Takım oyununda ittifak etmek

Anadolu insanının cumhuriyet tarihi boyunca eşit şartlarda yarışamadığı pek çok alandan biri ve temeli de ticari hayattır. Paranız yoksa çokta bir şey olmadığınız bir dünyada son yıllarda bu düşünceyi kıran örnekler Anadolu’da hızla artmakta. Üstelik hem paramız da var, hem de bu ülkeyi yönetecek düşüncemizde var mantığı içinde yükseliyor bu duruş.

Geçtiğimiz günlerde İttifak Holding 20. kuruluş yıldönümü etkinliklerini kamuoyu ile paylaştı. Bu 20 yılda ne yaptıklarını ve bundan sonra neleri planladıklarını grubun yönetim kurulu tek tek anlattı. İttifak Holding için söylenebilecek pek çok şey olabilir ancak ilk akla gelen ve uzun zamandır değişmeyen söylem şudur; “Pek çok olumsuz örneğin içinde, duruş, söylem ve icraatıyla farklı bir yapı”

Aslına bakarsanız Anadolu insanının en önemli şansıydı takım oyunu oynayabilmek. “Birlikten kuvvet doğar” başta olmak üzere yüzlerce atasözü bunun için söylenmişti. Ne yazık ki geleceğin en önemli kazancı olacak birlikte hareket etme gücü, kısa süreli para hırsına kurban ediliverdi. Pek çok olumsuz örnek bunu yaptı; ama doğruları yapanda vardı. İşte tam burada bu hukukun nasıl kurulup nasıl korunacağının en önemli örneği oldu İttifak Holding.

Yapının sağlam temellerinde grubun yönetim kurulu başkanı Seyit Mehmet Buğa’nın, gereğinde şefkatli, gereğinde cömert, gereğinde cesur ve çoğunlukla bilge duruşu çok etkin olmuştur. Başarının şifreleri de bence S. Mehmet Buğa’nın o “bilge yönetici” tavrında gizlidir.
O yönetim tarzı, profesyonel kadroların çabalarıyla; Tahıl ambarı Konya’da ilk ve tek makarana tesisi Selva, Türkiye’nin en büyük şirketleri sıralamasında Adese ilk 200’ün içinde, Mısır' a komple değirmen fabrikası kuran Türkiye' nin ilk firması İmaş Makine, Konya merkezli olduğu halde ulusal zincirler arasına giren ilk ve en büyük perakendeci Adese, Tarım ve hayvancılık sektöründe büyükbaş, küçükbaş hayvancılık, yumurta üretimi ve tarla ziraatı alanlarında Konya’nın kurumsallaşmış en büyük firması Selet, Madagaskar' a değirmen kuran Türkiye'nin ilk firması İmaş olmuştur.

Konya ekonomisin %2,5 gibi hatırı sayılır bir yükünü çeken grubun önemini başka türlü anlatmaya da gerek yoktur. İttifak için bundan sonraki temennimiz; Konya’da kazandıklarını öncelikle Konya’ya harcamalarıdır.

Seyit Mehmet Buğa ile geçen hafta Mehir Vakfı’nın gazetecilere düzenlediği bir programda birlikteydik. Hayatta edindiği birikimleri paylaşmaktan mutlu olan Seyit Bey’in o günkü anlatımlarından da istifade ettik. Takım oyunu ve kolektif akıl noktasını her platformda dile getiren Seyit Bey’in verdiği örnek güzeldi.

Çarşamba gecesi oynanan Galatasaray-Fenerbahçe kupa maçının son golünü anlatan Buğa; Hakan isterse o pozisyonda topa vurur ve golü de kaçırabilirdi. Kimse ona neden kaçırdın demezdi. Ancak o daha uygun durumdaki arkadaşı Ümit’e bıraktı(güzel bir yardımlaşma örneği göstererek, bencillik yapmadan) ve takımına galibiyeti getirdi. Buğa, Maçla ilgili örnek verirken, masadaki herkes maçın hakeminin gündemimiz olacağını düşünüyordu. Ancak orada yardımlaşma ve takım ruhunu yakalamıştı ve oradan bir ders çıkarmıştı.

Herkesin gördüğü gibi algıladığı bir olayda bile, farklı bakışlar yakalayan Seyit Bey’i daha çok dinlememiz gerekecek. Zaten O’da marka şehre giden yolda medya ne yapmalı konusunda bize uzun bir anlatım yapacak. Öyle görünüyor ki Konya, medya ve ekonomide marka olduktan sonra sıra siyasete gelecek.

Mevlana diyor ki; Bütün sanatlar; şüphe yok ki önce vahiyden meydana gelir; fakat sonra akıl, onların üstüne bir şeyler katar.