28 Şubat süreci gibi askerlerin ülkenin tepesine karabasan gibi çöktükleri dönemlerde “Görüştüğüm üst düzey bir askeri yetkili dedi ki,…” ya da “Adını vermek istemeyen bir general dedi ki,…” şeklinde başlayan tehditlerle dolu alıntılı beyanlarla devam eden köşe yazıları yazan, gerçek demokrat çevrelerde “apoletli gazeteci” veya “sivil subay” gibi lakaplarla anılan (Onlara Amerika’da “Boot-licker”, yani “postal yalayıcı” diyorlar) popüler bazı gazeteciler vardı. Örneğin Fikret Bila ve Fatih Çekirge gibi…
Dikkat edenler farkına varmıştır ki, uzun zamandır bu tür yazılar yazmıyorlar. Yazsalar da eski tüfek solculardan başkası dönüp bakmıyor. Çünkü artık Türkiye gündemini subayların demeçlerinin belirlediği günler geride kaldı. Ülkede roller değişirken, halkın seçtiği sivil iktidarın olabildiğince güçlenen yumruğu halk iradesine ve demokrasiye efelenmeyi bırakmak istemeyenlerin kafasına kafasına balyoz gibi inerken, yani demokrasinin kalitesi artarken olması gerektiği şekilde böylesi yazılar ilgi çekmez oldu.
Ne yazık ki, toplum artık generallerin ağzından çıkan her sözün doğru olduğuna inanmıyor ve ordusuna güvenmiyor. Bu iyi bir şey değil kuşkusuz; ancak sorumlusu siviller değil, kendi mesleğinden başka her işle uğraşan, dahası “memur” olduğunu iyice unutup ülkenin sahibi olduğu inancı içinde millet iradesine karşıtlıkla devleti yönetme ve yönlendirme yetkisini haiz olduğu saplantısıyla sövüp sayan, sağa sola saldırıp duran bazı asker memurlarıdır. Ben çok oy kullandım; ama hiçbir seçim pusulasında TSKP (Türk Silahlı Kuvvetleri Partisi) diye bir parti adı görmedim, dolayısıyla genelkurmay başkanına hiç oy vermedim. E doğal olarak, beni hangi yetkiye dayanarak yönetmeye kalkıştıklarını, niçin beni özgür irademle seçtiğim bir başbakandan kurtarmaya (!) çalıştıklarını anlamakta zorluk çekiyorum… Oyunun kurallarına göre onu seçmişim, devletimi onun yönetmesini istiyorum, size ne oluyor? Bakın şimdi canım sıkıldı, aklıma “yırtık don”la ilgili bir Anadolu deyimi geldi, neyse…
MİT raporuna göre, Hava Kuvvetleri Komutanlığı için gün sayarken Balyoz davasından tutuklanan bir korgeneral 1972’de DHKP-C davasından yargılanmış, daha sonra da TBKP ile irtibatı olmuş… Kurum içinde halen bu iki sol yeraltı örgütünün üyesi olan pek çok generalin bulunduğu görüşü de çok yakında patlayacak gibi görünüyor.
Gelişen son istifa olayına gelelim… Zaten emekliliklerine iki üç gün kaldığı için, istifa etmeleri tamamen kriz çıkarmaya yönelik sorumsuzca bir blöftü. Biz burada başka bir şey soralım: Demokrasiye, halkın parlamentosuna ve hükümetine müdahale etmek gibi ciddi suçlara bulaştıkları gerekçesiyle beş yıldan daha fazla hapis istemi ile yargılanan bazı generallerin daha üst rütbelere terfileri konusunda kanunlara aykırı olarak ettikleri ısrara hükümetin karşı çıkması üzerine istifa resti çeken saçı başı ağarmış ya da dökülmüş bu ihtiyar adamların, geçenlerde 13 tane fidan gibi delikanlının hayatlarının baharında şehit olmaları olayında ortaya çıkan onca ihmal iddiaları karşısında istifa etmeleri daha asil bir davranış olmaz mıydı?
Hem sonra, zaten bu generallerin çoğunun hükümeti yıpratmaya çalışmak ve devirme planları yapmaktan yargılanmakta olduklarını unuttuğumuzu mu sanıyorlar acaba? Hedef tahtasına konmuş olan o Başbakan Tayip Erdoğan olduğuna göre, genelkurmay başkanı başbakandan kendisini devirip zindanlarda çürütmek veya darağaçlarında sallandırmak için planlar yapmış olanları terfi ettirmesini istemiş olmuyor mu? Hiç kimse kendisini imha etmeye yeminler etmiş birini başına taç edecek kadar aptal değildir.
***
Bu arada, bazı solcu arkadaşların son zamanlarda vatandaşları kandırmak için ortaya attıkları duygusal zırvalardan biri ile ilgili iki çift söz söylemek istiyorum: “TSK’da terörle mücadele edecek general mi bıraktılar? Hepsini tutukladılar!” diyorlar. Medyada son günlerde yer alan bazı haberlere göre, bizdeki general bolluğu hemen hiçbir ülkede yokmuş. Nüfusu bir milyarın üzerinde olan Çin’de general sayısı 191 iken, Türkiye’de 340’ın üzerinde olup bunların Çin’in general sayısına yakın bir oranı (171’i) başkentte görev yapıyor ve geniş devlet olanakları içinde sefa sürüyormuş. Yani buna göre, korkmaya hiç gerek yok, Çin’de general biter, bizde bitmez. Bunu da o arkadaşların bilgisine arz ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.