Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Millet asaletini gösterdi

     Kazanan Türkiye, dolayısıyla inşallah İslam ümmeti olsun, diye bitirmiştik geçen haftaki yazımızı. Çok şükür ki öyle oldu. Kazanan milli irade oldu. Her türlü pis kumpasa, oynanan binbir türlü oyuna rağmen kazanan millet oldu.

     Bu milleti tanısaydınız aslında sonucun başka türlü çıkmasını beklemezdiniz. İşte benim anlamadığım tek konu da bu. Milletten uzak olanların, bu milleti hemencecik kandıracaklarına inanmaları. Üstelik her seçimde hüsrana uğramalarına rağmen milleti hiç mi hiç anlamamışlar.

     Bu seçimin şüphesiz tek kazananı bu millettir. Asaletli duruşunu bozmadan, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, haini mazlumdan, fitneciyi mağdurdan, hocayı alim müsveddesinden, gazeteciyi istihbaratçıdan, yiğidi itten ayıracak firaseti her zaman gösterir. Şimdi yaptığı da bundan ibarettir. Kendisine dolayısıyla koca bir medeniyetin geleceğini yok etmeye çabalayanlara fırsat vermedi, inanın hiçbir zaman vermez de…

      Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Allah güç kuvvet versin. Sağlığını kaybetmesine rağmen mücadelesini sürdürdü.17 Aralık sürecini nerdeyse tek başına göğüsledi. Normal bir insanın üstesinden gelebileceği bir iş değildir bu. Herhangi biri olsa bu sürecin ortasında, bu baskıya, bu komplolara, bu ihanetlere daha fazla dayanamaz havluyu atardı.

      Tüm Ümmetin sevgilisi olmak bunun için çok kolay değil. O kazandığı her seçimden sonra, Gazze’yi, Şam’ı, Saraybosna’yı, Grozni’yi, Beyrut’u, Kudüs’ü, Mekke’yi, Bağdat’ı anması, oralara selam göndermesi bundandır.

     Çünkü, Türkiye kazanınca tüm İslam dünyası kazandı. Kaybettiğinde olacak sonuçlar işte bunun için büyük bir felakatti. Çok şükür ki, dua dua eller göğe yükseldi ve zalimlerin istediği olmadı. Ve millet dedi ki; Sen yürüyeceksin, Millet yürüyecek arkandan.

      Bundan sonra Yeni Türkiye için, bir eşik daha aşılmış oldu. Bu, bilinmeyen, tahmin edilmesi çok zor, karanlık ve içerden bir düşmandı. Nasıl hareket edeceği, kimle dost olacağı, nasıl plan yaptığı hiç kestirilemiyordu.Haliyle tanımsız bir düşman en zor düşmandı. Şimdi bu sorunda aşıldığına göre, geriye pekbir şey kalmadı.

     Türkiye önü açık bir ülke artık. Prangaların kurtulmuş, bütün gücünü toplamış, kendi dinamiklerini harekete geçirmiş, tam anlamıyla özgür bir ülke. Sultan Alparslan’ın Malazgirt’teki duruşu kadar cesur, Sultan Kılıçarslan’ın haçlıları dağıttığı kadar özgüveni tam, Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul fethindeki kadar kararlı. Artık bundan böyle, Türkiye’yi tutan olamaz, olmayacak inşallah.

      Daha çok konuşacağız, yazacağız. Türkiye’ye karşı girişilen tarihin en kahpe operasyonu başarılıyla püstkürtüldü. Bunu kutlamak, katkı sağlayan herkese teşekkür etmek gerek. Elbette alıncak onlarca ders var 17 Aralık operasyonunda. Bunu hiçbir zaman unutmadan, tarihin ve coğrafyanın sorumluluğunu iyi bilerek hareket etmek zamanı.

     30 Mart seçimleri tarihe geçecek şüphesiz. Yeni bir dönemim başlangıcı olarak geçeceği gibi, millet iradesinin ne olduğunu görmek istemeyenler içinde geçecek. Çünkü bu millet yanlışta ittifak etmedi, etmez. Onun için, bu asil milletin tüm dünyaya tarihi cevabı olarak geçecek kitaplara. Onurlu duruşunuzla bu yüzden ne kadar gurur duysanız azdır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi