
Mert Aslan
POSTAL SORUNU
Yayınlanma:
Demokrasi her zaman bir bütün olmaz; ama bütün olmalıdır. Demokrasi kavgası her ülkede hep sorunlu ve uzun soluklu olmuştur. Türkiye’de de öyle olmuştur, oluyor ve gelmiş olduğumuz nokta umut vericidir.
Her ülkede darbe olabilir, Amerika’da bile… Ancak bugün geldiğimiz aşamada, bu ülkede birinin darbe yapmaya teşebbüs edebilmesi için beyninin kafatasından fırlamış olması şarttır. Son zamanlarda yaşadığımız AYİM sorununa bu açıdan bakmakta yarar vardır. İşler yolunda gittiği halde, yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu da bellidir. Yani darbeler dönemi kapanmış olmakla birlikte, kimi pasif direnişler söz konusudur. Bu konularda bilinçli veya bilinçsiz olarak bir süredir izlenen yol, ortaya çıkan bir sorunun yol açtığı rahatsızlığın tavan yapması ile sivil otoritenin harekete geçmesi ve fazlaca tepki almadan çözümü dayatması şeklinde olmaktadır.
Sanırım bu da öyle olacak… Doğrusunu isterseniz, bu biraz da konjonktürün yeteri kadar olgunlaşmamış olması ile ilgili bir ara taktiktir. Her geçen yıl sivil iktidarın yumruğunu biraz daha güçlendirmektedir. Öyle ki, 2011 yılında yapılacak seçimler sonrasında hükümetin sivilleşme ve demokratikleşme atılımlarının, toplumu geren, taciz eden sorunlara gereksinimi kalmayacaktır. Halkın seçtiği meşru demokratik hükümet bir karar alıyor, askeri mahkeme kararı bozuyor. Aslında yapılan iş, halkın ve seçtiği hükümetin iradesine karşı koymaktan başka bir anlam taşımıyor.
Demokratik bir ülkede herkesin mahkeme yoluyla hakkını arama olanağı vardır ve saklıdır; fakat bu hak arayışı herkes için yalnızca sivil mahkemede olur. Demokrasinin kurumları ve kuralları yerleştikçe ve biz onları içimize sindirdikçe, böylesi olaylar yerini hukukun ürettiği sükunet ortamına terk edecektir. Sivil otorite cesur davranarak kendi yetki alanları konusunda kıskanç davrandığı sürece “asker memurları” kışlalarına çekilip sadece kendi görevleriyle meşgul olacak, Ankara’da pek ortalıkta dolaşmayacaklardır.
Eğer bizim rejimimiz bir demokrasi ise, olması gereken budur. Bunu düşünmenin ve söylemenin de, asker düşmanlığı ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Siz Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’a asker kıyafetli birinin ve askeri araç gereçlerin girmesinin yasak olduğunu biliyor muydunuz? O Amerikan ordusu ki, maalesef Amerikan çıkarları uğrunda sürekli deniz aşırı operasyonlar yapmakta ve dünyayı tir tir titretmektedir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.