetleri alkışlayanlar
için ülkesini seven biri olmaktan başka bir sıfat aramak
anlamsızdır).
Gelelim asıl konuya… Onların Türkiye için, güzel
Anadolu’nun parlaması ve dünyada bir çekim merkezi olması
doğrultusunda bir projeleri yoktur; ama benim gibi sıradan
birinin bile ufak tefek bazı önerileri olabiliyor. Onlardan
biri, Türk ülkeleri arasında düzenlenecek “Turkvizyon Şarkı
yarışması”dır. Hatta daha geniş ölçekte “İslamvizyon Şarkı
Yarışması” da olabilir. Biraz daha geniş düşünülürse, büyük
bir para ödülü karşılığında Worldvision Song Contest de
olabilir. Hepsi de yarışmanın coğrafi sınırlarına göre bölgesel
veya global çapta tanınmış profesyonel şarkıcılar nezdinde
düzenlenmelidir.
Neden olmasın? Burada önemli olan hedeftir. Bilindiği
üzere, bu tür ortak organizasyonlar ortak coğrafya ve kültür
bilincinin gelişmesine büyük katkılar sağlıyor. Artı, dediğimiz
gibi, milyonlarca dolara yapamayacağımız ölçüde reklam ve
tanıtım işlevi görür ve ülkemizin prestijini göklere çıkarır.
Eurovision Song Contest, bunun bilinen en güzel örneği
sayılır.
Soruyorum: Bunlar bizde neden olmuyor? Çok milliyetçi
Bahçeli ve ekibinin aklına bu kadarı da mı gelmiyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert Aslan Arşivi